Her Sivilcenin Sebebi Ergenlik Değil!

Erişkinliğin hazırlık aşaması olan ergenlik çağında, vücutta birtakım hormonal ve fizyolojik değişiklikler görülüyor. En sık rastlanan cilt problemi olarak bilinen sivilce de, ergenlik çağında vücutta oluşan değişimler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bazı kişilerde ise ciltte bulunan yağ bezleri daha fazla yağ salgılamaya başlıyor. Salgılanan yağın deri üzerine çıkmasını sağlayan kanalın çeperini çevreleyen hücreler, aşırı yağ salgısı nedeniyle tıkanıyor. Tıkanan kanallarda ise normalde aslında yüz cildi floramızda bulunan ve hastalık oluşturmayan “Propionibacterium Acnes” isimli bakterilerin sayıca artması ve birtakım kimyasal maddeler çıkararak reaksiyonlar oluşturması iltihabi bir süreci başlatıyor. Yüzde görülen her sivilcenin ergenlik sebebiyle oluşmadığını söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinem Yıldız, oluşum nedenleri ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.

Her Sivilcenin Sebebi Ergenlik Değil!
Ebeveynin akne problemi çocuğu da etkiliyor

Sivilce oluşmasında hormonal farklılaşmalar, yağ bezelerinde artan yağ üretimi, follikül denilen kanal epitelinde değişiklikler ve genetik faktörler etkili oluyor. Anne veya baba hayatının herhangi bir döneminde akne problemi yaşamışsa, çocukta görülme ihtimali daha da artıyor. Dr. Yıldız, “Ergenlik dönemindeki insanların yaklaşık yüzde 40’ı bir uzmana başvurmayı gerektirecek şiddette akne problemi yaşıyor. Birçok ergende akne problemi 10-18 yaşları arasında ortaya çıkıyor. Bazı kişilerde bu problem birkaç yıl içinde geçse de bazılarında 5-10 yıl veya daha uzun süre hafif, orta ya da ağır şiddette seyredebiliyor” dedi.

Özgüven kaybına sebep oluyor

Çocukların yaşadığı her akne probleminin ergenlik çağıyla ilişkilendirilmemesi gerekiyor. Akneler orta şiddette ve ağır şekilde uzun süre devam ediyorsa bu durum çocukta özgüven kaybı, sosyal fobi gibi hayat performansını ciddi düzeyde etkileyen sonuçlar yaratabiliyor. Bu şiddetteki akne problemi olan çocukların mutlaka tedavi olması gerektiğini söyleyen Dr. Yıldız, şu uyarılarda bulundu: “Ergenlik çağında çıkan sivilceler zaman içinde azalsa da izlerini bırakabiliyor. Ciltte kalan izleri yok etmek ise oldukça uzun ve zor bir tedavi sürecini gerektiriyor. Bu yüzden akne problemi tedavisinin ciddiye alınması gerekiyor. Akne probleminin hasarsız veya en az hasarla çözülebilmesi için etkin ve düzenli tedaviler uygulanıyor.”

Tedavi süreci sabır ve disiplin ister

Hafif, orta veya ağır şiddette herhangi bir akne problemi uzun süre boyunca uygun temizleyicilerle azaltılamıyor ise mutlaka bir dermatoloji uzmanı ile tedaviye başlanması gerekiyor. Tedavi; yaş, sivilce cinsi ve şiddeti, herhangi bir sağlık problemi olup olmaması faktörlerine göre değişebiliyor. Dr. Sinem Yıldız, tedavi süreciyle ilgili şunları anlattı: “Sabır ve disiplin isteyen bir süreç olan akne tedavilerinde, bazı ilaçlar hafif kızarıklık, kepek şeklinde soyulma gibi yan etkiler gösterebiliyor. Yan etkiler hastayı rahatsız edici boyuta ulaşınca durumun doktor ile paylaşılmasında fayda görülüyor. Doğum yapınca veya evlenince akne probleminin ortadan kalkacağı gibi gerçek dışı klişelerden uzak durulması gerekiyor.”

İzlerden kurtulmanın birçok yolu var

Etkin ve düzenli aralıklarla tedavi yapılmadığı takdirde ciltte kalan sivilce izleri, orta ve ağır şiddette süren aknelerin kaçınılmaz problemi haline geliyor. Ancak pek çok tedavi yöntemi sayesinde izlerden de kurtulmak mümkün olabiliyor. Tedavi çeşitleri hakkında bilgi veren Dr. Yıldız, “Fraksiyonel Karbondioksit Lazer günümüzde bu soruna en yüz güldürücü sonuçları sunan bir tedavi olarak dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra kimyasal peeling, soyucu ajanlarla devam edebilecek ev tedavileri, hyaluranik asit gibi malzemelerle dikkat çeken çöküklerin tedavisinde kullanılan dolgu teknikleri gibi pek çok yöntem, izlerin tamamen yok olmasını sağlıyor. Ciddi bir sağlık problemi olan akneler iyi tedavi edilmediği takdirde psikososyal problemlere yol açtığının unutulmaması gerekiyor” dedi.

Kaynak: İHA