Görme Engelli Ressam Armağan'a ABD Yolcusu

Doğuştan görme engelli olmasına rağmen renkleri ve üç boyut kavramını yansıttığı resimleriyle benzersiz bir yetenek olarak gösterilen Türk ressam Eşref Armağan, tekniğini ABD'deki görme engelli çocuklara aktaracak.

Yeteneği uluslararası bir televizyon kanalında "Gerçek Süper İnsanlar" başlıklı belgeselde işlenen ve görmeden nasıl resim yaptığı birçok üniversitede araştırma konusu olan ressam Eşref Armağan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, genetik hastalık nedeniyle doğuştan göremediğini anlattı.

Armağan, 6 yaşında babasının soba atölyesinde kara kalemle resimler çizmeye başladığını belirterek, o dönemde göremediği gibi kavramakta dahi büyük güçlük çektiğini söyleyerek, şöyle dedi:

"Çocukken yaşamı dokunarak anlamaya çalıştım. Babam ilkokul mezunu bir esnaftı. Bana, görmediğimi anlatmak için çok emek harcadı diyebilirim. Herkes gibi olmadığımı anladığımda, hayatı dokunarak öğrenmeye çalıştım. Her şeyi  avucumun içine sığdırmaya çalışıyordum. Sonra hissettiklerimi çizmeye başladım babamın sayesinde. Babam bana hep yapabileceklerimi anlattı. Onun verdiği destekle resme başladım."

Annesinin ve babasının hayatını kaybetmesiyle tek başına yaşamaya başladığını ve bu süreçte büyük zorluk çektiğini vurgulayan Armağan, en zor günlerinde tanıştığı 22 yıllık arkadaşı ve asistanı ABD'li John Joan Eröncel'in, resimlerini uluslararası platformda paylaştığını, böylelikle dünyanın ilgisini çektiğini dile getirdi.

Yeteneği hakkında Harvard Üniversitesinde testler yapıldığını, Toronto Üniversitesinde de araştırmalar yürütüldüğünü aktaran Armağan, eserlerinin ABD, Çin, İngiltere başta olmak üzere pek çok ülkede sergilendiğini, konuk olduğu çok sayıda konferansta parmaklarıyla tanıdığı dünyayı anlattığını ifade etti.

Armağan, yaptığı resimleri akrilik boya ile fırça kullanmadan parmaklarıyla boyadığına değinerek, şunları belirtti:

"Renkleri, çocukluğumdan bu yana aynı düzenle masamda sıralanan kalemlerden ve bana anlatılanlardan tanıyorum. Portakalın turuncu olduğunu söyledikleri için portakalı çiziyor, ışığı ve gölgeyi de anlatılanlara göre yorumluyorum. Kendi dünyamda avuç içime sığdırılan tüm yaşamı çizebilirim. Ama sizin dünyanıza uyup uymadığını siz söyleyebilirsiniz. Önüme konan kağıda çizeceğimi beynimde görüyorum. Sadece üzerinden gidiyorum."

- Portre de çiziyor

Eserlerinde kelebekleri, kuşları, balıkları, çiçekleri sık sık kullanan, kabartma figürlere dokunarak bugüne kadar eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel gibi birçok ünlünün portresini çizdiğine işaret eden ressam Armağan, kendi dünyasının rengarenk olduğunu, bu nedenle görmeyi istemediğini, çizdiği resimleri de hafızasında sakladığını belirtti.

Engelini, küçük yaşından itibaren kabullendiğinin altını çizen Armağan, şöyle konuştu:

"Engelinizi kabullenirseniz yaşam gerçeğe dönüşür ve kolaylaşır. Düşünün 30 yaşına kadar gören birisi sonrasında görmemeye başlarsa büyük bir travma yaşar. Ben hayatım boyunca hiç görmedim. Bu saatten sonra görürsem ben de aynı travmayı yaşarım. Artık benim için engelli olmak görmektir. Çünkü benim dünyam çok daha renkli ve güzel. Benim dünyam kirlenmemiş, kelebekler rengarenk, çiçekler hiç solmuyor. Çünkü biliyorum ki gerçek dünya böyle değil. Gerçek dünyadaki her şey farklı.  En büyük korkum hayatım boyunca tanımaya çalıştığım dünyayı bana gösteren parmaklarımı kaybetmek. Parmaklarımı kaybedersem sanırım kör olurum."

- Tekniğini ABD'de anlatacak

Armağan, resim tekniğinin yaşatılması için ABD'den bir teklif aldığını ifade ederek,  "En kısa zamanda ABD'ye giderek 62 yıla sığdırdığım öğretileri görme engelli öğrencilere aktarmak istiyorum. Keşke ülkemde de bunu yapabilseydim. Benim renklerimi, benim dünyamı o çocukların karanlığında anlatabilmeyi çok isterdim. Belki bir gün bu da olur. Çünkü onların dünyasına renkleri katmak ve hayallerini renklendirmek çok önemli" sözlerine yer verdi.

Armağan'ın asistanı John Joan Eröncel de Armağan'ın tekniğinin ve sanatının yaşaması için çaba gösterdiğini söyleyerek, "Tüm dünya onu tanıyor, eserlerine ilgi duyuyor. Ancak bu yeterli değil. Onun eserleri, dünya görüşü, renkleri mutlaka gelecekte olmalı, bitmemeli. Bunun için çaba harcıyorum ve hayatımı buna adadım diyebilirim.  Umarım başka karanlık dünyalar da onun sanatı, tekniği tekrarlanır" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA