Afganistan'da Siyasi İstikrarsızlık Sürüyor

Afganistan'daki Ulusal Birlik Hükümeti istikrarı sağlamakta yetersiz kalıyor. Kötü giden ekonomi, artan vergiler ve yolsuzlukların yanı sıra yaşanan siyasi çekişmelerin ve toplu istifaların hükümetin sonunu getirebileceği belirtiliyor Siyaset uzmanı Seyidi: 'Kısa bir zamanda 5 üst düzey hükümet yetkilisinin istifa vermesi ülkedeki siyasi istikrarsızlığın gittikçe artığını gösteriyor'

KABİL – Afganistan'da yapılan tartışmalı devlet başkanlığı seçiminin üzerinden iki yıl geçti ancak ülkedeki siyasi istikrarsızlık hala devam ediyor.

ABD'nin arabuluculuğunda kurulan Ulusal Birlik Hükümeti politik çekişmeleri sonlandırmakta yetersiz kalırken, çekişmelerin ekonomik etkilerine dikkati çeken uzmanlar, istikrarsızlığın hükümetin sonunu getirebileceğini ileri sürüyor.

Taliban rejimin sona ermesinin ardından ülkenin ilk cumhurbaşkanlığı seçimi 5 Nisan 2014'te yapılmış, sekiz adayın yarıştığı seçimlerin ilk turunda kimse devlet başkanı seçilmek için gerekli oyları alamamış, sonucun belirlenmesi ikinci tura kalmıştı.

İkinci turda, şimdiki Devlet Başkanı Eşref Gani ile İcra Heyetti Başkanı Abdullah Abdullah yarışmış ancak hile yapıldığı iddiaları seçimi gölgelemişti. Seçimlerin ardından ortaya çıkan bu durum uzun süren savaşların ardından yaralarını sarmaya çalışan ülkeyi yeni bir siyasi istikrarsızlığın içine sokmuştu.

Hükümet İşleri Uzmanı Nasrullah Stanikza, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, seçimler konusundaki anlaşmazlık çözülmeden kurulan Ulusal Birlik Hükümeti'nin, ülkedeki siyasi istikrarsızlığın sürmesinde etkili olduğunu vurguladı. Stanikza, ABD’nin girişimleri sayesinde oluşturulan ve birbirine rakip olan Gani ve Abdullah’ın yarı yarıya ortak olduğu Ulusal Birlik Hükümeti’nin güçlü bir iktidar ortaya çıkarmasının imkansızlığına işaret etti.

Yerel yöneticilerin merkezden bağımsız hareket etmesi, siyasi istikrarsızlığın önemli bir göstergesi olarak dikkati çekiyor. Nitekim, ülkenin kuzeyindeki Belh kentinde görev yapan vali vekili ve aynı zamanda Afganistan’ın güçlü Tacik liderlerinden Atta Muhammed Nur, ABD'de yayın yapan bir gazeteye verdiği demeçte, hükümetin kendisini görevden alamayacağını söylemişti. Nur'un yönetime meydan okuma olarak yorumlanan bu açıklaması siyasi istikrarsızlığın belirgin bir yansıması olarak görüldü.

Siyasi istikrarsızlığın bir diğer örneği ise yaklaşık iki ay önce güneydeki Helmand kentine, hükümetin iki ortağı Devlet Başkanı Gani ve İcra Heyeti Başkanı Abdullah tarafından iki ayrı belediye başkanı atanmasıydı.

- 5 üst düzey yetkili istifa etti

Taraflar arasında giderek belirginleşen anlaşmazlık, istifaları da beraberinde getirdi. Son aylarda Afganistan’ın İstihbarat Başkanı Rahmetullah Nabil, İçişleri Bakanı Nurulhak Olumi, Madencilik Bakanı Davutşah Sabah ve iki vali, Devlet Başkanı Gani ile anlaşmadıkları için istifa etti.

Afganistan’daki siyaset uzmanlarından Ahmet Seyidi, konuyla ilgili olarak “Kısa bir zamanda 5 üst düzey hükümet yetkilisinin istifa vermesi ülkedeki siyasi istikrarsızlığın gittikçe artığını gösteriyor” ifadesini kullandı.

Anlaşmazlığın iki tarafı olan Gani ile Abdullah’ın kişisel çıkarlarını milli çıkarların üstünde tuttuğunu öne süren Seyidi, bu çekişmenin Ulusal Birlik Hükümeti'nin sonunu hazırladığını ifade etti.

- Gani ile Abdullah hangi konularda anlaşamıyor?

Gani ve Abdullah, Ulusal Birlik Hükümeti kurulması için imzaladıkları anlaşmanın yüzde 80’ini yürürlüğe koydu ancak pek çok konuda anlaşmazlık devam ediyor. Bunlardan en dikkati çekeni, Abdullah taraftarlarından Belh Vali Vekili olarak Atta Mohammad Nur ile Gani taraftarlarından Savunma Bakanı Vekili Masoom Stanikzai'ın görevde kalıp kalmayacağı, elektronik kimliklerin dağıtılması ve parlamento seçimlerinin gecikmeden yapılması.

- Siyasi istikrarsızlık ekonomiyi de etkiledi

İstikrarsızlığın en belirgin şeklide hissedildiği alanlardan birini de ekonomi oluşturdu. İşsizliğin en büyük sorun olarak belirdiği ülkede, Afganistan para birimi, dolar karşısında ciddi oranda değer kaybetti.

Afganistan Bağımsız İdari Reformlar ve Sivil Hizmet Komitesi'nden geçen gün yapılan açıklamada, on binlerce iyi eğitimli gencin işsiz olduğu ülkede personel ihtiyacı olan 25 bin kadronun boş bekletildiği ileri sürüldü.

Artan vergiler ve yolsuzluklardan ülkedeki ticari hayat olumsuz etkilenirken, birçok firma da Afganistan'daki yatırımlarını yurt dışına taşıdı.

- Taliban saldırılarında artış

Son iki yılda Taliban da saldırılarını artırmış durumda. Afganistan Eski Generallarından Abdul Wahid Taket, ülkenin doğu, güney ve kuzey bölgelerindeki Taliban saldırılarının siyasi istikrarsızlıktan kaynaklandığını iddia etti.

Taliban'ın 14 yıl aradan sonra Kunduz şehrinin merkezini ele geçirmesinin rastlantı olmadığına işaret eden Taket, bunun bir çeşit güç gösterisi olduğunu söyledi.

Terör örgütleri için uygun ortamın bulunduğu ülkede son dönemde DAEŞ de varlık gösteremeye başladı.

Bir taraftan Farah, Uruzgan, Helmand ve Nangarhar kentlerinde DAEŞ ile Taliban arasında ciddi çatışmalar yaşanırken, diğer taraftan ABD güçleri insansız hava araçları ile DAEŞ militanlarına yönelik yoğun saldırılar gerçekleştirdi. Yüzlerce militanını yitiren DAEŞ, faaliyetlerini azaltsa da Afganistan’daki NATO Gücünün Eski Komutanı General John F. Campbell, örgütün Nangarhar kentini merkez üssü olarak seçtiğini ve buradan diğer kentlerindeki faaliyetlerini koordine ettiğini söylemişti.

Nangarhar’ın Açin ve Kot ilçesinde hala Afgan güçleri ile DAEŞ militanları arasında sık sık çatışmalar yaşanıyor.

Kaynak: AA