'Fırat Kalkanı Harekatı' Suriyeli Çobanlara Da Nefes Aldırdı
Terör örgütü PYD'nin baskıları nedeniyle bir süre önce çareyi Cerablus'a sığınmakta bulan ancak burada da DAEŞ'in zulmüne maruz kalan Suriyeli çobanlar, Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde hayvanlarını gönül rahatlığıyla otlatmaya başladı Cerablus'un doğusundaki Şuyuh bölgesinden kaçmak zorunda kalan çobanlar, özgürlüğün ardından hayvanlarını Fırat Nehri'nde sulama imkanı buldu.
HALİL FİDAN - Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütlerinden temizlenen Suriye'nin Halep kentine bağlı Cerablus ilçesine sığınan çobanlar, hayvanlarına daha rahat otlatabilmenin sevincini yaşıyor.
Küçükbaş hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Şuyuh bölgesinde terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin baskısı nedeniyle çareyi hayvanlarıyla komşu ilçe Cerablus'a sığınmakta bulan halk, burada da DAEŞ'in zulmü sonucu büyük sıkıntılarla karşılaştı.
Koyunlarına su ve yem vermekte bile zorlanan Suriyeli besiciler, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) bölgede kontrolü sağlamasıyla rahat bir nefes aldı.
Hayatın normale döndüğü bölgede, gece ve gündüz hayvanlarını uygun meralarda otlatma fırsatı bulan çobanlar, koyunları Fırat Nehri kenarında gönül rahatlığıyla sulama imkanına kavuştu.
Suriyeli çobanlardan 70 yaşındaki Mustafa Hammad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluktan itibaren hayvanların arasında büyüdüğünü ve hala çobanlık yaptığını söyledi.
PYD'nin Şuyuh bölgesini ele geçirmesinin ardından baskılar nedeniyle Cerablus'a geldiklerini anlatan Hammad, burada da uzun süre terör örgütü DAEŞ yüzünden çobanlık yapmakta zorlandığını ifade etti.
- 'Hayvanlarımızı bırakamadık'
ÖSO'nun ilçeyi terör örgütlerinden geri almasıyla rahatladıklarını vurgulayan Hammad, 'Son yıllarda büyük sıkıntılar çektik, bir yandan rejim, diğer yandan PYD ve DAEŞ, ne yapacağımızı nereye gideceğimizi bilemedik. Hayvanlarımızı bırakıp Türkiye'ye gidemedik. Çok şükür Cerablus güvenli hale geldi, artık istediğimiz yerde hayvanlarımızı otlatabiliyoruz. Eskiden her taraf yasaktı, şimdi özgürüz. Meranın iyi olduğu yerlere gidiyoruz ve en önemlisi hayvanlarımızı sulayabiliyoruz.' şeklinde konuştu.
Hammad, özel olarak ilgilendiği koçunu Fırat Nehri'nin kenarından topladığı ağaç yapraklarıyla beslemenin mutluluğunu yaşıyor.
- 'Hayvanlar belirlenen yerin dışına çıktığında alıyorlardı'
Çobanlardan Mehmet el-Kaddur da PYD'nin bölge halkına büyük sıkıntılar yaşattığını ve onları evlerinden ettiğini dile getirerek, hayvanları için Cerablus'a geldiklerini kaydetti.
Yaklaşık 2,5 yıldan bu yana ailesiyle çadırda yaşadıklarını anlatan Kaddur, şöyle konuştu:
'DAEŞ'in baskıcı tutumu bizi çok yordu, her şey yasaktı, hayvanlar belirlenen yerin dışına çıktığında alıyorlardı. Ama ne kadar dikkat edersen et hayvan ot olan yere gitmek istiyor, bundan korktuğumuz için de çoğu zaman koyunları meraya götüremiyorduk. Suya götürdüğümüzde ise PYD ateş ediyordu. Yaklaşık bir aydır rahatız, hayvanlarımız doymaya başladı. İnşallah PYD'de bölgeden çekilir ve evimize döneriz. Her gün Fırat'ın kenarından köyümüze bakıyoruz ama gidemiyoruz. Eskiden olduğu gibi yaşamak istiyoruz.'
Hamza ebu-Abdo ise hayvancılığın çok zor bir iş olduğuna dikkati çekerek, Suriye'de yaşanan savaş nedeniyle bu işin işkenceye döndüğünü aktardı.
Son dönemde bir nebze olsun rahat nefes aldıklarına değinen Abdo, kışın ne yapacaklarını ise kara kara düşündüklerini belirtti.
Kaynak: AA
Küçükbaş hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Şuyuh bölgesinde terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin baskısı nedeniyle çareyi hayvanlarıyla komşu ilçe Cerablus'a sığınmakta bulan halk, burada da DAEŞ'in zulmü sonucu büyük sıkıntılarla karşılaştı.
Koyunlarına su ve yem vermekte bile zorlanan Suriyeli besiciler, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) bölgede kontrolü sağlamasıyla rahat bir nefes aldı.
Hayatın normale döndüğü bölgede, gece ve gündüz hayvanlarını uygun meralarda otlatma fırsatı bulan çobanlar, koyunları Fırat Nehri kenarında gönül rahatlığıyla sulama imkanına kavuştu.
Suriyeli çobanlardan 70 yaşındaki Mustafa Hammad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluktan itibaren hayvanların arasında büyüdüğünü ve hala çobanlık yaptığını söyledi.
PYD'nin Şuyuh bölgesini ele geçirmesinin ardından baskılar nedeniyle Cerablus'a geldiklerini anlatan Hammad, burada da uzun süre terör örgütü DAEŞ yüzünden çobanlık yapmakta zorlandığını ifade etti.
- 'Hayvanlarımızı bırakamadık'
ÖSO'nun ilçeyi terör örgütlerinden geri almasıyla rahatladıklarını vurgulayan Hammad, 'Son yıllarda büyük sıkıntılar çektik, bir yandan rejim, diğer yandan PYD ve DAEŞ, ne yapacağımızı nereye gideceğimizi bilemedik. Hayvanlarımızı bırakıp Türkiye'ye gidemedik. Çok şükür Cerablus güvenli hale geldi, artık istediğimiz yerde hayvanlarımızı otlatabiliyoruz. Eskiden her taraf yasaktı, şimdi özgürüz. Meranın iyi olduğu yerlere gidiyoruz ve en önemlisi hayvanlarımızı sulayabiliyoruz.' şeklinde konuştu.
Hammad, özel olarak ilgilendiği koçunu Fırat Nehri'nin kenarından topladığı ağaç yapraklarıyla beslemenin mutluluğunu yaşıyor.
- 'Hayvanlar belirlenen yerin dışına çıktığında alıyorlardı'
Çobanlardan Mehmet el-Kaddur da PYD'nin bölge halkına büyük sıkıntılar yaşattığını ve onları evlerinden ettiğini dile getirerek, hayvanları için Cerablus'a geldiklerini kaydetti.
Yaklaşık 2,5 yıldan bu yana ailesiyle çadırda yaşadıklarını anlatan Kaddur, şöyle konuştu:
'DAEŞ'in baskıcı tutumu bizi çok yordu, her şey yasaktı, hayvanlar belirlenen yerin dışına çıktığında alıyorlardı. Ama ne kadar dikkat edersen et hayvan ot olan yere gitmek istiyor, bundan korktuğumuz için de çoğu zaman koyunları meraya götüremiyorduk. Suya götürdüğümüzde ise PYD ateş ediyordu. Yaklaşık bir aydır rahatız, hayvanlarımız doymaya başladı. İnşallah PYD'de bölgeden çekilir ve evimize döneriz. Her gün Fırat'ın kenarından köyümüze bakıyoruz ama gidemiyoruz. Eskiden olduğu gibi yaşamak istiyoruz.'
Hamza ebu-Abdo ise hayvancılığın çok zor bir iş olduğuna dikkati çekerek, Suriye'de yaşanan savaş nedeniyle bu işin işkenceye döndüğünü aktardı.
Son dönemde bir nebze olsun rahat nefes aldıklarına değinen Abdo, kışın ne yapacaklarını ise kara kara düşündüklerini belirtti.