KOBİ Zirvesi

İstanbul Valisi Şahin: 'Türkiye'nin ticaret merkezi İstanbul’da 4 KOSGEB müdürlüğümüzün sistemine kayıtlı 172 bin 157 işletme bulunmakta ve 13 bin 312 personel, nitelikli istihdam desteğinden faydalanmaktadır' TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Sönmez: 'Herkes her yerde girişimcilik konusuna el atıyor. Ne çıkarsa bahtımıza mı olacak? Girişimciyi yetiştirdik, ona, 'Haydi artık, Türkiye'nin sorunlarını çöz' mü diyeceğiz? Böyle düşünürsek yanılırız'

İstanbul Valisi Vasip Şahin, 'Türkiye'nin ticaret merkezi İstanbul’da 4 KOSGEB müdürlüğümüzün sistemine kayıtlı 172 bin 157 işletme bulunmakta ve 13 bin 312 personel, nitelikli istihdam desteğinden faydalanmaktadır.' dedi.

Vali Şahin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın katılımıyla Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından düzenlenen KOBİ Zirvesi'nde, girişimciliğe ilişkin değerlendirmeler yaptı.

KOBİ’lerin Türkiye'de toplam istihdamın dörtte üçünü sağladığını belirten Şahin, 'Türkiye'nin ticaret merkezi İstanbul’da 4 KOSGEB müdürlüğümüzün sistemine kayıtlı 172 bin 157 işletme bulunmakta ve 13 bin 312 personel nitelikli istihdam desteğinden faydalanmaktadır. Kalkınma ve istihdamın artırılması noktasında çok önemli bir yerde duran KOBİ'lerin desteklenmesi yönündeki çalışmalarımız elbette hız kesmeden devam edecektir.' ifadelerini kullandı.

Şahin, sanayileşme sürecinde ortaya çıkan KOBİ’lerle girişimcilerin kalkınmadaki rollerine işaret ederek, 'Girişimci denildiğinde iş kurmaya çalışanlar kadar, işini kurmuş ve uzun bir süredir başarılı bir şekilde yürütenler, iş sahipleri de akla geliyor. Girişimci iç, kurumsal, sosyal, kadın, genç, ana akım, etkin birçok sıfatla anılıyor.' diye konuştu.

- 'Türkiye, dünya ticaretinden yüzde 0,9 oranında pay alıyor'

Türkiye'de inovasyon ikliminin ve girişimcilik kültürünün desteklenmesi açısından son derece önemli reformlar yapıldığını aktaran Şahin, şunları kaydetti:

'Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı pay son yıllarda artmış bulunmakta ve Türkiye katma değerli ihracat artışını, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmanın yanı sıra girişimciliğin de desteklenmesiyle yakalayabilecektir. Türkiye, dünya ticaretinden yüzde 0,9 oranında pay alıyor ve hedefler 2023 yılında bu payı yüzde 1,5’e çıkarmak. Bunun yolu da inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmaya daha fazla önem vermekten geçiyor.

Ayrıca yenilikçi sektörlere daha fazla yatırım yapılması ve bu sektörlerde ihracatımızın geliştirilmesi de önemli bir öncelik. Diğer taraftan bir diğer önem taşıyan husus olarak, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi için de gençlerimizi girişimciliğe yönlendirmeye ve onları bu konuda cesaretlendirmeye ihtiyacımız var. Gençlerimizi girişimcilik konusunda aktif olarak destekleyecek mekanizmalara yer vermemiz bu açıdan çok önemli.'

- 'Girişimci liselerini düşünmeliyiz'

TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sönmez, girişimciliğin uygun ekosistemde gelişebileceğini söyledi.

Dünyanın dijital devrim çağını yaşadığını belirten Sönmez, şöyle devam etti:

'Adını koyduk, 'Sanayi 4.0' dedik. '4. Sanayi Devrimi' diye ifade edenler de var. Biz artık bu devrimin Vizyoner Yenilikçi Girişimcilerini yetiştirmeliyiz. Türkiye bu devrimin basıncını yaşıyor. Üstelik devrim çok hızlı.

Önümüzdeki 5-10 yıl içinde bu devrim, Türkiye’de birçok şeyi yıkacak, birçok şeyi de hiç yoktan oluşturacak. İşte bu yıkılış ve yeniden kuruluşun girişimcisi gerekiyor bize. Bilişim ve bilgi ergenliği, biyolojik ergenliğin önüne geçti. Bilişim ve bilgi temelli birçok uygulama, sosyal ağ ve bloglar 15-16 yaşlarında, lise çağındaki girişimciler tarafından başlatıldı. Girişimci yetiştiren üniversiteler elbette var ama artık girişimci liselerini de düşünmeliyiz. 'Çocuk Girişimci' kavramını bile şimdiden bir kenara yazalım…'

Sönmez, 'İş Yapma Kolaylığı' yönünden Türkiye'nin 189 ülke içinde 55. sırada bulunduğunu anımsattı.

Üniversite-sanayi iş birliklerinin artması gerektiğini aktaran Sönmez, 'Bu bir ülke kriteridir ve iyileştirmek girişimci ekosisteminin olmazsa olmazıdır. Bu konuda Türkiye'nin reform zincirlerine gereksinmesi var. Üniversiteler, girişimcilik konusunda daha fazla proje ve tez üretmelidirler. Girişimcilik konusunda çalışan kuruluşların politika ve stratejileri için altyapı oluşturacak kavramsal çalışmalara yönelmelidirler. Mevcut KOBİ’leri 'Girişimci KOBİ' yapacak özel programları olmalıdır. Tıpkı KOSGEB gibi üniversiteler de Organize Sanayi Bölgelerine (OSB) ayağını basmalıdır.' şeklinde konuştu.

- 'Tüm faaliyetleri Girişimcilik Konseyi çatısı altında merkezileştirebiliriz'

Sönmez, herkesin her yerde girişimcilik konusuna el attığından yakınarak, şu görüşleri paylaştı:

'Ne çıkarsa bahtımıza mı olacak? Girişimciyi yetiştirdik, ona, 'Haydi artık, Türkiye’nin sorunlarını çöz' mü diyeceğiz? Böyle düşünürsek yanılırız.

Farkındayız sanırım, Dijital Dönüşüm Devrimi’nin sorunlarına batıda aynı zamanda bir devlet ve sistem sorunu olarak bakılıyor. Konu adeta bir 'Yeniden Kuruluş Çağı'nı ima eder derinlikte sorgulanıyor. Biz de bu açıdan bakarsak yediden yetmişe hepimizin birer vizyoner yenilikçi girişimci olmamız gerektiği sonucuna varırız.

Bu demektir ki sivil toplumda sorgulayan, analiz eden, çözümleyen ve çözüm öneren dinamik yapılara ihtiyacımız olacak. Kamu ya bu yapıların içine girecek ya da onları kendi içine davet edecek. Üretken, verimli bir kamu-sivil toplum iş birliği bunu gerekli kılıyor. Bu konuda atılmış bir adım mevcuttur, TOSYÖV olarak bizim de üyesi olduğumuz 'Girişimcilik Konseyi'ni özellikle dikkatinize sunmak istiyorum.

Türkiye’nin 'Girişimci Ekosistemi' yapılmasına yönelik tüm faaliyetleri Girişimcilik Konseyi’nin çatısı altında merkezileştirebiliriz.'

- 'KOSGEB girişimciliğin cesaretlendirilmesinde devletin şefkatli kolları olmuştur'

KOSGEB Başkanı Recep Biçer ise kurumun girişimcilik ekosisteminin gelişimi için 2010 yılından bu yana taşın altına elini koyduğunu anlattı.

KOSGEB’in Yeni Girişimci Desteği ile 2010 yılından bugüne kadar 25 bin 415 işletmeye 437 milyon lira civarında destek sağlandığını belirten Biçer, 'KOSGEB hibe programlarını geliştirmiş ve girişimciliğin cesaretlendirilmesinde devletin veren eli, şefkatli kolları olmuştur.' dedi.

Biçer, önce imalat sektöründen başlayarak sektörel ve bölgesel odaklı KOBİGEL - KOBİ Gelişim Destek Programı'nı 1 Nisan 2016'da hayata geçirdiklerinin altını çizerek, 'Bu yıl içinde benzer çağrılarla makineden yazılıma, personelden pazarlamaya kadar KOBİ’lerin ölçek atlaması, büyümesi, ekonomiye, istihdama ve ihracata daha fazla katkıda bulunması için yoğun şekilde çalışıyoruz. Veri tabanımıza kayıtlı 850 bine yakın KOBİ’lerimizin daha yaygın kullandığı genel desteklerimizde yüzde 74 artış yaparak, işletmelerimizin çok değişik alanlardaki ihtiyaçlarında onlara omuz veriyoruz.' bilgilerini verdi.

125 üniversite, 391 dernek ve vakıf, 303 meslek kuruluşu ile yapılan iş birliği kapsamında girişimcilik dersleri verilmeye başlandığını hatırlatan Biçer, 'Kurum ve kuruluşlarla yapılan iş birliği protokolleri kapsamında 2010-2016 yıllarında 12 binlere varan eğitim programı düzenlenmiş olup, bu eğitimlerden 438 bin 797 kişi girişimcilik sertifikası aldı.' dedi.

- 'Ortak akılla iş birliklerini geliştirmeliyiz'

TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete de girişimciliğin Türkiye'nin en önemli meselesi olduğunu vurguladı.

Ülkede başarı hikayesinin ancak girişimcilikle yazılabileceğinin altını çizen Mete, sözlerini şöyle tamamladı:

'Ekonomik alanda dünya birinci liginde oynamak istiyorsak girişimci sayımızı artırmalıyız.

Yeni girişimcilerin çıkması için önlerindeki engelleri kaldırmalı ve destek mekanizmalarını çalıştırmalıyız. İkinci konu; mevcut girişimcilerin özellikle KOBİ'lerin bilgiye ulaşmasını sağlamalıyız. Üçüncü konu; mevcut firmaların yeni ürün geliştirme, tasarım yapma, markalaşma ve inovasyon konusunda atılım yapması. Bu 3 meselede başarılı olduğumuzda Türkiye bırakın ilk 10 ülke arasına girmeyi, en üste çıkar.

Ben bunu başarabileceğimize inanıyorum. Bu konuda bizi en fazla umutlandıran hükümetimiz ile özel sektörün aynı bakış açısına sahip olması. Büyük reformlar yapıldı ve teşvikler verildi. Şimdi ortak akılla iş birliklerini geliştirmeliyiz.'
Kaynak: AA