Çağlayan Açıklaması
Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, “Türkiye parçalanan Irak'ta Misak-ı Milli’yi bütün dünyaya hatırlatmalı ve gereğini yapmalıdır.
Sayın Başbakan’ın bir zamanlar dediği gibi asker ocağı yan gelip yatma ocağı değildir” dedi.
Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan yaptığı yazılı açıklamada, “Uzunca bir zamandır dış politikamızda yapılan yanlışlar serisinin maalesef çürük meyvelerini elde etmeye başladık. Suriye'de sınırımızda PKK paçavrasının asılması, Ermenistan'da Türk bayrağının yakılması, Diyarbakır'da kendi sınırlarımız içinde şanlı bayrağımıza yapılan ahlaksız saldırı, Suriye Türkmenlerine yapılan saldırılar ve sonrasında bugün Musul'da Türk Başkonsolosluğu’nun işgali Türkiye'yi çevresindeki küçük silahlı grupların adeta şamar oğlanı haline getirmiştir” dedi
“Bu zillete sebep olanlardan hesap sormak Türk milleti adına ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenen sivil-asker bütün devlet erkanının namus borcudur” diyen Çağlayan, “Devlet erkanını Türk milletine karşı yasal sorumluluklarından öte vicdani sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Türk milletinin izzeti ve şerefi ile bu kadar oynanmasına müsaade etmek acizlik olarak yorumlanacaktır. Milletimiz bu acizlik görüntüsünü hak etmemektedir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan şunları kaydetti:
“Irak, 1926 Ankara Antlaşması’nın Irak'ı değildir. İngiltere ile imzalanan antlaşmada Bağdat merkezli üniter bir devlet kurulmuştur. Günümüzde ise Irak kuzey bölgesi Kürtlerin, orta bölgesi Sünni Arapların ve güney bölgesi Şii Arapların olmak üzere üç parçaya bölünmüştür. Bu parçalanmada Türkmeneli dediğimiz Musul, Kerkük ve Telafer, Tuzhurmatu gibi Türk şehirlerinde yaşayan 3 milyon Türkmen’e hayat hakkı verilmek istenmemektedir. Bu hedef doğrultusunda 4 Temmuz 2003 tarihinde Türk askerinin başına çuval geçirilmesinden sonra ikinci büyük darbeyi Musul Başkonsolosluğumuz işgal edilerek Türkiye etkisiz bir devlet haline getirilmek istenmektedir. Orta Doğu’da yeni bir düzen, yeni sınırlar ve devletler söz konusu olacağı herkesin malumudur. Burnumuzun dibindeki sınır değişikliklerinin Türkiye’yi etkileyeceği aşikardır. Türkiye parçalanan Irak'ta Misak-ı Milli’yi bütün dünyaya hatırlatmalı ve gereğini yapmalıdır. Sayın Başbakan’ın bir zamanlar dediği gibi asker ocağı yan gelip yatma ocağı değildir.”
Kaynak: İHA
Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan yaptığı yazılı açıklamada, “Uzunca bir zamandır dış politikamızda yapılan yanlışlar serisinin maalesef çürük meyvelerini elde etmeye başladık. Suriye'de sınırımızda PKK paçavrasının asılması, Ermenistan'da Türk bayrağının yakılması, Diyarbakır'da kendi sınırlarımız içinde şanlı bayrağımıza yapılan ahlaksız saldırı, Suriye Türkmenlerine yapılan saldırılar ve sonrasında bugün Musul'da Türk Başkonsolosluğu’nun işgali Türkiye'yi çevresindeki küçük silahlı grupların adeta şamar oğlanı haline getirmiştir” dedi
“Bu zillete sebep olanlardan hesap sormak Türk milleti adına ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenen sivil-asker bütün devlet erkanının namus borcudur” diyen Çağlayan, “Devlet erkanını Türk milletine karşı yasal sorumluluklarından öte vicdani sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Türk milletinin izzeti ve şerefi ile bu kadar oynanmasına müsaade etmek acizlik olarak yorumlanacaktır. Milletimiz bu acizlik görüntüsünü hak etmemektedir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan şunları kaydetti:
“Irak, 1926 Ankara Antlaşması’nın Irak'ı değildir. İngiltere ile imzalanan antlaşmada Bağdat merkezli üniter bir devlet kurulmuştur. Günümüzde ise Irak kuzey bölgesi Kürtlerin, orta bölgesi Sünni Arapların ve güney bölgesi Şii Arapların olmak üzere üç parçaya bölünmüştür. Bu parçalanmada Türkmeneli dediğimiz Musul, Kerkük ve Telafer, Tuzhurmatu gibi Türk şehirlerinde yaşayan 3 milyon Türkmen’e hayat hakkı verilmek istenmemektedir. Bu hedef doğrultusunda 4 Temmuz 2003 tarihinde Türk askerinin başına çuval geçirilmesinden sonra ikinci büyük darbeyi Musul Başkonsolosluğumuz işgal edilerek Türkiye etkisiz bir devlet haline getirilmek istenmektedir. Orta Doğu’da yeni bir düzen, yeni sınırlar ve devletler söz konusu olacağı herkesin malumudur. Burnumuzun dibindeki sınır değişikliklerinin Türkiye’yi etkileyeceği aşikardır. Türkiye parçalanan Irak'ta Misak-ı Milli’yi bütün dünyaya hatırlatmalı ve gereğini yapmalıdır. Sayın Başbakan’ın bir zamanlar dediği gibi asker ocağı yan gelip yatma ocağı değildir.”