Özpetek, La Traviata İle Napoli'yi Yine Fethetti
NAPOLİ – İtalya’da yaşayan Türk yönetmen Ferzan Özpetek, Napoli’deki San Carlo Tiyatrosu’nda ikinci kez ünlü İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin La Traviata eserini sahneye koydu.
İtalya'da başarılı film yönetmenlerinin opera yönetmesi geleneği kapsamında daha önce 2011'de Floransa'da Aida'yı, 2012'de yine Napoli'de La Traviata'yı sahneye koyan Özpetek, kariyerinde Napoli’de La Traviata’yı ikinci kez sahneye koyma onurunu ve başarısını elde etti.
Özpetek’in yönettiği, başrollerden Violetta’yı galada Maria Grazia Schiavo, Alfredo’yu ise İspanyol tenor Ismael Jordi’nin canlandırdığı, orkestra şefliğini ise Napolili büyük şef Nello Santi’nin yaptığı "La Traviata" Napolilerin büyük beğenisini topladı.
İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin, Alexandre Dumas’ın 1848 yılında yazdığı "Kamelyalı kadın" romanından esinlenerek bestelediği, librettosunu Francesco Marie Piave’nin yazdığı "La Traviata"ya biraz daha sinematografik ögelerle yaklaşan Özpetek’in bu yorumu Napolili operaseverlerden tam not aldı.
Yoğun ilginin gösterildiği galaya Özpetek, oyuncu Tuba Büyüküstün’ün yanı sıra en son çektiği "Kemerlerinizi Bağlayınız" filminin başrol oyuncuları; Kasia Smutniak ve Francesco Arca ile katıldı.
Temsilin ardından başroldeki oyuncular ve yönetmen Özpetek, seyircileri selamlarken yoğun alkış aldı.
- Özpetek’in eserde yaptığı değişiklikler
Usta yönetmen, Verdi’nin eserindeki bazı sahnelere kattığı yorum ve değişiklikleri kulisinde Türk basın mensuplarına açıkladı.
La Traviata’yı 2. kez yönetmek için Napoli’de olduğu hatırlatılarak, "Neden Napoli" sorusu yöneltilen Özpetek, "Çünkü tekrar sahneye koymak istediler. Çok çok iyi gitti. Yanılmıyorsam 2,5 yıl önce ilki çok iyi gitti. Hong Kong ve Bari’de de oynadı. Bu kadar kısa sürede dönmesi ilginç tabi" dedi.
İlk kez yönettiği la Traviata’ya göre bu kez oryantalist unsurları biraz daha elediğinden söz eden başarılı yönetmen, "Geçen gün genel prova vardı. Genel provada insanların tepkileri çok güzeldi, çok hoştu, insanların tepkileri iyiydi. Ben de insanların takdir etmesinden zevk alıyorum. Başkalarının ağlamasından zevk alınması kötü ama burada hoşuma gitti bu sefer" diye konuştu.
Ferzan Özpetek, yönetmenliğini üstlendiği La Traviata’da baba-oğul ilişkisinin yanı sıra Violetta ile baba figürü arasındaki ilişkiye ve final sahnelerindeki sürprize dikkati çekerek, "La Traviata’nın müziğini dinlediğim zaman 3 sene öncesinden bahsediyorum: şeyin farkına vardım. Baba ile Violetta’nın olduğu sahnelerin müziği çok değişikti. 'Neden böyle?' diye sordum. 'Neden böyle' diye kendi kendime sordum ve dedim ki; baba eskiden Violetta’nın sevgilisi olsa diye düşündüm. O çok etkiledi. Şef Santi de bunu düşündüklerini ama bunun üstüne giden, vurgulayanın ben olduğumu söyledi" dedi.
Baba-oğul ilişkisine değinen Özpetek, "Alfredo’ya der ki; 'benle gel' deyip üstüne gider, burada üstüne gitmeyip, kendine geriye çekiyor. Yani öne doğru ilerlerken geçmişten bahsediyor. Çocuk da yavaş yavaş babaya doğru yaklaşıyor. Violetta çok güzel öne çıkıyor. Sonunda sürpriz bir sonu var, az yapılmış, belki de hiç yapılmamış bir şey. Seyirciyi çok etkiliyor. Yani ben mutluyum. Perde iniyor seyirci şaşırıp kalıyor, çünkü Violetta onlarla kalıyor. Arkadakiler biraz bozuldular ama tamam dediler. Çünkü operanın ismi; La Traviata ve Violetta" diye konuştu.
Özpetek, La Traviata’nın ardından gelecek projelerinin sorulması üzerine, ileride 2 opera projesi daha olabileceğini ama şimdi sıranın mart ayında çekimlerine başlamayı düşündükleri film olduğunu ifade etti.
- Tuba Büyüküstün
Ferzan Özpetek’in çekimlerine gelecek mart ayında başlamayı planlandığı yeni filminde başrol vereceği isimlerden olan ve galayı bir numaralı locadan takip eden Türk oyuncu Tuba Büyüküstün galaya ilişkin fikirlerinin sorulması üzerine, "Çok beğendim. Muhteşem" dedi.
Hafta sonu Vatikan’dan Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülleri kapsamında "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü alacak olmasıyla ilgili sorular üzerine Büyüküstün, ödül için, "İlk duyduğumda çok şaşırdım. Benden nasıl haberleri var? Algılayamadım. Neden bana veriyorlar? Ama Vatikan'dan ödül almak çok keyifli" diye konuştu.
Yönetmenliğini Özpetek’in yaptığı "La Traviata" 13 Kasım’a kadar San Carlo’da sahnelenmeye devam edecek.
Kaynak: AA
Özpetek’in yönettiği, başrollerden Violetta’yı galada Maria Grazia Schiavo, Alfredo’yu ise İspanyol tenor Ismael Jordi’nin canlandırdığı, orkestra şefliğini ise Napolili büyük şef Nello Santi’nin yaptığı "La Traviata" Napolilerin büyük beğenisini topladı.
İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin, Alexandre Dumas’ın 1848 yılında yazdığı "Kamelyalı kadın" romanından esinlenerek bestelediği, librettosunu Francesco Marie Piave’nin yazdığı "La Traviata"ya biraz daha sinematografik ögelerle yaklaşan Özpetek’in bu yorumu Napolili operaseverlerden tam not aldı.
Yoğun ilginin gösterildiği galaya Özpetek, oyuncu Tuba Büyüküstün’ün yanı sıra en son çektiği "Kemerlerinizi Bağlayınız" filminin başrol oyuncuları; Kasia Smutniak ve Francesco Arca ile katıldı.
Temsilin ardından başroldeki oyuncular ve yönetmen Özpetek, seyircileri selamlarken yoğun alkış aldı.
- Özpetek’in eserde yaptığı değişiklikler
Usta yönetmen, Verdi’nin eserindeki bazı sahnelere kattığı yorum ve değişiklikleri kulisinde Türk basın mensuplarına açıkladı.
La Traviata’yı 2. kez yönetmek için Napoli’de olduğu hatırlatılarak, "Neden Napoli" sorusu yöneltilen Özpetek, "Çünkü tekrar sahneye koymak istediler. Çok çok iyi gitti. Yanılmıyorsam 2,5 yıl önce ilki çok iyi gitti. Hong Kong ve Bari’de de oynadı. Bu kadar kısa sürede dönmesi ilginç tabi" dedi.
İlk kez yönettiği la Traviata’ya göre bu kez oryantalist unsurları biraz daha elediğinden söz eden başarılı yönetmen, "Geçen gün genel prova vardı. Genel provada insanların tepkileri çok güzeldi, çok hoştu, insanların tepkileri iyiydi. Ben de insanların takdir etmesinden zevk alıyorum. Başkalarının ağlamasından zevk alınması kötü ama burada hoşuma gitti bu sefer" diye konuştu.
Ferzan Özpetek, yönetmenliğini üstlendiği La Traviata’da baba-oğul ilişkisinin yanı sıra Violetta ile baba figürü arasındaki ilişkiye ve final sahnelerindeki sürprize dikkati çekerek, "La Traviata’nın müziğini dinlediğim zaman 3 sene öncesinden bahsediyorum: şeyin farkına vardım. Baba ile Violetta’nın olduğu sahnelerin müziği çok değişikti. 'Neden böyle?' diye sordum. 'Neden böyle' diye kendi kendime sordum ve dedim ki; baba eskiden Violetta’nın sevgilisi olsa diye düşündüm. O çok etkiledi. Şef Santi de bunu düşündüklerini ama bunun üstüne giden, vurgulayanın ben olduğumu söyledi" dedi.
Baba-oğul ilişkisine değinen Özpetek, "Alfredo’ya der ki; 'benle gel' deyip üstüne gider, burada üstüne gitmeyip, kendine geriye çekiyor. Yani öne doğru ilerlerken geçmişten bahsediyor. Çocuk da yavaş yavaş babaya doğru yaklaşıyor. Violetta çok güzel öne çıkıyor. Sonunda sürpriz bir sonu var, az yapılmış, belki de hiç yapılmamış bir şey. Seyirciyi çok etkiliyor. Yani ben mutluyum. Perde iniyor seyirci şaşırıp kalıyor, çünkü Violetta onlarla kalıyor. Arkadakiler biraz bozuldular ama tamam dediler. Çünkü operanın ismi; La Traviata ve Violetta" diye konuştu.
Özpetek, La Traviata’nın ardından gelecek projelerinin sorulması üzerine, ileride 2 opera projesi daha olabileceğini ama şimdi sıranın mart ayında çekimlerine başlamayı düşündükleri film olduğunu ifade etti.
- Tuba Büyüküstün
Ferzan Özpetek’in çekimlerine gelecek mart ayında başlamayı planlandığı yeni filminde başrol vereceği isimlerden olan ve galayı bir numaralı locadan takip eden Türk oyuncu Tuba Büyüküstün galaya ilişkin fikirlerinin sorulması üzerine, "Çok beğendim. Muhteşem" dedi.
Hafta sonu Vatikan’dan Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülleri kapsamında "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü alacak olmasıyla ilgili sorular üzerine Büyüküstün, ödül için, "İlk duyduğumda çok şaşırdım. Benden nasıl haberleri var? Algılayamadım. Neden bana veriyorlar? Ama Vatikan'dan ödül almak çok keyifli" diye konuştu.
Yönetmenliğini Özpetek’in yaptığı "La Traviata" 13 Kasım’a kadar San Carlo’da sahnelenmeye devam edecek.