Esed Ve Rusya'nın Zulmü Bile Meslek Aşkını Engelleyemedi
Suriyeli öğretmen Alşavi, Halep'te Esed rejim güçlerinin baskıları, DAEŞ ve Rusya'nın bombalarına rağmen sürdürdüğü mesleğini şimdi sığındığı Türkiye'de devam ettiriyor Alşavi: 'Esed yönetimi, okulların müdürlerinden öğretmen ve öğrenci hakkında muhalif olup olmadıklarına ilişkin bilgi toplamaları emrini verdi. Ben, bunu yapmamak için müdürlüğü bıraktım. Bir süre öğretmen olarak çalıştım ancak Esed güçlerinin baskılarından dolayı öğretmenliği de bırakmak zorunda kaldım' 'Ders verebilmek için binaların bodrumlarını okul olarak kullandık. Bu, 2014 yılına kadar devam etti. Daha sonra DAEŞ'in bombaları yüzünden de hepsini kapatmak zorunda kaldık' 'Halep yaşanamaz bir hale geldi. Ben de aşık olduğum şehri terk etmek zorunda kaldım ve yıl başında Ankara'ya geldim. Şimdi öğretmenlik yapıyorum. Burada savaştan zarar gören çok öğrencim var. Şimdi onların yaralarını sarmaya, eğitimdeki eksikliklerini telafi etmeye çalışıyorum'
YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Suriye'de Esed yönetiminin baskılarına, DAEŞ ve Rusya'nın bombalarına rağmen uzun süre binaların bodrum katlarında ve konteyner okullarda eğitim veren Suriyeli öğretmen Safvan Alşavi, 3 ay önce vatan topraklarını terk ederek Türkiye'ye sığındı. Alşavi, mesleğine olan tutkusunu Türkiye'de de kendisi gibi sığınmacı olan Suriyeli çocuklara öğretmenlik yaparak sürdürüyor.
Eşi ve üç çocuğuyla ocak ayında Suriye'nin Halep kentinden Ankara'ya gelerek Siteler Uluönder Mahallesi'nde ikamet etmeye başlayan Alşevi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç savaş başlamadan önce Halep'in doğu kırsal bölgesinde bir ilkokulda müdür olarak çalıştığını söyledi.
Alşavi, 2008-2011 arasında müdürlük görevini yürüttüğü sırada çatışmaların başladığını belirterek 'Esed yönetimi okulların müdürlerinden, öğretmen ve öğrenci hakkında muhalif olup olmadıklarına ilişkin bilgi toplamaları emrini verdi. Ben, bunu yapmamak için müdürlüğü bıraktım. Bir süre öğretmen olarak çalıştım ancak Esed güçlerinin baskılarından dolayı öğretmenliği de bırakmak zorunda kaldım.' diye konuştu.
Savaş başladıktan 1,5 yıl sonra Özgür Suriye Ordusu'nun Halep'e girerek yönetimi ele geçirdiğini, o dönemde siviller tarafından kurulan ofislerde öğrencilere eğitim vermeye devam ettiğini aktaran Alşavi, 'Ders verebilmek için binaların bodrumlarını okul olarak kullandık. Bu, 2014 yılına kadar devam etti. Daha sonra DAEŞ'in bombaları yüzünden de hepsini kapatmak zorunda kaldık.' ifadelerini kullandı.
Bir süre geçimini sağlamak için internet kafe açtığını ancak eylülde Rusya'nın da bölgeye müdahale etmesiyle her şeyi bırakmak zorunda kaldıklarını dile getiren Alşavi, şöyle devam etti:
'Rus uçakları, rastgele vuruyordu. Sadece DAEŞ güzergahlarını değil sivilleri de vuruyordu. Hastaneleri, okulları, pazar ve çarşıları hedef alıyorlardı. Bu yüzden mesleğime geri dönüp, bir süre gezici konteyner okullarda çocuklara öğretmenlik yapmaya devam ettim ancak bir süre sonra Rusya'nın bu müdahalesi Suriye'deki hayatı cehenneme çevirdi çünkü Rus uçakları bir füzeyle 15-20 evi kullanılamaz hale getiriyordu. Bu, bütün alanlarda hayatın durmasına sebep oldu. Özellikle eğitim alanında, öğrenciler okullara gidemez hale geldi. Okulların çoğu yıkıldı, birçok öğrenci ve öğretmen ya şehit oldu ya da yaralandı. Sonrasında da 10 binlerce kişi Halep'ten Türkiye'ye sığınmaya başladı.'
Yaşadığı bölgenin 250 bin kişilik nüfusa sahip olduğuna işaret eden Alşavi şu anda bölgede 10 bin kişinin kaldığını söyledi. Alşavi, şunları dile getirdi:
'Halep yaşanamaz bir hale geldi. Ben de aşık olduğum şehri terk etmek zorunda kaldım ve yılbaşında Ankara'ya geldim. Şimdi öğretmenlik yapıyorum. Burada savaştan zarar gören çok öğrencim var. Şimdi onların yaralarını sarmaya, eğitimdeki eksikliklerini telafi etmeye çalışıyorum.'
- 'Çocukların çoğu çalıştığı için okula gelemiyor'
Suriyeli çocukların çoğunun aile geçimine katkı sağlamak için çalıştığına dikkati çeken Alşavi, 'Bölgede yaşayan Suriyeli aileleri çocuklarını okula göndermesi için ikna etmeye çalışıyoruz ancak bir çoğu maddi imkansızlıklar ve kendilerine yardımcı olmaları için çocuklarını okula göndermiyor. Uluslararası topluma çağrıda bulunuyorum, lütfen okulları destekleyin ve parası olmayıp okumak isteyen öğrencilere yardım edin. Dünya çocukları gibi eğitim, Suriyeli çocukların da hakkı.' şeklinde konuştu.
Misafirperverliklerinden dolayı Türk halkına ve Suriye'deki iç savaş karşısında üstlendiği rolden dolayı Türk hükümetine teşekkür eden Alşavi, 'Buraya geldiğimden beri kendimi hiçbir zaman yabancı olarak hissetmedim. Bir tek engelim var o da Türkçe, onu da öğrenerek bu engeli aşacağım.' dedi.
- Tek hayali öğretmen olmak
Alşavi'nin öğrencisi 11 yaşındaki Abdurrahman Hacı Mahmud da Suriye'de Esed güçlerine karşı savaşırken babasını kaybettiğini söyledi.
Türkiye'deki okulunu ve öğretmenlerini çok sevdiğini ancak ülkesini ve arkadaşlarını özlediğini ifade eden Mahmud, tek hayalinin Alşavi gibi öğretmen olup Suriyeli çocuklara eğitim vermek olduğunu anlattı.
Altındağ Nazife Hatun İlkokulu'nda öğleden sonra bölgede yaşayan yaklaşık 600 Suriyeli öğrenciye kendi dillerinde eğitim veriliyor. Aynı zamanda sığınmacı öğrencilere Türkçe dersi de verilen okulda, çocukların Türkiye'ye uyum sağlamaları amaçlanıyor.
Kaynak: AA
Eşi ve üç çocuğuyla ocak ayında Suriye'nin Halep kentinden Ankara'ya gelerek Siteler Uluönder Mahallesi'nde ikamet etmeye başlayan Alşevi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç savaş başlamadan önce Halep'in doğu kırsal bölgesinde bir ilkokulda müdür olarak çalıştığını söyledi.
Alşavi, 2008-2011 arasında müdürlük görevini yürüttüğü sırada çatışmaların başladığını belirterek 'Esed yönetimi okulların müdürlerinden, öğretmen ve öğrenci hakkında muhalif olup olmadıklarına ilişkin bilgi toplamaları emrini verdi. Ben, bunu yapmamak için müdürlüğü bıraktım. Bir süre öğretmen olarak çalıştım ancak Esed güçlerinin baskılarından dolayı öğretmenliği de bırakmak zorunda kaldım.' diye konuştu.
Savaş başladıktan 1,5 yıl sonra Özgür Suriye Ordusu'nun Halep'e girerek yönetimi ele geçirdiğini, o dönemde siviller tarafından kurulan ofislerde öğrencilere eğitim vermeye devam ettiğini aktaran Alşavi, 'Ders verebilmek için binaların bodrumlarını okul olarak kullandık. Bu, 2014 yılına kadar devam etti. Daha sonra DAEŞ'in bombaları yüzünden de hepsini kapatmak zorunda kaldık.' ifadelerini kullandı.
Bir süre geçimini sağlamak için internet kafe açtığını ancak eylülde Rusya'nın da bölgeye müdahale etmesiyle her şeyi bırakmak zorunda kaldıklarını dile getiren Alşavi, şöyle devam etti:
'Rus uçakları, rastgele vuruyordu. Sadece DAEŞ güzergahlarını değil sivilleri de vuruyordu. Hastaneleri, okulları, pazar ve çarşıları hedef alıyorlardı. Bu yüzden mesleğime geri dönüp, bir süre gezici konteyner okullarda çocuklara öğretmenlik yapmaya devam ettim ancak bir süre sonra Rusya'nın bu müdahalesi Suriye'deki hayatı cehenneme çevirdi çünkü Rus uçakları bir füzeyle 15-20 evi kullanılamaz hale getiriyordu. Bu, bütün alanlarda hayatın durmasına sebep oldu. Özellikle eğitim alanında, öğrenciler okullara gidemez hale geldi. Okulların çoğu yıkıldı, birçok öğrenci ve öğretmen ya şehit oldu ya da yaralandı. Sonrasında da 10 binlerce kişi Halep'ten Türkiye'ye sığınmaya başladı.'
Yaşadığı bölgenin 250 bin kişilik nüfusa sahip olduğuna işaret eden Alşavi şu anda bölgede 10 bin kişinin kaldığını söyledi. Alşavi, şunları dile getirdi:
'Halep yaşanamaz bir hale geldi. Ben de aşık olduğum şehri terk etmek zorunda kaldım ve yılbaşında Ankara'ya geldim. Şimdi öğretmenlik yapıyorum. Burada savaştan zarar gören çok öğrencim var. Şimdi onların yaralarını sarmaya, eğitimdeki eksikliklerini telafi etmeye çalışıyorum.'
- 'Çocukların çoğu çalıştığı için okula gelemiyor'
Suriyeli çocukların çoğunun aile geçimine katkı sağlamak için çalıştığına dikkati çeken Alşavi, 'Bölgede yaşayan Suriyeli aileleri çocuklarını okula göndermesi için ikna etmeye çalışıyoruz ancak bir çoğu maddi imkansızlıklar ve kendilerine yardımcı olmaları için çocuklarını okula göndermiyor. Uluslararası topluma çağrıda bulunuyorum, lütfen okulları destekleyin ve parası olmayıp okumak isteyen öğrencilere yardım edin. Dünya çocukları gibi eğitim, Suriyeli çocukların da hakkı.' şeklinde konuştu.
Misafirperverliklerinden dolayı Türk halkına ve Suriye'deki iç savaş karşısında üstlendiği rolden dolayı Türk hükümetine teşekkür eden Alşavi, 'Buraya geldiğimden beri kendimi hiçbir zaman yabancı olarak hissetmedim. Bir tek engelim var o da Türkçe, onu da öğrenerek bu engeli aşacağım.' dedi.
- Tek hayali öğretmen olmak
Alşavi'nin öğrencisi 11 yaşındaki Abdurrahman Hacı Mahmud da Suriye'de Esed güçlerine karşı savaşırken babasını kaybettiğini söyledi.
Türkiye'deki okulunu ve öğretmenlerini çok sevdiğini ancak ülkesini ve arkadaşlarını özlediğini ifade eden Mahmud, tek hayalinin Alşavi gibi öğretmen olup Suriyeli çocuklara eğitim vermek olduğunu anlattı.
Altındağ Nazife Hatun İlkokulu'nda öğleden sonra bölgede yaşayan yaklaşık 600 Suriyeli öğrenciye kendi dillerinde eğitim veriliyor. Aynı zamanda sığınmacı öğrencilere Türkçe dersi de verilen okulda, çocukların Türkiye'ye uyum sağlamaları amaçlanıyor.