'Sultan II. Abdülhamid Ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu'

Sempozyum kapsamında gerçekleştirilen 'Hilafet, İslam Birliği ve Filistin' oturumuna, Prof. Dr. Mustafa Çolak, Prof. Dr. Cezmi Eraslan ve Prof. Dr. Tesnim Harb katıldı

TBMM Milli Saraylar tarafından düzenlenen 'Sultan II. Abdülhamid ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu' kapsamında gerçekleştirilen 'Hilafet, İslam Birliği ve Filistin' oturumu, Prof. Dr. Mustafa Çolak, Prof. Dr. Cezmi Eraslan ve Prof. Dr. Tesnim Harb'ın katılımıyla yapıldı.

Oturumda, ''Halifelik Üzerinde İngiliz-Alman Rekabeti ve II. Abdülhamid'' başlıklı konuşma yapan Çolak, 1882'de Almanya ve İngiltere'nin halifelik üzerine kıyasıya mücadele ettiğini belirterek, ''Halifelik makamının İslam coğrafyasındaki öneminin farkında olmuşlardı. Bunun sonucunda, Almanya bir İslam politikası geliştirmeye başladı.'' dedi.

Almanya'nın II. Abdülhamid'in halife olarak kalmasını istediğini ifade eden Çolak, halifeliğin hem siyasi hem de dini olarak Almanya ve İngiltere için rekabet alanı olduğunu anlattı.

'II. Abdülhamid ve İslam Birliği Politikası' konulu konuşma yapan Eraslan ise II. Abdühamid'in devletçi bir padişah olduğunu, kendi döneminde elindeki tüm insani, maddi ve manevi imkanlarını devletin tebası için kullandığını kaydetti.

Eraslan, şöyle konuştu:

''Bizim yakın tarihimiz itibariyle en fazla mağdur olan isimlerden bir tanesi II. Abdülhamid. 1842 ve 1918 yılları arasındaki reform döneminin en önemli ismi. Ancak çağında yapmadıkları dolayısıyla eleştirilen, Cumhuriyet döneminde de yaptıklarıyla eleştirilen nev-i şahsına mahsus bir devlet adamıdır. Bu süreç 1990'lı yılların başında değişebilmiştir. Gerek akademik çalışmalar gerekse Osmanlı sevdalısı isimler sayesinde II. Abdülhamid'i anlama yolu hakettiği yere doğru gelmiştir. Abdülhamid'in İslam Birliği politikasının da doğru anlaşılması ve yerine oturtulması gerekiyor.''

Mısır'dan sempozyuma gelen ve 'Osmanlı Hilafetini Anlamada Batı Boyutu' temalı konuşma yapan Harb da II. Abdülhamid'in siyasi ve dini bir ruha sahip olduğunu ve Osmanlı'nın gücünü dünyaya göstermek istediğini aktardı.

Abdülhamid'in yaşadığı dönemde İngilizlerle yoğun bir şekilde mücadele ettiğini dile getiren Harb, şunları kaydetti:

'Müslüman ülkeleri aynı çatı altında tutmaya çalışıyordu. Sömürgeci güçlere karşı Sultan gerçekten güçlü bir tavır göstermiştir. Doğu'da Batılılara karşı çok iyi arkadaşlıklar edindi. Sömürgeciler gözlerini her zaman Osmanlı'ya dikti. Çünkü Osmanlı'yı dağıtamazlarsa diğer ülkeleri de ele geçiremezlerdi. Aynı zamanda Hicaz'dan petrol çıkarma emellerini gerçekleştiremeyeceklerdi. II. Abdülhamid Han, Osmanlı'yı zayıf adam olarak nitelendiren sömürgecilerin heveslerini kaçırdı. Osmanlı'nın kendi ayakları üzerinde durabildiğini tüm dünyaya gösterdi.'

Başkanlığını Prof. Dr. Hakku Acun'un üstlendiği oturumun ardından konuşmacılar, dinleyicilerin sorularını yanıtladı.

Sempozyum kapsamında yarın ve 24 Eylül Cumartesi günü çeşitli oturumlar gerçekleştirilecek.

Kaynak: AA