Atık Kartonlar Onun İçin 'Geçimin' Adı

Kırklareli'de 'kotiga' denilen iki tekerlekli aracıyla çöp konteynerlerinden atık kartonları toplayan Ali Açıkgöz, ailesinin geçimini sağlayabilmek için büyük bir mücadele örneği sergiliyor Her gün yaklaşık 30 kilometre yol kateden Açıkgöz, gezdiği sokaklardaki çöplerin arasından çıkardığı kartonları kotigası ile taşıyarak 3 çocuğu ve eşine ekmek götürmenin mutluluğunu yaşıyor Akçıkgöz: 'Her gün çocuklarımın ekmek parasını çıkarttığım için seviniyorum. Kimseye muhtaç değilim. Her işin bir zorluğu var ama bu iş daha zor'

UFUK ERTOP - Kırklareli'de, "kotiga" denilen iki tekerlekli aracıyla çöp koyteynırlarındaki atık kartonları toplayan 3 çocuk babası 30 yaşındaki Ali Açıkgöz, ailesinin geçimini sağlamak için günlük 30 kilometre yol katediyor.

Henüz 3 yaşındayken annesinin vefatı nedeniyle hayat mücadelesine erken başlayan Açıkgöz, üç çocuğu ve eşine ekmek götürmek için atık karton topluyor.

Gecekondu tabir edilen iki göz odalı evinde ailesini daha iyi şartlarda yaşatabilme hayaliyle güne uyanan Açıkgöz, ailesiyle genellikle zeytin ve peynirden oluşan kahvaltı sofrasına oturuyor.

Kahvaltının ardından çocuklarının el sallayarak uğurladığı Açıkgöz, her gün en az 10 saatlik zorlu mesaisine başlıyor.

Sabahın ilk ışıklarında yola çıkan Açıkgöz, adım adım gezdiği sokaklardaki çöp konteynırlarında bulduğu kartonları kotigasındaki çuvala yerleştiriyor.

Güneşin altında sokaklardaki tek sırdaşı yere yansıyan gölgesi ve yoldaşı kotigasıyla yaklaşık 30 kilometre gezerek karton toplayan Açıkgöz, kilogramını 50 kuruştan sattığı kartonlardan günde ortalama 30 lira kazanıyor.

Elde ettiği gelirin bir kısmı ile evin ihtiyaçlarını karşıladığını, bir bölümünü de kalbi delik kızının tedavisine ayırdığını belirten Açıkgöz'ün, yaşadığı zorluklara rağmen yüzünden tebüssüm eksik olmuyor.

- "Kendimi bildim bileli çalışıyorum"

Açıkgöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 yaşında olmasına rağmen birçok zorluğuna göğüs gerdiğini söyledi.

Annesinin hayatını kaybetmesinin ardından teyzesinin kendisini ve kardeşini büyüttüğünü ifade eden Açıkgöz, her şeye rağmen yaşamanın güzel olduğunu dile getirdi.

Ekonomik sıkıntılar nedeniyle okula gidemediğini anlatan Açıkgöz, küçük yaşta ayakkabı boyacılığı ile iş hayatına atıldığını kaydetti.

Çocuk yaşta kahvehaneleri gezerek boyadığı ayakkabılardan kendisine gelir elde ettiğini aktaran Açıkgöz, askerlik döneminin ardından eşi Beyhan ile dünya evine girdiğini belirtti.

Açıkgöz, 12 yaşında Emine, doğuştan kalbi delik 6,5 yaşında Berna ve 4 yaşındaki Baran adında üç çocuğunun olduğunu dile getirerek, çöplerden topladığı kartonlar ile ailesinin geçimini sağlayamaya çalıştığını anlattı.

Her şeye rağmen işini severek yaptığını anlatan Açıkgöz, şöyle devam etti:

"Bir arkadaşım karton topluyordu. Arkadaşım 'Gel sen de bu işe başla.' dedi. Onunla beraber toplamaya başladım biraz. Baktım ki boyacılıktan karton toplamak daha iyi, daha kolay, en azından kahveleri dolaşmıyorsun, ondan sonra kartonculuğa alıştım. Bir at arabası almıştım kendime 4-5 sene kullandım. Belediye at arabasına el koydu. O dönemde bir süre işsiz kaldım, kimse iş vermedi. Bir çekçek buldum ve onunla topluyorum. Ekmeğimizi çıkartıyoruz çok şükür. Günde 30 liraya yakın para kazanıyorum. Sabahtan akşama kadar yaklaşık 30 kilometre yol yürüyorum. Zor oluyor, olmaz mı? Çuvalı doldurması çok zor. Çöp çöp dolaşıyoruz karton toplayalım diye. Bütün mahalleleri geziyorum. Bir çuvalı doldurmak en az 4 saat sürüyor. Saat 08.30 gibi çıkıyorum, akşam da saat 18.30 gibi dönüyorum eve."

- "Günde 30 liraya yakın para kazanıyorum"

Kartonun kendisi ve ailesi için büyük anlam ifade ettiğini aktaran Açıkgöz, "Her gün çocuklarımın ekmek parasını çıkarttığım için seviniyorum. Kimseye muhtaç değilim." dedi.

Kimseye muhtaç olmamak için hergün daha fazla çalışmaya gayret gösterdiğine işaret eden Açıkgöz, "Her işin bir zorluğu var ama bu iş daha zor. Yazın güneşin altında, kışın soğukta çıkıyoruz. Çekçekin demirlerini tutamıyorum. Burası yüksek bir tepe olduğu için kışın buralarda dolaşmak çok zor. Ev desen komple akıyor. Bahçe desen duvar yok, birşey yok. Çok zorlanıyoruz bu şartlar altında. Evde su yok. Mahalle çeşmesinden eve su taşıyoruz. Bütün su ihtiyacımızı çeşmeden karşılıyoruz." ifadelerini kullandı.

Açıkgöz, işini severek yaptığını vurgulayarak, "Topladığım kağıtlar benim için iş kaynağı. Elimden geldiği kadarıyla çocuklarıma bakıyorum. Daha iyi bir işim olsun isterim. Sigortalı bir işim olsun isterim. En azından kışın bu kadar zorlanmam. Kışın ellerim ayaklarım buz tutuyor." diye konuştu.
Kaynak: AA