28 Şubat Sürecinde Okullarından Oldular
Diyarbakır'da yaşayan Ercil, Güzel ve Akmeşe, 28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle üniversitede maruz kaldıkları baskıyı unutamıyor Hacer Ercil: 'Üniversitede bize karşı büyük baskı ve aşağılama vardı' Emine Güzel: 'Üniversiteye yeniden başladığım zaman sıra arkadaşım öğretmenimdi. Çok kötü mağduriyetler yaşadık' Sevda Akmeşe: 'Üniversitenin bahçesine bile alınmadık. Arka kapılardan girmeye çalıştık. Ders kayıtlarını yapamadığımız için devamsızlıktan kaldık. Son yıl yaşadıklarımı aileme bile söyleyemedim'
NURTEN ASLAN / FİKRET KAVGALI - 28 Şubat sürecinde üniversite öğrencisi olan Hacer Ercil, Emine Güzel ve Sevda Akmeşe, başörtüsü nedeniyle yaşadıkları baskıyı unutamıyor.
Diyarbakır'da rehber öğretmenlik yapan Ercil, AA muhabirine, Malatya İnönü Üniversitesi Psikoloji ve Rehberlik Danışmanlık Bölümünden mezun olduğunu söyledi.
Üniversiteyi 1998'de kazandığını ancak sadece ilk dönem okuyabildiğini belirten Ercil, başörtüsü nedeniyle derslere alınmadığını kaydetti.
'Üniversitede bize karşı büyük baskı ve aşağılama vardı' diyen Ercil, 'Çoğu zaman o dönemlerin anlatıldığı programları televizyonlardan izleyemiyorum. Onu yaşamak beni geriyor. Derslere alınmadık, sürekli okulun bahçesindeydik' ifadelerini kullandı.
Tüm baskılara rağmen okuldan uzaklaşmak istemediğini anlatan Ercil, 'Okumak hakkımızdı. Hakkımızla kazandığımız üniversitede okuyamadık' diye konuştu.
Ercil, 'Tuvaletlerde saklanıyorduk. Çok kötü bir süreç yaşadık. Bir arkadaşımızı babası zorla getirdi, başını açtı, arkadaşımız kriz geçirdi. Saçını tıraş eden bir arkadaşım vardı, o kriz anında başını açtı. Çok şey yaşadık. Hocalar 'Nasıl olsa atılacaksınız' diyordu. O süreci şu an hatırlamak bile istemiyorum' dedi.
- 'Peruk takarak okumak zorunda kaldım'
Afla 2005'te tekrar üniversiteye başladığını dile getiren Ercil, 'Peruk takarak okumak zorunda kaldım. O da ayrı bir süreçti. Vicdani olarak çok rahatsızdık. Ama eğitim hakkımız vardı. Bu hakkı elde etmek istiyorsun. Arkadaşlarına, mezun olanlara bakıyorsun. Üzülüyorsun. Kendi arkadaşlarıma bakıyordum, okulu bitirmiş görevlerine başlamışlardı. Çok üzülüyordum' şeklinde konuştu.
Yaşadıkları nedeniyle şimdi üniversitenin önünden bile geçmek istemediğini vurgulayan Ercil, şunları kaydetti:
'Üniversiteye baktığımda sanki sırtıma bıçak saplanıyor. 'Allah'ım bu bize hak mı' diye düşünüyordum. O dönemde yaşadıklarımızı kelimelerle ifade edemiyoruz. Çok zor bir süreçteydik. 2005'te yeniden üniversiteye başladığımda evli ve 2 çocukluydum. Eşim öğretmenlik görevine başlamıştı. Elazığ'ın Baskil ilçesinden Malatya'ya okumak için gidiyordum. Sürekli 2 çocukla gidiş geliş yaparak okumaya çalıştım. Müslümanım, dinimi yaşamak istiyorum.'
- Asgari ücretle çalışıyor
Emine Güzel de 28 Şubat sürecinde Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölümünde okuduğunu ve çok zor günler yaşadığını söyledi.
Başörtüsü nedeniyle derslerden atıldığını ve okulu bırakmak zorunda kaldığını anlatan Güzel, afla okula döndüğünü, o dönemde bile bazı hocalardan kötü muamele gördüğünü belirtti.
Okulu baskılar altında bitirdiklerine dikkati çeken Güzel, şöyle devam etti:
'Şimdi de KPSS ile mücadele ediyoruz. Çünkü bizim çalışma şartlarımız çok farklıydı. Evlendik, çocuklarımız var. Okuduğumuz dönemde çok başarılıydık. Ancak alanlar farklılaştı. Sistem değişti, daha da zorlaştı. Şimdi yapamıyoruz. Atamam olmadığı için asgari ücretle bir firmada çalışıyorum. Bu da yeterli gelmiyor. 3 çocuğum okuyor. Arkadaşlarımız uzun yıllardır çalışıyor. Üniversiteye yeniden başladığım zaman sıra arkadaşım öğretmenimdi. Onun yerine biz de olabilirdik. Çok kötü mağduriyetler yaşadık. Kaybolan yıllarımızın iade-i hakkını istiyoruz. Bizim için KPSS şartının kaldırılmasını talep ediyoruz.'
- 'Atansaydım 15 yıllık öğretmendim'
Sevda Akmeşe ise 1997'de üniversiteyi kazandığını ancak 28 Şubat süreci nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldığını bildirdi.
'Sınavlarda sıkıntı yaşadık. Son yıl üniversitenin bahçesine bile alınmadık. Arka kapılardan girmeye çalıştık. Ders kayıtlarını yapamadığımız için devamsızlıktan kaldık. Son yıl yaşadıklarımı aileme bile söyleyemedim. Onlar okumamı istiyordu. Bir yıl boyunca okula gitmeden yurtta kaldım' diyen Akmeşe, arkadaşları okula giderken kendisinin yurttaki yatağında ağladığını anlattı.
Daha sonra 2005'teki aftan yararlanarak okulu bitirdiğini kaydeden Akmeşe, 'Atanmış olsaydım 15 yıllık öğretmendim. Okulu bitirdim ancak KPSS nedeniyle atamam yapılmadı. Bizim hakkımız alınmadı, çalındı. Şimdi hakkımızı istiyoruz' dedi.
Kaynak: AA
Diyarbakır'da rehber öğretmenlik yapan Ercil, AA muhabirine, Malatya İnönü Üniversitesi Psikoloji ve Rehberlik Danışmanlık Bölümünden mezun olduğunu söyledi.
Üniversiteyi 1998'de kazandığını ancak sadece ilk dönem okuyabildiğini belirten Ercil, başörtüsü nedeniyle derslere alınmadığını kaydetti.
'Üniversitede bize karşı büyük baskı ve aşağılama vardı' diyen Ercil, 'Çoğu zaman o dönemlerin anlatıldığı programları televizyonlardan izleyemiyorum. Onu yaşamak beni geriyor. Derslere alınmadık, sürekli okulun bahçesindeydik' ifadelerini kullandı.
Tüm baskılara rağmen okuldan uzaklaşmak istemediğini anlatan Ercil, 'Okumak hakkımızdı. Hakkımızla kazandığımız üniversitede okuyamadık' diye konuştu.
Ercil, 'Tuvaletlerde saklanıyorduk. Çok kötü bir süreç yaşadık. Bir arkadaşımızı babası zorla getirdi, başını açtı, arkadaşımız kriz geçirdi. Saçını tıraş eden bir arkadaşım vardı, o kriz anında başını açtı. Çok şey yaşadık. Hocalar 'Nasıl olsa atılacaksınız' diyordu. O süreci şu an hatırlamak bile istemiyorum' dedi.
- 'Peruk takarak okumak zorunda kaldım'
Afla 2005'te tekrar üniversiteye başladığını dile getiren Ercil, 'Peruk takarak okumak zorunda kaldım. O da ayrı bir süreçti. Vicdani olarak çok rahatsızdık. Ama eğitim hakkımız vardı. Bu hakkı elde etmek istiyorsun. Arkadaşlarına, mezun olanlara bakıyorsun. Üzülüyorsun. Kendi arkadaşlarıma bakıyordum, okulu bitirmiş görevlerine başlamışlardı. Çok üzülüyordum' şeklinde konuştu.
Yaşadıkları nedeniyle şimdi üniversitenin önünden bile geçmek istemediğini vurgulayan Ercil, şunları kaydetti:
'Üniversiteye baktığımda sanki sırtıma bıçak saplanıyor. 'Allah'ım bu bize hak mı' diye düşünüyordum. O dönemde yaşadıklarımızı kelimelerle ifade edemiyoruz. Çok zor bir süreçteydik. 2005'te yeniden üniversiteye başladığımda evli ve 2 çocukluydum. Eşim öğretmenlik görevine başlamıştı. Elazığ'ın Baskil ilçesinden Malatya'ya okumak için gidiyordum. Sürekli 2 çocukla gidiş geliş yaparak okumaya çalıştım. Müslümanım, dinimi yaşamak istiyorum.'
- Asgari ücretle çalışıyor
Emine Güzel de 28 Şubat sürecinde Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölümünde okuduğunu ve çok zor günler yaşadığını söyledi.
Başörtüsü nedeniyle derslerden atıldığını ve okulu bırakmak zorunda kaldığını anlatan Güzel, afla okula döndüğünü, o dönemde bile bazı hocalardan kötü muamele gördüğünü belirtti.
Okulu baskılar altında bitirdiklerine dikkati çeken Güzel, şöyle devam etti:
'Şimdi de KPSS ile mücadele ediyoruz. Çünkü bizim çalışma şartlarımız çok farklıydı. Evlendik, çocuklarımız var. Okuduğumuz dönemde çok başarılıydık. Ancak alanlar farklılaştı. Sistem değişti, daha da zorlaştı. Şimdi yapamıyoruz. Atamam olmadığı için asgari ücretle bir firmada çalışıyorum. Bu da yeterli gelmiyor. 3 çocuğum okuyor. Arkadaşlarımız uzun yıllardır çalışıyor. Üniversiteye yeniden başladığım zaman sıra arkadaşım öğretmenimdi. Onun yerine biz de olabilirdik. Çok kötü mağduriyetler yaşadık. Kaybolan yıllarımızın iade-i hakkını istiyoruz. Bizim için KPSS şartının kaldırılmasını talep ediyoruz.'
- 'Atansaydım 15 yıllık öğretmendim'
Sevda Akmeşe ise 1997'de üniversiteyi kazandığını ancak 28 Şubat süreci nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldığını bildirdi.
'Sınavlarda sıkıntı yaşadık. Son yıl üniversitenin bahçesine bile alınmadık. Arka kapılardan girmeye çalıştık. Ders kayıtlarını yapamadığımız için devamsızlıktan kaldık. Son yıl yaşadıklarımı aileme bile söyleyemedim. Onlar okumamı istiyordu. Bir yıl boyunca okula gitmeden yurtta kaldım' diyen Akmeşe, arkadaşları okula giderken kendisinin yurttaki yatağında ağladığını anlattı.
Daha sonra 2005'teki aftan yararlanarak okulu bitirdiğini kaydeden Akmeşe, 'Atanmış olsaydım 15 yıllık öğretmendim. Okulu bitirdim ancak KPSS nedeniyle atamam yapılmadı. Bizim hakkımız alınmadı, çalındı. Şimdi hakkımızı istiyoruz' dedi.