Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız, Viyana'da
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız:'Metzamor nükleer santrali, gerçekten çok eskidir ve sınırın hemen karşısında, siyaseten hassas ve doğal felaketlere yatkın bir bölgede yer almaktadır. Böylesine istikrarsız bir bölgede bir başka felakete müsaade edemeyiz'
Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Ermenistan'ın Metzamor nükleer santralinin çok eski olduğunu ve siyaseten hassas ve doğal felaketlere yatkın bir bölgede yer aldığını belirterek, 'Böylesine istikrarsız bir bölgede bir başka felakete müsaade edemeyiz' dedi.
Yıldız, Avusturya’nın başkenti Viyana’da Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) tarafından düzenlenen 'Uluslararası Nükleer Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan'ın, 'Metzamor nükleer santralinin bölgeye risk oluşturmadığı' iddiasına cevap verdi.
Metzamor nükleer santraline yönelik eleştirilerin Ermenistan tarafından yanlış nitelendirildiğine dikkati çeken Yıldız, söz konusu nükleer santralin bölgenin güvenliği ve emniyeti açısından 'gerçek ve açık bir tehdit' olduğunu bildirdi.
Yıldız, şöyle devam etti:
'Bu konu, bütün bölgenin güvenliği ve emniyetine yönelik gerçek ve açık bir tehdittir. Metzamor nükleer santrali, gerçekten çok eskidir ve sınırın hemen karşısında, siyaseten hassas ve doğal felaketlere yatkın bir bölgede yer almaktadır. Böylesine istikrarsız bir bölgede bir başka felakete müsaade edemeyiz.'
Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan, toplantıda yaptığı konuşmada, Metzamor nükleer santralinin bölgeye risk oluşturmadığını, UAEA'na gerekli bilgileri sağladıklarını ve denetimlerin düzenli olarak yapıldığını ileri sürmüştü.
Yıldız, konuşmasında Türkiye'nin, kuruluşundan bu yana Nükleer Güvenlik Zirvesi sürecine dahil olduğunu anlattı. Nükleer risk görünümünü iyileştirmeyi amaçlayan Washington Zirvesi'nde alınan yeni taahhütleri memnuniyetle karşıladıklarını belirten Yıldız, 2013 Nükleer Güvenlik Tebliği'nde yansıtıldığı üzere, tüm nükleer malzemenin etkili güvenliğini sağlamak bütün ülkelerin temel sorumluluğu olduğunu ifade etti. Yıldız, “Türkiye, hem ülke içerisinde ulusal sorumluluğu açısından hemde uluslararası oluşumlara destek vererek dünya çapında nükleer güvenliğin artırılması konusunda güçlü bir kararlılık göstermiştir.” dedi.
Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklere tam olarak riayet eden tüm devletlerin nükleer enerjiyi barış içinde kullanabilmesini desteklediğini vurgulayan Yıldız, şunları ifade etti:
“Güvenli, güvenilir, ekonomik ve çevre açısından sürdürülebilir enerjinin sağlanması, kalkınma stratejimizin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle iddialı bir nükleer enerji programı başlattık. Türkiye'nin artan enerji ihtiyacını sürdürülebilir bir şekilde karşılayabilmek için programımızı takip etmeye kararlıyız. Amacımız, elektriğin yüzde onunu nükleer enerji ile karşılayabilmektir.”
Yıldız, Türkiye’nin UAEA'nın desteğinden her zaman faydalandığını belirterek, “Gelecek yıl UAEA'nın Uluslararası Fiziksel Koruma Danışma Servisi (IPPAS) görevine ev sahipliği yapmayı umuyoruz.” diye konuştu.
Kaynak: AA
Yıldız, Avusturya’nın başkenti Viyana’da Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) tarafından düzenlenen 'Uluslararası Nükleer Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan'ın, 'Metzamor nükleer santralinin bölgeye risk oluşturmadığı' iddiasına cevap verdi.
Metzamor nükleer santraline yönelik eleştirilerin Ermenistan tarafından yanlış nitelendirildiğine dikkati çeken Yıldız, söz konusu nükleer santralin bölgenin güvenliği ve emniyeti açısından 'gerçek ve açık bir tehdit' olduğunu bildirdi.
Yıldız, şöyle devam etti:
'Bu konu, bütün bölgenin güvenliği ve emniyetine yönelik gerçek ve açık bir tehdittir. Metzamor nükleer santrali, gerçekten çok eskidir ve sınırın hemen karşısında, siyaseten hassas ve doğal felaketlere yatkın bir bölgede yer almaktadır. Böylesine istikrarsız bir bölgede bir başka felakete müsaade edemeyiz.'
Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan, toplantıda yaptığı konuşmada, Metzamor nükleer santralinin bölgeye risk oluşturmadığını, UAEA'na gerekli bilgileri sağladıklarını ve denetimlerin düzenli olarak yapıldığını ileri sürmüştü.
Yıldız, konuşmasında Türkiye'nin, kuruluşundan bu yana Nükleer Güvenlik Zirvesi sürecine dahil olduğunu anlattı. Nükleer risk görünümünü iyileştirmeyi amaçlayan Washington Zirvesi'nde alınan yeni taahhütleri memnuniyetle karşıladıklarını belirten Yıldız, 2013 Nükleer Güvenlik Tebliği'nde yansıtıldığı üzere, tüm nükleer malzemenin etkili güvenliğini sağlamak bütün ülkelerin temel sorumluluğu olduğunu ifade etti. Yıldız, “Türkiye, hem ülke içerisinde ulusal sorumluluğu açısından hemde uluslararası oluşumlara destek vererek dünya çapında nükleer güvenliğin artırılması konusunda güçlü bir kararlılık göstermiştir.” dedi.
Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklere tam olarak riayet eden tüm devletlerin nükleer enerjiyi barış içinde kullanabilmesini desteklediğini vurgulayan Yıldız, şunları ifade etti:
“Güvenli, güvenilir, ekonomik ve çevre açısından sürdürülebilir enerjinin sağlanması, kalkınma stratejimizin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle iddialı bir nükleer enerji programı başlattık. Türkiye'nin artan enerji ihtiyacını sürdürülebilir bir şekilde karşılayabilmek için programımızı takip etmeye kararlıyız. Amacımız, elektriğin yüzde onunu nükleer enerji ile karşılayabilmektir.”
Yıldız, Türkiye’nin UAEA'nın desteğinden her zaman faydalandığını belirterek, “Gelecek yıl UAEA'nın Uluslararası Fiziksel Koruma Danışma Servisi (IPPAS) görevine ev sahipliği yapmayı umuyoruz.” diye konuştu.