Güvenli Liman Cerablus Minik Kalpleri De 'Isıtıyor'
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütlerinden temizlenerek güvenli liman haline gelen Cerablus'a abluka altındaki kentlerden göç eden Suriyeli ailelerin çocukları, yaşadıkları korku ve endişeyi kendilerine sunulan ortam ve imkanlar sayesinde unutmaya çalışıyor Halep'ten gelen 12 yaşındaki Talip: 'Burada çok mutluyuz çünkü burada bomba yok, savaş yok' El Bab'tan gelen 9 yaşındaki El Malik: 'Burada bize okul verdiler, yiyecek ve içecek veriyorlar. Allah bize yardım edenlerden razı olsun'
MEHMET AKİF PARLAK - Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin kuzeyinde terör tehditlerine karşı yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusunca (ÖSO) terör örgütü DEAŞ'ın bertaraf edildiği Halep'in Cerablus ilçesi, güvenlik endişesiyle evlerini terk edenlerin buluştuğu merkez haline geldi.
Harekat sayesinde nüfusu 3 bin 500 iken 30 binleri aşan bir yapıya kavuşan kent, mazlum ve mağdur ailelere kucak açıyor. Başta Türkiye'nin ve diğer ülkelerin verdiği desteklerle, abluka altındaki kentlerden Cerablus'a göç edenler, buradaki imkanlarla normal bir yaşamın keyfini sürüyor.
Göç etmek zorunda kalan Suriyeli ailelerin çocukları da zor günleri geride bırakarak, yaşadıkları korku ve endişeyi kendilerine sunulan ortam ve imkanlar sayesinde unutmaya çalışıyor. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce Cerablus'un doğusunda eski stadyumda kurulan çadır kentte, aylar sonra oyun oynama imkanına kavuşan çocuklar, geçtiğimiz aylarda eğitim ve öğretim hayatına başlayan Ahmet Selim Mulla Lisesinde ise eğitimlerine devam edebilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Yaşadıkları savaş ortamını unutmaya çalışan çocuklar, kendilerine her imkanı sunan Türkiye'ye minnettarlığını dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine sık sık Arapça sloganlar atıyor.
- 'Saldırılar yüzünden sürekli yer değiştiriyorduk'
Halep ablukasından kaçıp ailesiyle Cerablus'a gelen 12 yaşındaki Huzeyfe Talip, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının rejim uçaklarının saldırısında yaşamını yitirdiğini, annesi ve 3 kardeşiyle göç ettiğini söyledi.
Çok zor zamanlar geçirdiklerini anlatan Huzeyfe, 'Çok şükür burada emin yerdeyiz. Halep'te çok kötü zamanlar geçirdik. Rejim askerlerinin saldırıları yüzünden sürekli bir yerden bir yere kaçıyorduk. Çok şükür sonunda annemle ve kardeşlerimle buraya sığındık. Burada çok mutluyuz çünkü burada bomba yok, savaş yok.' dedi.
- 'Uçaklar geldiği zaman merdiven altına saklanıyorduk'
Savaşın yetim bıraktığı 10 yaşındaki İbrahim Celal de savaşın acılarını oyun oynayarak unutmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Babasını 1 yıl önce Halep'te kaybettiğini aktaran küçük çocuk, 'Halep'te çok kötü savaş var. Uçaklar geldiği zaman annem bizi merdiven altına saklıyordu bize bir şey olmasın diye. Çok şükür oradan kurtulduk ve buraya geldik. Burada her şey çok güzel, arkadaşlarla oyun oynuyoruz. Allah Türkiye'den razı olsun.' diye konuştu.
Terör örgütü DEAŞ'ın El Bab'taki zulmünden kaçıp güvenli limana sığınan 9 yaşındaki Abdul El Melik de babasının kendilerini El Bab'tan çıkardıktan sonra ÖSO saflarında terör unsurlarına karşı savaştığını belirtti.
Kendilerini verdiği destekler dolayısıyla Türkiye'ye hep dua ettiklerini anlatan El Melik, şunları kaydetti:
'DEAŞ bize çok kötü davranıyordu. Bir gece yarısı babam bizi aracın arkasına koydu üstümüzü çadırla kapatarak bizi çıkardı ve buraya geldik. Orada ekmek bile bulamıyorduk savaş yüzünden. Çok şükür şimdi buradayız ve çok mutluyuz. Burada bize okul verdiler, yiyecek ve içecek veriyorlar. Allah bize yardım edenlerden razı olsun.'
Kaynak: AA
Harekat sayesinde nüfusu 3 bin 500 iken 30 binleri aşan bir yapıya kavuşan kent, mazlum ve mağdur ailelere kucak açıyor. Başta Türkiye'nin ve diğer ülkelerin verdiği desteklerle, abluka altındaki kentlerden Cerablus'a göç edenler, buradaki imkanlarla normal bir yaşamın keyfini sürüyor.
Göç etmek zorunda kalan Suriyeli ailelerin çocukları da zor günleri geride bırakarak, yaşadıkları korku ve endişeyi kendilerine sunulan ortam ve imkanlar sayesinde unutmaya çalışıyor. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce Cerablus'un doğusunda eski stadyumda kurulan çadır kentte, aylar sonra oyun oynama imkanına kavuşan çocuklar, geçtiğimiz aylarda eğitim ve öğretim hayatına başlayan Ahmet Selim Mulla Lisesinde ise eğitimlerine devam edebilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Yaşadıkları savaş ortamını unutmaya çalışan çocuklar, kendilerine her imkanı sunan Türkiye'ye minnettarlığını dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine sık sık Arapça sloganlar atıyor.
- 'Saldırılar yüzünden sürekli yer değiştiriyorduk'
Halep ablukasından kaçıp ailesiyle Cerablus'a gelen 12 yaşındaki Huzeyfe Talip, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının rejim uçaklarının saldırısında yaşamını yitirdiğini, annesi ve 3 kardeşiyle göç ettiğini söyledi.
Çok zor zamanlar geçirdiklerini anlatan Huzeyfe, 'Çok şükür burada emin yerdeyiz. Halep'te çok kötü zamanlar geçirdik. Rejim askerlerinin saldırıları yüzünden sürekli bir yerden bir yere kaçıyorduk. Çok şükür sonunda annemle ve kardeşlerimle buraya sığındık. Burada çok mutluyuz çünkü burada bomba yok, savaş yok.' dedi.
- 'Uçaklar geldiği zaman merdiven altına saklanıyorduk'
Savaşın yetim bıraktığı 10 yaşındaki İbrahim Celal de savaşın acılarını oyun oynayarak unutmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Babasını 1 yıl önce Halep'te kaybettiğini aktaran küçük çocuk, 'Halep'te çok kötü savaş var. Uçaklar geldiği zaman annem bizi merdiven altına saklıyordu bize bir şey olmasın diye. Çok şükür oradan kurtulduk ve buraya geldik. Burada her şey çok güzel, arkadaşlarla oyun oynuyoruz. Allah Türkiye'den razı olsun.' diye konuştu.
Terör örgütü DEAŞ'ın El Bab'taki zulmünden kaçıp güvenli limana sığınan 9 yaşındaki Abdul El Melik de babasının kendilerini El Bab'tan çıkardıktan sonra ÖSO saflarında terör unsurlarına karşı savaştığını belirtti.
Kendilerini verdiği destekler dolayısıyla Türkiye'ye hep dua ettiklerini anlatan El Melik, şunları kaydetti:
'DEAŞ bize çok kötü davranıyordu. Bir gece yarısı babam bizi aracın arkasına koydu üstümüzü çadırla kapatarak bizi çıkardı ve buraya geldik. Orada ekmek bile bulamıyorduk savaş yüzünden. Çok şükür şimdi buradayız ve çok mutluyuz. Burada bize okul verdiler, yiyecek ve içecek veriyorlar. Allah bize yardım edenlerden razı olsun.'