Diyarbakır Cezaevini İnceleme Alt Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon, Diyarbakır Cezaevinde kalanların, yaşadıklarını dinlemeye devam ediyor.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyon, Diyarbakır Cezaevinde işkence görenleri dinlemeye devam ediyor.

AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu başkanlığında toplanan 12 Eylül askeri darbesinden sonra oluşturulan Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi İnceleme Alt Komisyonu, yeni yasama yılının ilk toplantısını yaptı.

Komisyon, ilk olarak Miroğlu ile o dönem koğuş arkadaşı da olan Mehmet Bilen'i dinledi. Cezaevinde 4 yıl kalan Bilen, burada falakaya yatırıldığını, askıdayken parmak uçlarına ve cinsel organına elektrik verildiğini söyledi. Bilen, falakadan sonra ayakların şişmemesi için yürütüldüğünü, göz bağından dolayı burun üstünün kabuk bağladığını, yüzbaşının köpeğine bile tekmil verdiklerini bildirdi.

İşkence görmek için bekletildikleri salonda aç, susuz 3 gece 3 gün yürütüldüğünü iddia eden Bilen, 'Koridorun sonundaki kalorifer peteğinin açma kapama yerinde su fark ettim, oraya her gittiğimde elimi oraya değdirdim.' dedi.

Bilen, suç ve elde delil olmadığını, işkenceyle suç yüklemeye çalışıldığını belirterek, şöyle devam etti:

'En ufak şeyi bahane edip, şiddet uyguluyorlardı. Ne gündüz ne gece bize rahat yoktu, her gün, her an bizim için işkenceydi. Bir gün tuvalet tıkandı. Havalandırmanın ortasını bize deldirdiler. Lavaboda fasulye, nohut taneleri çıktı, bunu bize yedirdiler. Onursuzlaştırmak için ne gerekliyse onu yapmaya çalıştılar. Bir insan olarak onu yapmak, insana en büyük onur kırıcı şeydi. Yemeyen olmadı.'

Şu anda avukatlık yapan Hasan Dağtekin de o dönemde yaşadıklarını komisyon üyeleriyle paylaştı.

Dağtekin, bu tanıklıklarının, vahşet dönemi olarak adlandıran bu tür dönemlerin bir daha yaşanmamasına yönelik adımların atılmasını sağlamasını temenni etti.

Gözaltında 40 gün boyunca göz bağının kapalı olduğunu, bunun neden olduğu travmanın anlatılamayacağını aktaran Dağtekin, geceleri kendilerinin uykusuz bırakılarak, güçten düşürüldüğünü söyledi. Dağtekin, askıya alınarak elektrik verildiğini belirterek, kalaslarla dövmek ve falakaya yatırılmanın işkence türleri olduğuna değindi.

Dağtekin, cezaevinde kendilerini koridora dizdiklerini, askerlerin tekmeyle vurduğunu, bir süre sonra tekme, dizle vurmanın şiddetinin arttığını belirtti. Dağtekin, aldığı darbeler nedeniyle çenesinin yapısının bozulduğunu kaydetti.
Kaynak: AA