CHP Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Seçimle gelen belediye başkanlarını istifaya zorluyor, şantajla süre veriyorum istifa etmezsen seni hapse atarım diyor. Devlet akılla yönetilir, bilgiyle birikimle yönetilir, halka millete saygıyla yönetilir. Milleti bir tarafa atıp kendini millet yerine koyarsan orada demokrasi olmaz. Suçluyorsun, tehdit ediyorsun ve istifaya zorluyorsun bunun adı kirli pazarlıktır" dedi.

CHP Grup Toplantısı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmasına, “Türkiye bir sorunlar yumağı halinde. Ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Sözüm söz bütün sorunlardan Türkiye’yi arındıracağız. 15 yıldır övündükleri şey yeni hapishaneler yapıyorlar sözüm söz hapishaneler değil, fabrikalar yapacağız. Bundan 3 veya 4 yıl önce ilk kez taşeron işçiliği dile getiren onlarla toplantı yapan bu kardeşinizdi. Dedim ki mademki sen emekten yanasın haktan hukuktan yanasın o zaman taşeron işçilerin tamamına sahip çıkacaksın dedim. Bu işin sağı solu yoktur bu iş alın teri, ahlak işidir. O nedenle biz insana değer vereceğiz ve bütün değerlerimizin de arkasında duracağız” diye konuştu.

Aylardır Enis Berberoğlu’nun hapiste olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Beni üzen onun hapishanedeyken ameliyat olması değil. Bir ameliyatın istismar edilmesi. Emin olun insan düşmanına dahi insanca davranmalıdır. Bunların gözü o kadar kararmış ki kim yanında değilse herkesin yakılması, yıkılması ve yok edilmesi lazım diye düşünüyor” ifadelerini kullandı.

Bugün pek çok gazetecinin duruşması olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Aylardır içeride. Bir türlü yargının önüne çıkarılamıyor. Niçin? Berat Albayrak’ın maillerini kamuoyuyla paylaşmış diye. Onun attığı mailleri paylaşmak suç mu? Bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Eğer bir ülkede gazeteci hapisteyse o ülkede demokrasi yoktur” açıklamasında bulundu.

“Bu belediye başkanı en büyük hakareti kime yapıyor İhsan Eliaçık’a değil Kayserililere yapıyor”

Bazı belediyelerin kitap fuarları düzenlediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Kayseri Büyükşehir Belediyesi de bir kitap fuarı düzenlemiş. Her görüşten insan fuara gelir. Yazarla okuyucu arasında sıcak samimi ilişki ortaya çıkar. Okuyucu bazen yazarı eleştirir. İhsan Eliaçık saygıdeğer bir isim, inancına bağlı, düşünce, inanç özgürlüğünü savunur. Çok sayıda eseri vardır dini içerikli. O da davet edilir imza gününe katılmak ister. Ama fuarı düzenleyen belediye İhsan Eliaçık’ın oraya gelip kitaplarını imzalamasını ve konuşmasını yasaklar. Bu belediye başkanı en büyük hakareti kime yapıyor İhsan Eliaçık’a değil Kayserililere yapıyor. Bu Kayserililere yapılan en büyük hakarettir. İhsan Eliaçık 28 Şubat sürecinde tutuklanıp hapse atılan bir kişidir” değerlendirmesinde bulundu.

Şırnak’taki göçük

Şırnak’taki göçük nedeniyle 8 işçinin hayatını kaybettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Olaydan sonra açıklama yapıldı. Bu maden ocağı kaçak çalıştırılıyor diye. Oysa kaçak değildi ihaleyle verilmiş. Bir bakan yalan söyler mi? Yalan söyleyen bakanın görevini bırakması lazım. 8 işçinin kanı onun boynundadır. Görevini yapmıyorsun ama bir anlamda ölenleri suçluyorsun. Doğru değil” dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tek adam rejimi olduğu zaman tek adamı kandırırsanız memleketi felakete götürürsünüz. Örnek mi? PKK, FETÖ, Esad, Barzani, Obama, Trump, lobiciler kandırdı. Bu kadar kandırılan adamın ülkeye faydası olur mu? Meclis’e geliyor helikopterler havada acaba bir şey olur mu diye? korkunun egemen olduğu bir ortamda ülke mi yönetilir. Niye korkuyorsun kardeşim neden korkuyorsun? Çık git bir kahvede otur taşeron işçisiyle çiftçisiyle sohbet et. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün sırlarını kozmik odayı terör örgütüne açtın bunun hesabını verdin mi, vermedin. Bunun hesabını vereceksin sen. Her seferinde aldatıldık diyor. Bilgisi, birikimi, kültürü, devlet deneyimi yoktur, zeka yetersizliği vardır birisi gelir aldatır, kandırır. Ben bunu anlayışla karşılarım ama bir şey var ihanet farklı bir şeydir. İhanette aldatma ve kandırma yoktur. İhanette doğrudan siz tasarlıyorsunuz, planlıyorsunuz uygulamaya koyuyorsunuz. İhaneti yapan kişiye hain denir.”

“Kendini hain ilan ettiysen o koltuktan kalkacaksın”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul ile ilgili “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, bu şehre ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum” açıklamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Hainler devlet yönetemez. İstanbul’un silueti. Bakın şu kuleler ihanet kuleleridir. Bu kuleleri yıkın dediler yıkmadılar mahkemeye gidildi. Danıştay karar verdi. Danıştay’ın kararını hiç kimse takmadı. Şimdi diyor ki ihanet ettik. İhanet ettiysen hain kim? Sensin başka kim olabilir. Siluetleri yık diyoruz Kültür Bakanlığı Danıştay ’Yıkacaksın’ diyor ama yapan adam ’ ben yıkmam’ diyor. Erdoğan diyor ki ’Yıkmıyorsan ben senle küstüm.’ Ama geçen gün oturdular yan yana beraber kurdele kestiler. Ne biçim küsmeymiş bu. Kalkmışlar ’İhanet ettik hala da devam ediyoruz’ diyor. Kendini hain ilan ettiysen o koltuktan kalkacaksın. Bu ülkeye ihanet eden o koltukta oturamaz. Erdoğan ihanetini itiraf ediyor itiraf ettiği için teşekkür ederiz. Bize bu fırsatı verdi kendisine yürekten teşekkür ediyorum. Benim haberim yoktu diyemez” ifadelerini kullandı.

"Seçimle gelen belediye başkanlarını istifaya zorluyor"

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"CHP’li belediyelerin de üzerine gidecekmişiz diye her koldan bir açıklama yapılıyor. Gidin. Demirden korkan trene binmez. Bizim belediye başkanları namuslu adamlardır. Git bak bakalım bizim belediyelere. Doğal yaşam parkı nerede gez bakalım orayı. En büyük kent ormanını git bak bakalım kim yapmış? Bizim belediyeler yeşili seviyorlar ağacın yeşilini parktaki yeşili, doların yeşilini değil. Bizim belediyelerimizin olduğu yerler, suç oranının, uyuşturucunun en düşük olan yerlerdir. Yolun düşerse Eskişehir’e git göreceksin Yılmaz hocayı. Eskiden Bursa’ya yeşil Bursa denirdi şimdi beton Bursa. Yüzde 49.5 oy alan Başbakanı görevden aldı. Milli iradeyi açıkça tanımıyorum dedi.

Millet benim diyor. Seçimle gelen belediye başkanlarını istifaya zorluyor, şantajla süre veriyorum istifa etmezsen seni hapse atarım diyor. Devlet akılla yönetilir, bilgiyle birikimle yönetilir, halka millete saygıyla yönetilir. Milleti bir tarafa atıp kendini millet yerine koyarsan orada demokrasi olmaz. Suçluyorsun tehdit ediyorsun ve istifaya zorluyorsun bunun adı kirli pazarlıktır. Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden adam kirli pazarlığın ana aktörüdür. Böyle bir adam Türkiye Cumhuriyetinde Cumhurbaşkanlığı makamını işgal edemez. Milli irade temsil edilmiyor orada.”
Kaynak: İHA