Hisarcıklıoğlu ASEAN Üyesi Ülkelerin Büyükelçilerini Ağırladı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de, 2015’te ki siyasi hareketliliğe rağmen ekonominin 6 senedir kesintisiz büyüdüğünü belirterek, 2015’te elde edilen yüzde 4’lük büyüme ile Türkiye’nin Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu, sadece geçen sene 690 bin kişiye yeni iş imkânı sağlandığını söyledi.
Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üye ülkelerinin Ankara‘da bulunan büyükelçileri, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde düzenlenen çalışma yemeğinde bir araya geldiler.
Rifat Hisarcıklıoğlu, büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada TOBB’un iş dünyasının çatı kuruluşu olduğunu belirterek, Türkiye’nin her yerinde örgütlü olduklarını söyledi.
365 yerel ticaret ve sanayi odası ile 1 milyon 500 bin kayıtlı üyeleri olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu ‘’Türkiye‘de faaliyet gösteren tüm işletmeler üyemizdir. Üyelerimiz; ticaret, sanayi, turizm, ulaştırma, bankacılık, finans ve her sektörde faaliyet gösteren işletmelerden oluşuyor. Girişimciliğin özendirilmesi konusunu uzun süreden beri gündemimizin ilk sırasına yerleştirdik. Bu çerçevede, Türkiye‘nin en büyük kadın girişimcilik ve genç girişimcilik ağlarını oluşturduk. 2004 yılından beri faaliyet gösteren bir üniversitemiz var. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi olarak hizmet veren üniversitemiz, Türkiye‘nin en başarılı üniversiteleri arasındaki yerini almıştır.’’ dedi.
‘’HER DEĞİŞİM SÜRECİ SANCILIDIR’’
Türkiye‘nin dışa açılması sürecine TOBB olarak ciddi destek verdiklerini belirten ve işletmelerin dış ticarete ve dış yatırıma yönelmesi için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu ‘’2008 krizi sonrası dünya hızlı bir ekonomik ve siyasi değişim içinde. Bu değişimi özellikle Türkiye’nin de içinde yer aldığı coğrafya çok daha güçlü hissediyor. Elbette her değişim süreci sancılıdır. Biz bugün yaşanan gelişmeleri, bu coğrafyada doğacak tarihi fırsatların sancıları olarak görüyoruz. Bu süreçte Türkiye, bölgemiz gerçeklerinden kopmadan, bir parçası olduğu batı dünyası ile birlikte hareket etmektedir. Türkiye bir NATO üyesi; aynı zamanda Avrupa Birliği ile de tam üyelik müzakerelerini sürdürüyor. Zaman zaman, doğal olarak görüş farklılıkları yaşansa da, bölgesel ve küresel meselelerde Batı dünyası ile birlikte hareket ediyoruz. 1980’li yıllarda başlayan iktisadi dönüşüm sürecimizi bu stratejik yaklaşımla sürdürüyoruz. Türkiye’de, 2015’te ki siyasi hareketliliğe rağmen, ekonomimiz büyümeye devam etti. Ekonomimiz 6 senedir kesintisiz büyüyor. 2015’te elde ettiğimiz yüzde 4’lük büyüme ile Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. Sadece geçen sene 690 bin kişiye yeni iş imkânı sağladık. Geçtiğimiz yıl 17 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım ülkemize geldi. Mali istikrarın en büyük göstergesi olan kamu bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1 civarında. Bu oran Avrupa’daki en iyilerden biri. Geçen yıl küresel ticaretteki durgunluğa rağmen ihracat performansımız da olumluydu. Euro-dolar paritesindeki gerileme sebebiyle dolar bazında ölçüldüğünde ihracat hacmimiz düşmüş gözükse de, miktar bazında ihracatımızı geçen yüzde 2 artırmayı başardık.’’ diye konuştu.
‘’ÜLKEMİZDE RESMİ RAKAMLARA GÖRE 2.7 MİLYON SURİYELİ MÜLTECİ VAR’’
AB ile mülteciler konusunda sağlanan anlaşmanın ilişkilere canlılık getirdiğini, işbirliği ve diyalog alanlarını genişlettiklerini kaydederek Rusya ile ilişkilerin yumuşamaya başladığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, öte yandan Suriye’nin küresel güçlerin satranç tahtası haline geldiğini ifade etti.
Türkiye’nin savaştan kaçan Suriyeli mültecilere kapılarını sonuna kadar açtığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu ‘’Ülkemizde resmi rakamlara göre 2.7 milyon Suriyeli mülteci var. Biz mültecilerin sadece barınma ve gıda ihtiyacını değil; sağlık, eğitim, psikolojik destek ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Bugüne kadar sadece kamu bütçesinden 10 milyar dolar para harcadık. Sivil toplum kuruşlarının, vatandaşların ve iş dünyasının doğrudan yaptığı yardımlar buna dahil değildir.’’ şeklinde konuştu.
‘’GELİN BİRLİKTE ÜLKEMİZİN GİDEREK DAHA FAZLA ÖNE ÇIKAN ÜRETİM MERKEZLERİNİ VE TURİZM DESTİNASYONLARINI KEŞFEDELİM’’
‘’Bizim bakış açımıza göre ASEAN, Asya’nın önemli ülkelerinin bir araya geldiği platformdur. Kuruluşundan bugüne bölgedeki üye ülke ekonomilerine ciddi katkı sağladı.’’ açıklamasında bulunan Rifat Hisarcıklıoğlu, ASEAN’ın tek bir ülke olarak düşünüldüğünde 2050 yılına kadar dünyanın 4. büyük ekonomisi olmasının beklendiğini kaydetti.
Hisarcıklıoğlu ‘’ASEAN, sadece 2007-2014 yılları arasında toplam ticaretini yaklaşık 1 trilyon dolar artırarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Komşusu olduğumuz Ortadoğu’da yaşanmakta olan dağınıklık ve istikrarsızlık göz önünde tutulduğunda, ASEAN kurucu vizyonunu saygıyla selamlamamız gerekir. Bölgeye getirdiği siyasi istikrar yanında, ASEAN’ın iktisadi büyüme için de önemli ortam sağladığını görüyoruz. Biliyoruz ki, ASEAN yalnızca üyeleri için değil, aynı zamanda tüm Asya-Pasifik bölgesi için sağlam bir istikrar ve işbirliği zemini hazırlamıştır. Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore gibi bölge güçlerinin yanı sıra AB, ABD ve Rusya gibi küresel güçlerin de katılım gösterdiği bir platform olma özelliği taşımaktadır. Türkiye’nin de ASEAN ile yakın ilişkiler tesis etme gayretini destekliyoruz. Bu çerçevede, Türkiye’nin ASEAN Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzalaması önemli bir adım olmuştur. Daha sonra gerçekleşen zirvelere, Türkiye’nin özel olarak davet edilerek katılım göstermesi ilişkilerimizi daha da ileri bir boyuta taşımıştır. Şimdi siyasi alandaki bu olumlu adımları iktisadi ve ticari alandaki adımlarla desteklememiz lazım. Yaklaşık 8 milyar dolarlık ticaret hacmimiz daha fazla büyütülmeye açıktır. İlişkilerimizi çok daha ileri seviyeye taşıma imkânımız ve irademiz vardır. Gelin birlikte ülkemizin giderek daha fazla öne çıkan üretim merkezlerini ve turizm destinasyonlarını keşfedelim. Bu yönde bir program başlatalım. Bu konuda teknik arkadaşlarımız bir road-show hazırlasınlar. En kısa sürede bu programı uygulamaya koyalım.’’ ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Rifat Hisarcıklıoğlu, büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada TOBB’un iş dünyasının çatı kuruluşu olduğunu belirterek, Türkiye’nin her yerinde örgütlü olduklarını söyledi.
365 yerel ticaret ve sanayi odası ile 1 milyon 500 bin kayıtlı üyeleri olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu ‘’Türkiye‘de faaliyet gösteren tüm işletmeler üyemizdir. Üyelerimiz; ticaret, sanayi, turizm, ulaştırma, bankacılık, finans ve her sektörde faaliyet gösteren işletmelerden oluşuyor. Girişimciliğin özendirilmesi konusunu uzun süreden beri gündemimizin ilk sırasına yerleştirdik. Bu çerçevede, Türkiye‘nin en büyük kadın girişimcilik ve genç girişimcilik ağlarını oluşturduk. 2004 yılından beri faaliyet gösteren bir üniversitemiz var. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi olarak hizmet veren üniversitemiz, Türkiye‘nin en başarılı üniversiteleri arasındaki yerini almıştır.’’ dedi.
‘’HER DEĞİŞİM SÜRECİ SANCILIDIR’’
Türkiye‘nin dışa açılması sürecine TOBB olarak ciddi destek verdiklerini belirten ve işletmelerin dış ticarete ve dış yatırıma yönelmesi için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu ‘’2008 krizi sonrası dünya hızlı bir ekonomik ve siyasi değişim içinde. Bu değişimi özellikle Türkiye’nin de içinde yer aldığı coğrafya çok daha güçlü hissediyor. Elbette her değişim süreci sancılıdır. Biz bugün yaşanan gelişmeleri, bu coğrafyada doğacak tarihi fırsatların sancıları olarak görüyoruz. Bu süreçte Türkiye, bölgemiz gerçeklerinden kopmadan, bir parçası olduğu batı dünyası ile birlikte hareket etmektedir. Türkiye bir NATO üyesi; aynı zamanda Avrupa Birliği ile de tam üyelik müzakerelerini sürdürüyor. Zaman zaman, doğal olarak görüş farklılıkları yaşansa da, bölgesel ve küresel meselelerde Batı dünyası ile birlikte hareket ediyoruz. 1980’li yıllarda başlayan iktisadi dönüşüm sürecimizi bu stratejik yaklaşımla sürdürüyoruz. Türkiye’de, 2015’te ki siyasi hareketliliğe rağmen, ekonomimiz büyümeye devam etti. Ekonomimiz 6 senedir kesintisiz büyüyor. 2015’te elde ettiğimiz yüzde 4’lük büyüme ile Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. Sadece geçen sene 690 bin kişiye yeni iş imkânı sağladık. Geçtiğimiz yıl 17 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım ülkemize geldi. Mali istikrarın en büyük göstergesi olan kamu bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1 civarında. Bu oran Avrupa’daki en iyilerden biri. Geçen yıl küresel ticaretteki durgunluğa rağmen ihracat performansımız da olumluydu. Euro-dolar paritesindeki gerileme sebebiyle dolar bazında ölçüldüğünde ihracat hacmimiz düşmüş gözükse de, miktar bazında ihracatımızı geçen yüzde 2 artırmayı başardık.’’ diye konuştu.
‘’ÜLKEMİZDE RESMİ RAKAMLARA GÖRE 2.7 MİLYON SURİYELİ MÜLTECİ VAR’’
AB ile mülteciler konusunda sağlanan anlaşmanın ilişkilere canlılık getirdiğini, işbirliği ve diyalog alanlarını genişlettiklerini kaydederek Rusya ile ilişkilerin yumuşamaya başladığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, öte yandan Suriye’nin küresel güçlerin satranç tahtası haline geldiğini ifade etti.
Türkiye’nin savaştan kaçan Suriyeli mültecilere kapılarını sonuna kadar açtığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu ‘’Ülkemizde resmi rakamlara göre 2.7 milyon Suriyeli mülteci var. Biz mültecilerin sadece barınma ve gıda ihtiyacını değil; sağlık, eğitim, psikolojik destek ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Bugüne kadar sadece kamu bütçesinden 10 milyar dolar para harcadık. Sivil toplum kuruşlarının, vatandaşların ve iş dünyasının doğrudan yaptığı yardımlar buna dahil değildir.’’ şeklinde konuştu.
‘’GELİN BİRLİKTE ÜLKEMİZİN GİDEREK DAHA FAZLA ÖNE ÇIKAN ÜRETİM MERKEZLERİNİ VE TURİZM DESTİNASYONLARINI KEŞFEDELİM’’
‘’Bizim bakış açımıza göre ASEAN, Asya’nın önemli ülkelerinin bir araya geldiği platformdur. Kuruluşundan bugüne bölgedeki üye ülke ekonomilerine ciddi katkı sağladı.’’ açıklamasında bulunan Rifat Hisarcıklıoğlu, ASEAN’ın tek bir ülke olarak düşünüldüğünde 2050 yılına kadar dünyanın 4. büyük ekonomisi olmasının beklendiğini kaydetti.
Hisarcıklıoğlu ‘’ASEAN, sadece 2007-2014 yılları arasında toplam ticaretini yaklaşık 1 trilyon dolar artırarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Komşusu olduğumuz Ortadoğu’da yaşanmakta olan dağınıklık ve istikrarsızlık göz önünde tutulduğunda, ASEAN kurucu vizyonunu saygıyla selamlamamız gerekir. Bölgeye getirdiği siyasi istikrar yanında, ASEAN’ın iktisadi büyüme için de önemli ortam sağladığını görüyoruz. Biliyoruz ki, ASEAN yalnızca üyeleri için değil, aynı zamanda tüm Asya-Pasifik bölgesi için sağlam bir istikrar ve işbirliği zemini hazırlamıştır. Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore gibi bölge güçlerinin yanı sıra AB, ABD ve Rusya gibi küresel güçlerin de katılım gösterdiği bir platform olma özelliği taşımaktadır. Türkiye’nin de ASEAN ile yakın ilişkiler tesis etme gayretini destekliyoruz. Bu çerçevede, Türkiye’nin ASEAN Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzalaması önemli bir adım olmuştur. Daha sonra gerçekleşen zirvelere, Türkiye’nin özel olarak davet edilerek katılım göstermesi ilişkilerimizi daha da ileri bir boyuta taşımıştır. Şimdi siyasi alandaki bu olumlu adımları iktisadi ve ticari alandaki adımlarla desteklememiz lazım. Yaklaşık 8 milyar dolarlık ticaret hacmimiz daha fazla büyütülmeye açıktır. İlişkilerimizi çok daha ileri seviyeye taşıma imkânımız ve irademiz vardır. Gelin birlikte ülkemizin giderek daha fazla öne çıkan üretim merkezlerini ve turizm destinasyonlarını keşfedelim. Bu yönde bir program başlatalım. Bu konuda teknik arkadaşlarımız bir road-show hazırlasınlar. En kısa sürede bu programı uygulamaya koyalım.’’ ifadelerini kullandı.