Erzurum Polis Meslek Yüksekokulu Akademik Yıl Açılışı

Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Çolak: 'Son 22,5 yıldır devlet içinde yapılanan bir çete ile mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu çete 40 yıllık süreçte öncelikle kurumlarımızı işgal etti. Polis Akademisi de bunlardan birisiydi. Biz bu 2 yıllık sürede öncelikle bu çetenin, bu terör örgütünün kurumumuzdaki etkisini azaltmayı, yok etmeyi ve en sonunda bertaraf etmeyi başardık' Erzurum Valisi Azizoğlu: 'Dünün şanlı şahısları, kişileri, rütbelileri, görevlileri, makam ve mevki sahipleri, 15 Temmuz akşamı bu memleketin onlar için hazırladıkları yerlerde şimdi cezalarını çekiyorlar, çekecekler'

Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, FETÖ'nün devlet içindeki yapılanmasına işaret ederek, 'Son 2-2,5 yıldır devlet içinde yapılanan bir çete ile mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu çete 40 yıllık süreçte öncelikle kurumlarımızı işgal etti. Polis Akademisi de bunlardan birisiydi. Biz bu 2 yıllık sürede öncelikle bu çetenin, bu terör örgütünün kurumumuzdaki etkisini azaltmayı, yok etmeyi ve en sonunda bertaraf etmeyi başardık.' dedi.

Erzurum Polis Meslek Yüksekokulunda, 2016-2017 eğitim öğretim yılı açılışı dolayısıyla tören düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından okulun folklor ekibi bar oyunu sergiledi.

Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, açılış töreninde yaptığı konuşmada, devlet ve milletin tek olduğunu vurguladı.

Bazı kesimlerin devlet ve milleti ayırmaya, birbirine düşman haline getirmeye çalıştıklarını ifade eden Azizoğlu, 'Devleti ele geçirmek isteyen gayri kanuni, gayri hukuki odaklar anayasa dışı faaliyetlerine Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne kadar devam etmişlerdir. Ne zaman devletimizi ve milletimizi bir araya getirir, bir olduğunu anlarız o zaman bu olayları da ortadan kaldırmış oluruz. Hepimiz anayasa ve kanunlara göre çalışmak durumundayız. Kanunların meşruiyeti de TBMM'dir TBMM de meşruiyetini 79 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından alır. O zaman egemenliğin tek kaynağı 79 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.' diye konuştu.

Azizoğlu, hak ve yetkileri, kaynak gücü ve otoriteyi veren milletin ve onun temsilcisi olarak TBMM'nin, zamanı geldiğinde hak ve yetkiyi anayasa dışı, hukuk dışı kullananlardan almasını bildiğini ve bunun en net örneğinin 15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişimi olduğunu söyledi.

Elde ettikleri ünvan ve makamları ölünceye kadar sırtlarında taşıyacağını zannedenlerin 30-40 yıldır sinsice elde ettikleri makam ve mevkilerden bir anda yok olup gittiğini söyleyen Azizoğlu, 'Dünün şanlı şahısları, kişileri, rütbelileri, görevlileri, makam ve mevki sahipleri, 15 Temmuz akşamı bu memleketin onlar için hazırladıkları yerlerde şimdi cezalarını çekiyorlar, çekecekler.' dedi.

Azizoğlu, milletin kaderini elinden almak isteyenlerin gece yarısı olmadan hüsrana uğradıklarını vurgulayarak, hiçbir yetki ve gücün millete rağmen milletin aleyhine kullanılamayacağını söyledi.

Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, Polis Akademisine bağlı eğitim birimleri hakkında bilgi vererek, son iki yılda ciddi bir reform süreci geçirdiklerini belirtti.

Çolak, Polis Akademisinin son 2,5 yıldır arınma sürecinde olduğunu dile getirerek, 'Son 2-2,5 yıldır devlet içinde yapılanan bir çete ile mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu çete 40 yıllık süreçte öncelikle kurumlarımızı işgal etti. Polis Akademisi de bunlardan birisiydi. Biz bu 2 yıllık sürede öncelikle bu çetenin, bu terör örgütünün kurumumuzdaki etkisini azaltmayı, yok etmeyi ve en sonunda bertaraf etmeyi başardık. Bu arınma sürecini de büyük ölçüde gerçekleştirdik.' şeklinde konuştu.

FETÖ'nün önce kurumları işgal ettiğini, sonra da ülkeyi işgal etmeye çalıştığını ifade eden Çolak, 15 Temmuz'un Türk milletinin var olma mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Çolak, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşanan süreci ikinci bir Kurtuluş Savaşı olarak nitelendirerek, şöyle devam etti:

'Bu kurtuluş savaşı bu milletin topraklar üzerinde özgür olarak yaşayabilmesinin, var olabilmesinin teminatlarından birisidir. Bu mücadeleyi bu aziz millet verdi. Ama bitmedi, çünkü özgürleşme bir süreci ifade eder. Bu yolda azimle, kararlılıkla devamı gerektirir. Biz Polis Akademisi olarak hem memur hem amir eğitiminde bu bilinci aşılamaya çalışıyoruz. Sivil otoriteye bağlı, milletin polisleri olmasını istiyoruz. Vatandaşın hak ve hukukunu merkeze alan bir anlayışla yetiştirmek istiyoruz.'

Okul Müdürü Suat Günbey, çözüm süreci sonrasında asker, polis, korucu ve vatandaşlardan oluşan bini aşkın vatan evladının, açılan çukurlar, el yapımı patlayıcılar ve hatta müttefik dediğimiz ülkelerin verdiği silahlarla şehit olduğunu belirtti.

- 'Ülkemiz, 3 bin yıldır devlet ve millet geleneğiyle bu ihanetleri aşacak güçtedir.'

Günbey, 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişiminde 63'ü Emniyet Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere 247 ülke sevdalısının, 20 Temmuz'dan bu yana da 300'den fazla şehit verildiğini hatırlatarak, '20. yüzyıl başında Yemen'de, Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Anadolu'nun muhafazasında bir neslimizi şehit vermiştik. Ne yazık ki 21. yüzyıl başında da düşmanlarımız boş durmadılar. Bu yaşananlar bizi karamsar düşünmeye itmesin. Ülkemiz, 3 bin yıldır devlet ve millet geleneğiyle, yapılan bu ihanetleri aşacak güçtedir.' dedi.

Polislerin millete güvenlik hizmeti sunarken gücünü yasalardan alarak, meşru hükümetin emirlerinde hareket edeceğini dile getiren Günbey, sadece maaşını değil emirlerini de devletinden ve yasalarından alan polisler yetiştirmeye çalıştıklarını, 15 Temmuz'da daha 15 günlük olmayan polislerin milletin yanında yer aldığını vurguladı.

Günbey, bu eğitim öğretim döneminde derslerin yüzde 42'lik kısmında Atatürk ve Erzurum Teknik üniversitelerinden destek alacaklarını dile getirerek, üniversitelerin 1 profesör, 2 yardımcı doçent, 6 okutman, 2 araştırma görevlisi ile destek verdiklerini söyledi.

Konuşmaların ardından Polis Amirleri Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, ilk dersi verdi.

Törende, Emniyet Genel Müdürlüğünce hazırlanan 'Darbeye Darbe Vuran Kahramanlar' isimli klibin de gösterimi yapıldı.
Kaynak: AA