Başbakan Davutoğlu Açıklaması (2)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İnşallah yarını bir bayram, bir şölen, bir düğün havasında kutlayacağız. Yarını bir bayram havasından karanlık bir güne, aynen 1 Mayıs 1977'de olduğu gibi, karanlık bir çatışma ortamına sürüklemek isteyenlere de hep beraber fırsat vermeyeceğiz" dedi.
Davutoğlu, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen Karayolları İşçileriyle Buluşma toplantısındaki konuşmasında, 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin, bugün sabah İstanbul valisiyle konuştuğunu belirtti.
Bütün sendikalara ve sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunan Davutoğlu, "Taksim'de anmak için gidecek sembolik nitelikteki gruplar karanfillerini koysunlar. Sonra da gitsinler İstanbul'da yasal olarak gösterilen meydanlarda istedikleri kadar kalabalıkla özgürce 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlasınlar. Türkiye'nin her meydanı açıktır, herkes kutlayabilir" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Ancak 1 Mayıs'ta hayatını kaybeden o vatandaşlarımızın, o kardeşlerimizin hatırasını istismar ederek, kim bu ülkeyi kaosa sürüklemek isterse, kim marjinal gruplar eşliğinde molotofkokteyli ya da araçlar kullanarak şiddet ortamına ülkeyi götürmek isterse, bilinsin ki kamu düzeninden hiçbir şekilde taviz verilmeyecektir. Emek onurunu, insan onurunu dile getirmek isteyen herkese yasal bütün meydanlar açıktır. Yarın istiyoruz ki 1 Mayıs 2015 güzel ve örnek bir gün olsun. Bütün sendikaların bütün vatandaşlarımızın özgürce bayramını kutladığı ama marjinal grupların çatışma ortamı yaratamadığı bir gün olsun."
Başbakan Davutoğlu, vatandaşların, Türk-İş başta olmak üzere bütün işçi konfederasyonlarının, işçi sendikalarının sağduyusuna güvendiğini belirtti.
"İnşallah, yarını bir bayram, bir şölen, bir düğün havasında kutlayacağız" diyen Davutoğlu, "Yarını bayram havasından karanlık bir güne, aynen 1 Mayıs 1977'de olduğu gibi karanlık bir çatışma ortamına sürüklemek isteyenlere de hep beraber fırsat vermeyeceğiz" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, salondaki işçilere, "Sadece hükümet olarak biz değil, kamu düzenini korumakla görevli yetkililerimiz değil, ey aziz işçilerimiz hep beraber fırsat vermeyeceğiz değil mi? İşçilerimiz, buna izin vermeyecek değil mi? Barış içinde 1 Mayıs'ı kutlamaya hazır mıyız? 1 Mayıs'ı istismar edip çatışma çıkarmak isteyenlere karşı omuz omuza duracak mıyız aziz işçilerimiz" diye sordu.
- "O mübarek ellerinizi tek tek sıkıyorum"
"Evet" yanıtını alan Davutoğlu, "İşte bu güzel salondan bütün Türkiye'ye mesaj budur. Ümit ederiz herkes bu mesajı alır. Onun için sizlerin her birinize teşekkür ediyorum. Teşrifleriniz dolayısıyla teşekkür ediyorum" dedi.
Davutoğlu, işçilerin nasırlı elleriyle, terli alınlarıyla gurur duyduğunu belirterek, "Nasırlı ellerinizi, o mübarek ellerinizi tek tek sıkıyorum. Terli alınlarınızı, o terinizin kokusunu yüreğime, ciğerime soluyarak tek tek öpüyorum emekçi kardeşlerim. Biz emekçimizin terinde mis kokusu alırız, biz emekçimizin nasırlı ellerinden enerji alırız, ahlak alırız, edep alırız, helal rızk alırız. Sizlere minnet borçluyuz" ifadesini kullandı.
12 yıl içinde, emekçinin hakkını vermek için devrim mahiyetinde reformlar yaptıklarına değinen Davutoğlu, hiç kimsenin cesaret edemediği Sosyal Güvenlik Reformu'nu çıkardıklarını, 1 Mayıs'ı "İşçi Bayramı" ilan ettiklerini ve hep kutlayacaklarını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, tüm vatandaşları, emekçileri sağlık şemsiyesi altına alan Genel Sağlık Sigortası'nı da hayata geçirdiklerini anımsatarak, "Emekçiler rahatsız olduklarında, hastalık geçirdiklerinde eskiden SSK kuyruklarında beklerdi. Ama şimdi bütün emekçilerimiz için Genel Sağlık Sigortası çerçevesinde bütün hastanelerimiz açıktır" değerlendirmesini yaptı.
Darbe döneminin yasalarını birer birer kaldırdıklarına ve ilk defa Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu hayata geçirdiklerine, bu yasa çerçevesinde 350 bin işçinin sendikalı olduğuna, Cumhuriyet tarihinde de ilk defa müstakil İş Güvenliği Yasası'nı çıkardıklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Sizler için. Yeter ki sizi evde bekleyen çocuklarınıza, eşlerinize her akşam sağ salim kavuşasınız diye" ifadesini kullandı.
-"En ufak tavize izin vermeyeceğiz"
Başbakan Davutoğlu, 62. Hükümeti kurar kurmaz, ilk Bakanlar Kurulu'ndan sonra yaptığı ilk istişare toplantısının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde, bütün sendika başkanlarının katılımıyla iş güvenliği konusunda olduğunu ve yaklaşık 7 saat sürdüğünü anımsattı.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Orada hep birlikte karar verdik. Masa etrafındaki bütün sendikalar, hükümet olarak biz oturduk tek bir hedefe odaklandık. Acaba emekçilerimizin iş güvenliğini nasıl sağlarız? Karşılıklı iki taraf olarak değil, tek bir taraf olarak konuştuk ve elhamdülillah 62. Hükümetin en fazla onur duyduğum hizmetlerinden biri İş Güvenliği Yasası'nı çıkarmış olmamızdır. İşte şimdi, bundan sonra çok yakın bizzat takip edeceğim.
İş Güvenliği Yasası'nın uygulanması konusunda en ufak bir tavize izin vermeyeceğiz ve alın teriyle rızk peşinde koşan işçilerimizin güven içinde evlerine dönmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Yine memurlarımıza yıllardır beklediği toplu sözleşme hakkını da biz verdik. Şimdi sosyal demokrasiden dem vuranlar, çağdaş sendikal hareketlerden etkilendiğini söyleyenler, şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ne bir sosyal güvenlik reformu yapabilmişti, ne İş Güvenliği Yasası çıkarabilmişti, ne Toplu Sözleşmeler ve Sendikalar Kanunu'nu çıkarabilmişti. Bunların hepsini biz yaptık. Çünkü bizim şiarımız açıktır. Sizin alnınızın teri kurumadan hakkınızı ödemek boynumuzun borcudur."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Bütün sendikalara ve sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunan Davutoğlu, "Taksim'de anmak için gidecek sembolik nitelikteki gruplar karanfillerini koysunlar. Sonra da gitsinler İstanbul'da yasal olarak gösterilen meydanlarda istedikleri kadar kalabalıkla özgürce 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlasınlar. Türkiye'nin her meydanı açıktır, herkes kutlayabilir" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Ancak 1 Mayıs'ta hayatını kaybeden o vatandaşlarımızın, o kardeşlerimizin hatırasını istismar ederek, kim bu ülkeyi kaosa sürüklemek isterse, kim marjinal gruplar eşliğinde molotofkokteyli ya da araçlar kullanarak şiddet ortamına ülkeyi götürmek isterse, bilinsin ki kamu düzeninden hiçbir şekilde taviz verilmeyecektir. Emek onurunu, insan onurunu dile getirmek isteyen herkese yasal bütün meydanlar açıktır. Yarın istiyoruz ki 1 Mayıs 2015 güzel ve örnek bir gün olsun. Bütün sendikaların bütün vatandaşlarımızın özgürce bayramını kutladığı ama marjinal grupların çatışma ortamı yaratamadığı bir gün olsun."
Başbakan Davutoğlu, vatandaşların, Türk-İş başta olmak üzere bütün işçi konfederasyonlarının, işçi sendikalarının sağduyusuna güvendiğini belirtti.
"İnşallah, yarını bir bayram, bir şölen, bir düğün havasında kutlayacağız" diyen Davutoğlu, "Yarını bayram havasından karanlık bir güne, aynen 1 Mayıs 1977'de olduğu gibi karanlık bir çatışma ortamına sürüklemek isteyenlere de hep beraber fırsat vermeyeceğiz" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, salondaki işçilere, "Sadece hükümet olarak biz değil, kamu düzenini korumakla görevli yetkililerimiz değil, ey aziz işçilerimiz hep beraber fırsat vermeyeceğiz değil mi? İşçilerimiz, buna izin vermeyecek değil mi? Barış içinde 1 Mayıs'ı kutlamaya hazır mıyız? 1 Mayıs'ı istismar edip çatışma çıkarmak isteyenlere karşı omuz omuza duracak mıyız aziz işçilerimiz" diye sordu.
- "O mübarek ellerinizi tek tek sıkıyorum"
"Evet" yanıtını alan Davutoğlu, "İşte bu güzel salondan bütün Türkiye'ye mesaj budur. Ümit ederiz herkes bu mesajı alır. Onun için sizlerin her birinize teşekkür ediyorum. Teşrifleriniz dolayısıyla teşekkür ediyorum" dedi.
Davutoğlu, işçilerin nasırlı elleriyle, terli alınlarıyla gurur duyduğunu belirterek, "Nasırlı ellerinizi, o mübarek ellerinizi tek tek sıkıyorum. Terli alınlarınızı, o terinizin kokusunu yüreğime, ciğerime soluyarak tek tek öpüyorum emekçi kardeşlerim. Biz emekçimizin terinde mis kokusu alırız, biz emekçimizin nasırlı ellerinden enerji alırız, ahlak alırız, edep alırız, helal rızk alırız. Sizlere minnet borçluyuz" ifadesini kullandı.
12 yıl içinde, emekçinin hakkını vermek için devrim mahiyetinde reformlar yaptıklarına değinen Davutoğlu, hiç kimsenin cesaret edemediği Sosyal Güvenlik Reformu'nu çıkardıklarını, 1 Mayıs'ı "İşçi Bayramı" ilan ettiklerini ve hep kutlayacaklarını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, tüm vatandaşları, emekçileri sağlık şemsiyesi altına alan Genel Sağlık Sigortası'nı da hayata geçirdiklerini anımsatarak, "Emekçiler rahatsız olduklarında, hastalık geçirdiklerinde eskiden SSK kuyruklarında beklerdi. Ama şimdi bütün emekçilerimiz için Genel Sağlık Sigortası çerçevesinde bütün hastanelerimiz açıktır" değerlendirmesini yaptı.
Darbe döneminin yasalarını birer birer kaldırdıklarına ve ilk defa Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu hayata geçirdiklerine, bu yasa çerçevesinde 350 bin işçinin sendikalı olduğuna, Cumhuriyet tarihinde de ilk defa müstakil İş Güvenliği Yasası'nı çıkardıklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Sizler için. Yeter ki sizi evde bekleyen çocuklarınıza, eşlerinize her akşam sağ salim kavuşasınız diye" ifadesini kullandı.
-"En ufak tavize izin vermeyeceğiz"
Başbakan Davutoğlu, 62. Hükümeti kurar kurmaz, ilk Bakanlar Kurulu'ndan sonra yaptığı ilk istişare toplantısının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde, bütün sendika başkanlarının katılımıyla iş güvenliği konusunda olduğunu ve yaklaşık 7 saat sürdüğünü anımsattı.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Orada hep birlikte karar verdik. Masa etrafındaki bütün sendikalar, hükümet olarak biz oturduk tek bir hedefe odaklandık. Acaba emekçilerimizin iş güvenliğini nasıl sağlarız? Karşılıklı iki taraf olarak değil, tek bir taraf olarak konuştuk ve elhamdülillah 62. Hükümetin en fazla onur duyduğum hizmetlerinden biri İş Güvenliği Yasası'nı çıkarmış olmamızdır. İşte şimdi, bundan sonra çok yakın bizzat takip edeceğim.
İş Güvenliği Yasası'nın uygulanması konusunda en ufak bir tavize izin vermeyeceğiz ve alın teriyle rızk peşinde koşan işçilerimizin güven içinde evlerine dönmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Yine memurlarımıza yıllardır beklediği toplu sözleşme hakkını da biz verdik. Şimdi sosyal demokrasiden dem vuranlar, çağdaş sendikal hareketlerden etkilendiğini söyleyenler, şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ne bir sosyal güvenlik reformu yapabilmişti, ne İş Güvenliği Yasası çıkarabilmişti, ne Toplu Sözleşmeler ve Sendikalar Kanunu'nu çıkarabilmişti. Bunların hepsini biz yaptık. Çünkü bizim şiarımız açıktır. Sizin alnınızın teri kurumadan hakkınızı ödemek boynumuzun borcudur."
(Sürecek)