Ramazan Ayı Zayıflamak İçin Fırsat Değil

Fazla kilo sorunu olan bazı kişilerin Ramazan ayını diyet ve zayıflama fırsatı gibi görerek sahur öğününü atladığını belirten Diyetisyen Esra Kula, “Ramazan dolayısıyla azalan ana öğün sayısını sahura kalkmayarak 1 öğüne düşürmek, hem açlık süresini daha da uzatmaya hem de açlık kan şekerinin gün içerisinde daha erken saatlerde düşmesine neden oluyor. Kan şekerinin düşmesi, çalışırken verim azalması, baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, uyku hali, konsantrasyon bozukluğu, dikkatsizlik, dalgınlık gibi sorunlar yaratıyor. Bu yüzden mutlaka sahuru sadece su içerek ya da yatmadan önce yemek yiyerek geçiştirmemek, uzun süre tokluk hissi verecek ve kan şekerini dengede tutacak besinlerin tercih edilmesi gerekiyor.” dedi.

UZUN SÜREN AÇLIK METABOLİZMA HIZINI DÜŞÜRÜYOR

Uzun süren açlık süresinin metabolizmanın çalışma hızının düşmesine ve vücudun bütün harcamalarını azaltıp enerjiyi tasarruflu kullanmasına neden olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Esra Kula, “Kısa geceler, sahur ve iftar arasındaki kısıtlı zaman, öğün sayısının düşmesinde ve metabolizmanın yavaşlamasında önemli bir rol oynuyor. Ramazan ayında gün içerisindeki öğün sayısının 3-5 öğüne yükseltilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra öğünleri sağlıklı beslenme açısından da iyi değerlendirmek önem teşkil ediyor.” dedi.

SAĞLIKLI BİR ORUÇ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Diyetisyen Esra Kula sağlıklı bir oruç için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“İftarda orucu açarken su, hurma gibi kuru meyvelerin tercih edilmesi, kan şekerinin dengelenmesi, ana yemeklerin, çorba ve iftariyeliklerden 15-20 dakika sonra tüketilmesi, boş mideye aniden yüklenilmemesi, tatlıların yemekten en az 1,5 saat sonra ara öğün olarak tüketilmesi ve güllaç, muhallebi, dondurma gibi sütlü tatlıların tercih edilmesi, ara öğün olarak haftada 2-3 gün sütlü tatlı, diğer günler ise mevsim meyveleri tüketilmesi, iftar ve sahur arasındaki su tüketiminin en az 2,5 litre olması, özellikle sıcak havalarda iftar yapılırken suya fazla yüklenilmemesi, soğuk su tüketiminden kaçınılması, kabızlıktan korunmak için iftar sofralarında salata bulundurulması, iftar ve sahurda fazla miktarda enerji, az miktarda posa içeren, yağlı ve ağır yemekler yerine; yavaş sindirilen, düşük glisemik indeksli, yüksek miktarda posa içeren tam tahıl ürünleri tercih edilmesi, tam tahıllı, çavdar, yulaflı veya kepekli ekmek tercih edilmesi, sağlıklı bir sindirim sistemi için besinlerin iyi çiğnenmesi, iftarda kızartma ve yağlı gıdalar yerine ızgara, haşlama, buğulama gibi usullerle pişirilmiş hafif yemekler tüketilmesi, sahurda ise yumurta, süt, peynir, zeytin, çorba, domates, salatalık, biber, reçel veya süt, yulaf gevreği, meyve gibi besinlerden oluşan hafif yiyecekler tercih edilmesi gerekiyor.”