Bakan Işık Milleti Sağduyuya Davet Etti
Türkiye’nin ilk ve tek genom merkezi özelliğini taşıyan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG-İzmir), Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla açıldı. Işık, Suriye tarafından açılan ateş sonucu şehit olan İzmir nüfusuna kayıtlı Piyade Er Gökhan Çakır’ın haberini törende aldığını belirterek, “Terör hakkında, teröristler hakkında bir tane olumsuz cümle kullanamayanların, kullanmayanların devletimize, hükümetimize ve hatta milletimize haksız ithamlarda bulunduklarına birlikte şahitlik ediyoruz. Ancak ne olursa olsun metanetimizi koruyarak aklıselime sahip çıkmak ve oyunları boşa çıkarmak zorundayız” dedi.
Kanser, diyabet, romatizma ve kan hastalıkları başta olmak üzere çok sayıda rahatsızlığın tedavisinde kullanımı hızla artan biyoteknolojik ilaçlar, dünyanın sayılı genetik uzmanlarından Prof. Dr. Mehmet Öztürk öncülüğünde 150 milyon TL’ye mal olan İBG İzmir’de üretilecek. 76 personelin bulunduğu merkezde, 32 bağımsız araştırma laboratuvarı, 24 hücre kültürü laboratuvarı, 30 genel kullanım laboratuvarı bulunuyor. Merkezde biyoteknolojik ilaçlar, yenileyici tıp, hücre tedavileri, medikal mikro aygıtlar, nadir hastalıklar ve nörolojik hastalıkların tanı ve tedavi alanlarında çalışmalar yapılacak.
BAKAN IŞIK’TAN SAĞDUYU ÇAĞRISI
Konuşmasının başında 9 Eylül İzmir’in düşman işgalinden kurtuluş gününün önemine değinen Bakan Işık, birlik beraberlik çağrısında bulunarak, “Terör saldırıları nedeniyle dayanması çok zor olan, sabır taşını zorlayan acı haberleri birlikte alıyoruz. Biraz önce Suriye sınırında, sınırın diğer tarafından açılan ateşle şehit kardeşimizin İzmir Aliağa’dan olduğunu öğrendim. Başta ailesi olmak üzere tüm İzmirimize ve milletimize başsağlığı diliyorum. Terör hakkında, teröristler hakkında bir tane olumsuz cümle kullanamayanların, kullanmayanların devletimize, hükümetimize ve hatta milletimize haksız ithamlarda bulunduklarına birlikte şahitlik ediyoruz. Ancak ne olursa olsun metanetimizi koruyarak, aklıselime sahip çıkmak ve oyunları boşa çıkarmak zorundayız. Milletimizi sağduyulu davranmaya, şiddetin her türlüsünden uzak durmaya ve provokatörlerin samimi duygularımızı istismar etmelerine mani olmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Tesisin rakamlardan öte bir değer taşıdığını kaydeden Işık, İBG-İzmir ile ilgili olarak şunları söyledi:
“İBG-İzmir’in hedefi 2023 yolunda Doğru Akdeniz Bölgesi’ndeki en üst düzey biyomedikal inovasyon merkezlerinden biri olmak. İnşallah burada ülkenin dışarıdan ithal etmek zorunda kaldığı ilaçları geliştirme imkanı bulacağız. Dünya çağında ses getirecek özgün çalışmaların ortaya çıkacağını düşünüyorum. Her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu vurgulamak istiyorum.”
“İKİNCİ ÇEYREKTE YÜZDE 3.8 BÜYÜME”
Türkiye’nin dünyada ekonomi alanında ciddi sıkıntılar yaşanırken son 13 yılda ciddi bir büyüme yaşadığını ifade eden Bakan Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu yıl genel seçim sonrasında ne yazık ki bir hükumet kurulamadı ve seçim kararı alındı. Buna rağmen Türkiye ekonomisi büyüme trendini koruyor. Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 oranında büyüme yakaladı. Biz Türkiye’nin çok daha büyük ve iddialı ülke olabilecek yüksek potansiyel taşıdığını biliyoruz. Bilim ve teknolojide atacağımız her bir adım bizi her alanda birkaç adım birden ileriye taşıyacak.”
“BİR KİLO BİYOTEKNOLOJİK İLACA 1 MİLYON DOLAR ÖDENİYOR”
Dünyada en çok konuşulan alanların başında biyoteknoloji geldiğini, Türkiye’nin artık yükte hafif pahada ağır ürünler üretmek zorunda olduğunu dile getiren Işık, “2014’te 4.7 milyar dolar ilaç ithal eden Türkiye her bir kilogram biyoteknolojik ilaca ortalama 1 milyon dolar ödedi.
Yani gramına bin dolar. Altının gramı kaç lira bir hesap edin lütfen. Türkiye’de kutu bazına tüketilen ilaçların yüzde 73.5’i yerli üretimle karşılanıyor. İthal edilenlerin yüksek katma değerli olması nedeniyle bu sektörde 4 milyar dolar ticaret açığı vermemize neden oldu. Yüksek katma değerli ürünler üreten sektörlere yönelmek durumundayız. İlaç sektöründe ortalama ücretler imalat sektörünün iki katı. Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi 2015-2018 dönemi ile Türkiye Biyoteknoloji Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2015-2018 dönemi hazırlandı. Bu yol haritaları ile hastalıkların önlenmesi, teşhis ve tedavi için biyoaktif molekül, ilaç, doku ve organ gibi ürünleri geliştirmeyi ve üretmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE VE SANAYİ İŞ BİRLİĞİNİ KATOLİK NİKAHI HALİNE GETİRMELİYİZ”
İzmir’in artık yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde Hakkari, Van, Artvin’le aynı haklara sahip olduğunu ve 6. bölge desteğinden faydalandığını hatırlatan Bakan Işık, “İzmir’de dokuz tane üniversite var ama İzmir’de üniversitelerin sanayilerle iş birliğini artık Katolik nikahı haline getirmemiz gerekiyor. Sanayisiz üniversiteyi, üniversitesiz sanayiyi düşünmemeliyiz. Burada merkezde mutlaka ticarileşecek ürünlere de odaklanmak durumundayız. Hocalarımız artık ticarileştirme işine ne olur şaşı bakmasın. Ne kadar ticarileştirme yaparsak o kadar bilimsel araştırma yapma imkanına sahip oluruz. Sizler çalışmaları yapın, millet yetki verirse sizlere destek olmaya devam edeceğiz. Tek isteğimiz bilimsel çalışmalara odaklanmanız” çağrısında bulundu.
Törende İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Müdürü Mehmet Öztürk, Dokuz Eylül Üniversitesi DEPARK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Özgören, Avrupa Komisyonu Avrupa Araştırma Alanı Direktörü Prof. Dr. Octavi Quintana Trias, Avrupa Moleküler Biyoloji Organizasyonu Direktör Yardımcısı Dr Gerlind Wallon, Pasteur Enstitüsü’nden Prof. Dr. Pascal Pineau, Türkiye Sağlık Enstitüleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştimur, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal da birer konuşma yaptı. Tören sonunda Bakan Işık’a plaket takdimi yapılırken, ardından Bakan Işık ve protokol alanda incelemelerde bulundu.