Ala, Çözüm Sürecini Değerlendirdi Açıklaması

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Bir vatandaşımıza karşı, ister teröristlerden, ister oradaki başka vatandaşlardan, ister çete, ister mafya, ister güvenlik birimlerinden gelsin, bir yanlış yapılmışsa, onu bulup ortaya çıkarmak bizim işimizdir. Bizim vatandaşımıza bir saldırı olmuş. Vatandaşımız ölmüş, yaralanmış. Biz oradan bakıyoruz. 'Kim yaptı' diye gidiyoruz. Sonunda kim çıkarsa çıksın. Ne örtme var... Böyle bir şey olamaz" dedi.

Bakan Ala, konuk olduğu AA Editör Masası'nda çözüm süreci, yeni kimlik ve sürücü belgeleri ile bakanlığı döneminde gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin soruları cevaplandırdı.
Cizre'de, 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın öldürülmesine ilişkin soruşturmayla ilgili soru üzerine Ala, kendisine ilk verilen bilgiyi kamuoyuyla paylaştığını, arkasından hemen mülkiye müfettişlerini görevlendirerek soruşturma ekibi oluşturduklarını, bunu da açıkladıklarını aktardı.
Ala, müfettişlerin ilk bulgusunu açıkladıklarını ve sonunda bir güvenlik görevlisinin tutuklandığını, olayla ilgili 3 kişinin yargılandığını bildirdi.
Efkan Ala, bölgedeki olaylarda yaşamını yitirenlerle ilgili özel ekipler oluşturularak cinayetleri çözdüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Yani faili meçhul olmamalı. Biz devlet olarak elimizden geleni bütün açıklığıyla ortaya koyarız. Kime karşı yapılmış olursa olsun. Güvenlik birimleri ilk önce 'burada bir çatışma olmadı' diye bilgi verdiler. Bir sıkıntının olduğu ve güvenlik birimlerinin hatasıyla çocuğun öldürüldüğü ortaya çıktı. Bunu da gönderdiğimiz müfettişlerle yine biz ortaya çıkardık. Biz şöyle bir sorumluluk içindeyiz: Bir vatandaşımıza karşı, ister teröristlerden, ister oradaki başka vatandaşlardan, ister çete, ister mafya, ister güvenlik birimlerinden gelsin, bir yanlış yapılmışsa onu bulup ortaya çıkarmak bizim işimizdir. Bizim vatandaşımıza karşı bir saldırı olmuş. Vatandaşımız ölmüş, yaralanmış. Biz oradan bakıyoruz. 'Kim yaptı' diye gidiyoruz. Sonunda kim çıkarsa çıksın. Ne örtme var... Böyle bir şey olamaz. Devlet memurlarının da suç işlemeyeceğini garanti edemez tabii ama şunu garanti ederiz: mutlaka şeffaf bir biçimde, açık bir biçimde, saklısı, gizlisi olmadan soruşturulup, açığa çıkarılıp vatandaşla paylaşmak. Demokratik tutum bunu gerektirir. Bizim inancımızın, değerlerimizin bize söylediği de budur. Bunu yapıyoruz."
-"İhanet içindeler"
"Kobani olayları sırasında Van'da park edilmiş araçları panzerle alevlerin içine sürükleyen bir komiser ve iki polis açığa alındı. Hakkari'de olaylar sırasında zırhlı araçtan emniyet envanterinde bulunmayan patlayıcı atan emniyet görevlileri açığa alınarak haklarında idare ve adli soruşturma başlatıldı. Bu olaylarla ilgili son durum nedir?" sorusuna karşılık Ala, bu olayların paralel yapı içindeki bazı kişilerin nasıl bir ihanet içinde olduğunu gösterdiğini bildirdi.
Bunların üzüntü verici olduğunu belirten Ala, şöyle devam etti:
"Vatandaşın aracını koruması gereken polis görevlileri, orada onun için varlar. Sokakları koruyacaklar. İnsanların güvenliğini sağlayacaklar. Orada kendi aracını bile, daha çok araç yakıldı, 'çözüm süreci dediniz işte böyle oluyor' diye nasıl bir sabotaj var, götürüp itiyor. İyi olan da şu: Bunu gören yine devletin görevlisi, yine başka bir polis. Hemen orada gereği yapılıyor, bildiriliyor ve ondan sonra görevden alınıyorlar. Eskiden bunlar kapalı kalırdı, üstü örtülürdü. Bizim farkımız bu. Hakkari'de, bizim kardeşlerimiz onlar, bizim annelerimiz, hanım kardeşlerimiz. Bir yerde toplu halde bulunuyorlar. Biz onları korumak için oradayız. Yani oradan geçen zırhlı aracın içinde, bu nedenlerden dolayı yerleri değiştirilmiş o yapıya ait birkaç kişi, koymuşlar patlayıcıları ve oraya atıyorlar. Bu tam bir ihanettir. İhanet çetesidir bu. Kimse kendini 'sadece ben' diye tanımlamasın. Tanımlarsa o hale düşer. Bakın ne hale düştüler. Onların üçünü de görevden aldık. Soruşturma yürüttük. İhraç edilecekler tabii. Yargılanacaklar."
Başka bir yerde de olaylar çıktığında bazı polislerin göreve gitmemek için rapor aldığını belirten Ala, "Böyle kurnazlıkla, ihanetle iş yürütülmez. Onlar açığa çıkar. Gereği yapılır, yapılıyor" dedi.

Daha önce halktan yetki alanların Ankara'ya geldiğinde başkalarıyla ittifak kurup, başkaları önünde diz çöküp baş eğdiklerini belirten Ala, şimdi halk adına yetki alanların her saldırıya karşı dik durduğunu ve irade hırsızlarına fırsat vermediğini söyledi.

Ala, "Zaten bir şeyi çalmaya çok çalışıyorlar, iradeyi. Halkın iradesini temsil edenleri indirip o iradeyi çalmak. Onu çalınca işleri kolaylaşıyor. Biz onu çaldırmamaya uğraşıyoruz ve dimdik duruyoruz Allah'ın izniyle" diye konuştu.

-Yeni kimlik ve sürücü belgeleri-
Yeni kimlik ve ehliyetlere yönelik çalışmalarda gelinen nokta ile kimliklerin ve ehliyetlerin ne zaman dağıtılacağına ilişkin soru üzerine Bakan Ala, yeni ehliyet ve kimlik örneklerinin bulunduğu fotoğrafları gösterdi.
Yeni kimliklerin tek renk olduğunu belirten Bakan Ala, "Kimlik belgesinde bir çip var. Bunlar TÜBİTAK tarafından geliştirildi. Taklit ve tahrif edilemeyecek biçimde. Birçok bilgi içerisinde gizli olacak. Vatandaşımız bunu taşıdığında birçok işlemi buradan yapabilecek" dedi.

Sürücü belgelerine ilişkin çalışmaların devam ettiğini ifade eden Ala, "Kısa zamanda faaliyete geçireceğiz. Kimliklerle ilgili yasa çıktığı zaman bir düzenleme var yasamızda. Onu bekliyoruz. O madde çıkınca kimlikler de dağıtılmaya başlanacak. 3 yıl içinde bunun bitirilmiş olacağını düşünüyoruz. Ehliyetler için de biz nüfusa devreceğiz. Onun için bir zaman alacak, bir yıl gibi. Orada da yeni düzenlemeler yapacağız. İkisi de ciddi projeler ve projeleri kısa zamanda gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hem mevzuat düzenlemelerini yapıyoruz hem teknik düzenlemelerini yapıyoruz" şeklinde konuştu.

-"Çağ dışı"
Seçim sürecinde kanun gereği görevi bırakılacağı anımsatılıp, bakanlık yaptığı dönemi değerlendirmesi istenen Ala, aralarında narkotim ve vatandaşların ifadelerinin yerinde alınması projelerinin de bulunduğu birçok hizmete imza attıklarını söyledi.

İçişleri Bakanlığının güvenlik problemlerinin yanı sıra vatandaşların hayatını doğrudan ilgilendiren birçok alanda çalışmalar yaptığını aktaran Ala, şunları kaydetti:
"İçişleri Bakanlığı, sadece vatandaşların can ve mal güvenliğiyle ilgilenmiyor. Aynı zamanda illerin yönetimi, valiliklerin, kaymakamlıkların sunduğu hizmetlerin daha modern olması, yerel yönetimlerin sunduğu hizmetlerin daha iyi hale gelmesi konularında da çalışıyor. Bir proje üzerinde çalışıyoruz, belediyeler elektronik ortamda hizmet sunma bakımından problem yaşıyorlar. Hepsinin ayrı ayrı yatırım yapması oldukça güç. Ama biz bir merkezden bütün belediyelerin ayrı yatırım yapmadan elektronik ortamda hizmetlerini yürütebilmelerini sağlayacak bir proje geliştirdik. Onu yakında hizmete koyacağız. İnsan arzu ediyor ki önümüze başkaları tarafından, sistem dışı çalışanlar tarafından çıkarılan problemlere çözüm bulup buluşturma yerine, şu sistemi yeniden kurgulayalım, mahalli idarelerle, il ve ilçe yönetimleriyle, merkezi yönetimle, gelişmiş bir anlayışla vatandaşa hizmet verelim. Bizim bütün hayatımızı bu sorunlar doldurmasın. Geriye dönüp baktığımda acil atılması gereken adımlar vardı. Memleketi uçurumun eşiğine getirmiş olanlar vardı. Dibi görülmeyen bir uçuruma sürüklemek istiyorlardı. Biz başta liderimiz olmak üzere Başbakanımız, hükümet ve bütün teşkilatlar canla başla bu saldırıları bertaraf etmek için çalıştık ve ettik. Yani Türkiye'yi uçurumun kenarından aldık. Türkiye'yi Irak'a, Suriye'ye çevirmek isteyenler oldu. Bu engellendi. Bunlarla mücadele edilirken, bir yandan da vatandaşın günlük hayatını kolaylaştıracak adımlar attık, atacağız. Sorunları çözmek, saldırıları bertaraf etmek ve yeni imkanları da vatandaşımıza kazandırmak. Yasakları kaldırıp yeni haklar kazandırmak. Bunların hepsini birlikte götürmemiz gerekiyor. Zor bir iş. En büyük enerjiyi milletimizden alıyoruz. Onlarla karşılaşıp da ferasetleriyle Türkiye'de ne olup bittiğini gördüklerini ve size ders verir şekilde söylediklerini görünce inanın motivasyonumuz o kadar artıyor ve yolumuza devam ediyoruz."
"Bu kanun çağ dışı bir kanun değil mi? sorusu üzerine Ala, bunun siyasete güvensizliğin zirve yaptığı çağ dışı ve lüzumsuz bir kanun olduğunu bildirdi. Ala, "Siyasi mekanizma sorun çözmek için vardır. Seçimlere girerken güvenliği o sağlamayacak da kim sağlayacak? Bu nasıl siyasete güvensiz bir aklın ürünüdür. Bunları değiştirelim diyoruz ama... Bunun izahı yok. Bu siyaseti katlanılması gereken zorunlu kötülük olarak tanımlayan darbe mantığı ile izah edilebilir. Bu darbe mantığının ürünü" dedi.

(Bitti)
Kaynak: AA