Karın Tokluğuna Çalışan Solucanların Gübresine Talep Yağıyor

Son günlerde nitrat içeren gübrelerin yasaklanmasıyla beraber, Tekirdağ’da çevrede çürüyen atıklarla beslenen solucanların ürettiği gübreye talep yağıyor.

Karın Tokluğuna Çalışan Solucanların Gübresine Talep Yağıyor
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde terör olaylarında patlayıcı maddelerin güçlendirilmesinde kullanıldığı gerekçesiyle nitrat içeren gübrelerin satış ve sevkiyatını yasaklaması üzerine, Tekirdağ’da, çevrede çürüyen ve çiftliklerden alınan seperatörden geçmiş gübreleri değerlendirerek, solucanların yardımıyla yapılan solucan gübresine olan talep her geçen gün artıyor. Solucan gübresinin, evdeki saksılardan, tarla tarımı yapan çiftçilere kadar her alanda kullanılabildiğini dile getiren Riverm Kompost Vermikompost Tarım Hayvancılık Makina Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Fabrika Müdürü ve Kimya Mühendisi Ahmet İlhan Odabaşı, solucan gübresine olan talebin arttığını, iki yıllık siparişinin dolduğunu belirtti.

Odabaşı, “Tamamen hijyenik koşullarda yetişmesini sağlayan bu sistemlerde, çok sağlıklı gübreler alabiliyoruz. Hazırladığımız mamaları solucanlarımıza veriyoruz. Solucanlar da mamalarını tükettikten sonra, her hafta kesimlerini yaparak, solucanlara hiçbir zarar vermeden tamamen gübrelerini alabiliyoruz” dedi.

“SOLUCANLAR, BİZİM MAAŞSIZ ÇALIŞANLARIMIZ”

Çiftliklerden aldıkları seperatörden geçmiş gübreleri değerlendirerek, solucanların yardımıyla vermikompost üretimi yaptıklarını ifade eden Kimya Mühendisi Odabaşı, Vermikompost üretimini yaparken, Riverm Tarımın tamamen kendi makine mühendislerince oluşturmuş olduğu, tasarlamış olduğu havuz sistemlerini kullandıklarını kaydetti.

Odabaşı, “Bu sisteme, solucan gübresi hasat sistemi diyoruz. Tamamen hijyenik koşullarda yetişmesini sağlayan bu sistemlerde, çok sağlıklı gübreler alabiliyoruz. Hazırladığımız mamaları solucanlarımıza veriyoruz. Solucanlar da mamalarını tükettikten sonra, her hafta kesimlerini yaparak, solucanlara hiçbir zarar vermeden tamamen gübrelerini alabiliyoruz. Solucanlar, bizim maaşsız çalışanlarımız. Sigortasız işçilerimiz, yani bunları karın tokluğuna çalıştırıyoruz. Solucan gübresi, evdeki saksılardan tutun, tarla tarımı yapan çiftçilerimize kadar, her alanda kullanabiliyoruz. Bizim Rirverm tarım olarak solucanlardan ürettiğimiz biri katı, biri sıvı olmak üzere iki çeşit gübremiz var. Ev hanımları, çiftçiler katı gübrelerimiz ve sıvı gübrelerimizi gönül rahatlığıyla kullanabilirler” diye konuştu.

“İKİ SENELİK SİPARİŞLER DOLDU”

Gübreye yoğun bir şekilde talep olduğunu da dile getiren Kimya Mühendisi Ahmet İlhan Odabaşı, “Yoğun bir şekilde talep var. İki senelik siparişlerimiz şu an için dolmuş durumda. Genellikle ceviz üreten firmalar çok sık bu gübreden kullanıyorlar. Gübrenin içinde evsel atıklar kullanıyoruz. Çürüyebilen ne kadar atık madde varsa, gübrenin içinde kullanıyoruz. Bu sayede hem çevre için bir geri dönüşüm oluyor hem de gübremizin kalitesini daha da yükseltiyoruz. Gübremizi yüzde 50 ıslah maddesi, yüzde 50’de gübre maddesi olarak değerlendirebiliriz” dedi.

“GELECEK KUŞAKTAKİ TORUNLARIMIZA EKECEK TOPRAK BIRAKMADIK”

Solucanların ürettiği gübre sayesinde, kimyasal maddelerden dolayı bozulan toprakların eski verimine kavuşabileceğini söyleyen Odabaşı, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:

“Şimdi gelecek kuşaktaki torunlarımıza ekecek toprak bırakmadık. Ama kullanacağımız organik gübrelerle, özellikle solucan gübresiyle, bozulan topraklarımızı tekrar iyileştirme şansına sahibiz. Ayrıca, gübremizi peyzaj alanlarında da kullanabiliriz. Solucan gübresi, bunun gibi birçok yerde değerini kat ve kat gösteriyor. Bizim solucan üretiminde kullandığımız solucanlar, gübre solucanıdır. Bunların menşei, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’dir. Çeşitli yollarla ülkemize geliyorlar. Biz de bu şekilde değerlendiriyoruz. Şu havuzlarımıza, metrekarede maksimum 40 bin, 50 bin solucan vardır diyebiliriz. Alanın büyüklüğüne göre, solucan miktarınızda o kadar çok olacaktır. Sirkülasyonumuz çok olduğu için bizim üretimde kullandığımız solucanlar, uzun ömürlü yaşayamıyorlar. Genellikle iki sene yaşayabiliyorlar. Ama normalde yaşam süreleri 4-6 sene arasında değişiyor.”
Kaynak: İHA