AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, 7 Haziran genel seçiminde halkın kendilerini takdir ettiğini belirterek, "Yüzde 41 gibi bir oyla takdir etti. Yüzde 41'i küçümseyenler, yüzde 13'ü, 16'yı, yüzde 25'i yüzde 41'den daha fazla gören insanlar oldu. Bu çarpık matematiksel hesapları, eninde sonunda daha doğru, daha sahih bir hesaba elbetteki dönmek mecburiyetindedir" dedi.

AK Parti Batman İl Teşkilatının bir düğün salonundaki iftarında konuşan Aktay, ramazanın, eşref-i mahlukata doğru bir yolculuk olduğunu hatırlattığını belirtti.

Herkesin bir anne ve babadan doğduğunu, bir coğrafyada yaşadığını ifade eden Aktay, insanların doğarken cinsiyetini, anne babasını, kavmini ve doğduğu yeri seçemediğini anımsattı. Aktay, "Ama bir şeyi biz seçiyoruz. İnsan olmayı, eşref-i mahlukat yolcuğuna çıkmayı veya esfel-i safilin mertebesine doğru bir alçalmayı biz tercih ediyoruz" şeklinde konuştu.

-Srebrenitsa soykırımı

Aktay, Srebrenitsa soykırımının 20. yılı dolayısıyla dün yapılan cenaze törenine katıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bundan 20 yıl önce insanlığı nasıl bir esfel-i safilin tercihi yapmış olduğunu gözlerimizle tekrar müşahede ettik. Srebrenitsa'da 4 yıl süren savaşın sonlarına doğru sadece birkaç gün içerisinde silahsızlandırılmış, Birleşmiş Milletlerin kontrolü ve güvencesi altında bulunan 8 bin 372 Müslüman erkeğin 3 gün içerisinde nasıl vahşice katledildiğini hepiniz biliyorsunuz. Aradan geçen süre içerisinde o vahşetin bütün boyutları bugün biraz daha ortaya çıkıyor."

Bu olaydan çıkarılacak dersler olduğuna işaret eden Aktay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hep Avrupa'ya güveniriz. 'Avrupa bize demokrasiyi getirecek, insan haklarını öğretecek, Avrupa burada insanca yaşamamızı sağlıyor'. Evet Avrupa çok güzel şeyler de yaptı. Avrupa Birliği haddizatında gayet güzel bir projedir. Ama kime ne kadar güvenebileceğimizi göstermesi açısından Srebrenitsa ibret olarak yeterdir. 8 bin 372 kişi 1-2 gün içerisinde 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kaydedilmiş en büyük vahşetin bir sonucu olarak Avrupa'nın ortasında ve 20. yüzyılın son günleri, son yılları içerisinde cereyan etmiş bir soykırım."

-Suriye'deki iç savaş

Türkiye'nin yanı başında bir sürü soykırım uygulandığını belirten Aktay, Suriye'deki gelişmelere dikkati çekti.

Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Suriye'de ölen insanların sayısı, yine vahşice bizzat kendi yöneticileri, kendi kralları, kendi başkanları tarafından hunharca katledilen 500 bin insanın ölümüne sahne olan bir Suriye var yanı başımızda. Bugün dünya o sahnelenen katliamlara, o soykırımlara yine sessiz. Belli ki ne 2. Dünya Savaşı'nda yaşanmış olan soy kırımlardan ne de Srebrenitsa hadisesinden en ufak bir ibret almış değil. Önemli olan soykırımlar yaşandıktan 100 yıl sonra, 20 yıl sonra onlara sahip çıkmak onların soykırım olduğunu kabul etmek o ölen insanlara, kurbanlara karşı vicdan muhasebesi yapıp vicdan borcunu ödemek değil. Önemli olan bugün cereyan etmekteyken onlara 'dur' diyebilmek. Ne yazık ki bugün yaşadığımız dünyada böyle bir umut yok. Yaşadığımız dünya ile ilgili umutlanabileceğimiz böyle bir iyilik, böyle bir merkez, böyle bir mübareklik yok."

-7 Haziran genel seçimleri

Aktay, AK Parti kadroları olarak 13 yılda Türkiye'yi getirdikleri yerin ortada olduğunu ifade etti.

Gerek kalkınma gerekse adalet, demokratikleşme ve insan haklarında Türkiye'yi getirdikleri yerin ortada olduğunu belirten Aktay, şunları kaydetti:

"Öyle bir yere getirdik ki halkın bizi takdir etmediğini hiç bir zaman düşünmedik. Halkımız bizi takdir etti, yüzde 41 gibi bir oyla takdir etti. Bu az bir oy değildir. Yüzde 41'i küçümseyenler, yüzde 13'ü, 16'yı, yüzde 25'i yüzde 41'den daha fazla gören insanlar oldu. Bu çarpık matematiksel hesapları, eninde sonunda daha doğru, daha sahih bir hesaba elbetteki dönmek mecburiyetindedir. Dönmeye de mahkumdurlar."

AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir ise AK Parti'nin, Batman'da ve bölgede hak etmediği bir sonuçla karşılaştığını ifade etti.

Bölgedeki olaylara ve baskılara halkın şahit olduğunu dile getiren Özdemir, "Herkes yaşadı o psikolojiyi. Şimdi birileri çıkıp özgürlük, demokrasi havarisi kesilme peşindedir ama işin hakikati doğrusu zulümle demokrasi gelmez. Irak'ta nasıl ki birileri 'demokrasi getireceğiz, özgürleştireceğiz' söylemleri ile 30 yıla yakın Irak'ta yıkılmadık şehir, ölmedik insanları hanelerde nasıl ki kalmadıysa bölgemizde de bunun senaryosu var. Bunu yanı başımızda Suriye'de görüyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: AA