Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz, Çorum'da

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, "Bu ülkeye ihanet edeni kendi haline bırakmayacağız. Hacı olsun, hoca olsun, dindar olsun, sağcı olsun, solcu olsun, bu memlekete kötülük eden her kimse sonuna kadar yakasına yapışacağız" dedi.

Çeşitli ziyaret ve açılışlara katılmak üzere Çorum'a gelen Kapusuz, ilk olarak Sungurlu Belediye Başkanı ve AK Parti Sungurlu Belediye Başkan adayı Selahattin Uzunkaya'nın seçim irtibat bürosunu ziyaret etti. Burada vatandaşlara hitap eden Kapusuz, Uzunkaya için destek istedi.
Daha sonra Boğazkale ilçesine giden Kapusuz, AK Parti Boğazkale İlçe Başkanlığı önünde partililere hitap etti..
"Şu dünya, geçici bir dünya. Hiç kimseyi incitmeye, incinmeye değmez. Aslolan kubbede hoş bir seda bırakmaktır, güzel anılmak, eser bırakmaktır" sözleriyle konuşmasına başlayan Kapusuz, AK Parti'nin hedef olarak kavgayı değil barışı, hizmeti esas aldığını belirtti.

"Daima millet, daima hizmet" sloganıyla çıktıkları yolda önemli mesafeler aldıklarını ifade eden Kapusuz, şöyle konuştu:
"Bunu laf olsun diye demiyoruz. 2002 yılını hatırlayalım. Türkiye dip yapmış, 99'da kriz, 2000'de kriz, üç yılını yeni doldurmuş hükümet apar topar kaçıyor. Niye kaçıyor? Başaramadı. Sayın Bahçeli, o zaman Başbakan Yardımcısıydı, Başbakan da Ecevit'ti. Hani sizin önünüzde iki yıl daha süreniz vardı, hatta öyle bir acziyete düştünüz ki içinizden bir bakan bulup işi teslim edemediniz, dışarıdan ithal bakan getirdiniz. Hem de yurt dışından getirdiniz. Sabah fiyatlar başka, öğleden sonra başka. Bir komşu diğer komşudan, bir akraba diğer akrabadan, bir esnaf kardeşim diğer kardeşinden borç isterken Türk parası istemiyordu, utanıyordu, neden? Çünkü her gün Türk parası değer kaybediyor, döviz istiyordu."
- "Arabistan'da Türk parası almıyorlardı"
Kapusuz, o dönemde Türk lirasının kabul edilmediğini vurgulayarak, "Bir ülke düşünün ki kendi parası kendi ülkesinde geçmiyor. Arabistan'da Türk parası almıyorlardı, 'la la' diyordu, şimdi dolarla Türk parasını götürüyorsun, dolara 'la la' diyor. Aklı başında, güvenilen, güçlü bir iktidar, güçlü bir lider, güçlü bir kadro varsa iş başında, yani işin ehli varsa ne oluyor, işler iyiye doğru gidiyor" dedi.

Vatanını, milletini seven insanların olduğu bir coğrafyada bulunduklarını belirten Kapusuz, "Öyle bir asil milletle elhamdülillah, öyle bir yol yürüyoruz ki beş kez seçim olmuş, hep birinci yapmışsınız, iki kez referandum olmuş, yine AK Parti'den yana tavır almışsınız. Bu millet her türlü fedakarlığı hak etmiştir, onun için yola çıkarken Tayyip Bey 'biz Türkiye sevdalısıyız' diye çıktı, 'kefenimizi giyerek çıkıyoruz' dedi.

Çünkü meşakkatli bir yol ve yolculuk olduğunu çok iyi biliyorduk" diye konuştu.

- "Siyasette tesadüfen ortaya çıkmış bir kadro değiliz"
Türkiye'nin kazanımlarının, elde edilen imkanların tesadüf olmadığını dile getiren Kapusuz, şöyle devam etti:
"Siyasette tesadüfen ortaya çıkmış bir kadro değiliz. Bu kazanımlar, elde edilen bu hizmetler, imkanlar tesadüfen elde edilmedi, büyük emekler sarf edildi, gayretler sarf edildi, cesaretler gösterildi. 2001 yılında partiyi kurduk, 2002 yılında Genelkurmay Başkanlığı şikayetçi oldu. Tayyip Bey'in cezalandırılmasını istedi, AK Parti'nin kapatılması için müracaatlar oldu. Savcılar partiyi engellemek için birçok girişimlerde bulundu. Nuh Mete Yüksel, Başbakanı o zaman 'ifadenizi alacağız' diye Ankara Adliyesi'ne çağırdılar. Öyle bir tezgah hazırlamışlar ki derdest edip Tayyip Bey'i içeri atacaklar. Hiç uğruna. Hatta müebbet hapisle yargılanmak üzere davacı oldu. Bir sonraki mahkeme, 'ya bu deli saçması, böyle bir şey olur mu' dedi.

Şuna dikkatinizi çekiyorum, bakınız seçimleri kazandık ama 2003, 2004 2005 yıllarında Ay Işığı, Sarıkız, Yakamoz... Aklınıza gelen ne kadar isimler varsa darbe girişimleri el hak doğrudur, bu girişimlerin hepsi yapılmıştır ama Allah izin vermedi, biz de cesaret gösterdik, hiçbirini de size yansıtmadık."
- "Dünyanın hiçbir yerinde başbakan, bakanlar, milletvekilleri dinlenmez, dinlenemez"
Dünyanın hiçbir yerinde başbakan, bakanlar ve milletvekillerinin dinlenmediğinin, dinlenemeyeceğinin altını çizen Kapusuz, şunları kaydetti:
"Dinlerlerse başka ülkeler, başka ülkeleri casusluk için dinler. Amerika'nın Merkel'i, Putin'i dinlediği gibi, Türkiye'yi dinlediği gibi ama ne oluyor da Türkiye'de birtakım unsurlar, hangi yetkiyi kendinde buluyordu? Başbakanı dinliyor, 11 senedir bakanları dinliyor. Dinliyor da ne yapıyor? Devletler arası ilişkilerde, kendi politikalarımızda ve kendi geleceğimizle ilgili önemli konularda... Bu dinlemeler acaba kime servis ediliyor? MİT'in tırları, MİT'in elemanları ile Suriye'deki Türkmen kardeşlerimize yardım götürülüyor ama bir el harekete geçiyor ve devlete ait tırları yine bir savcı marifetiyle, o savcı kime hizmet ediyor bilmiyorum, hangi ülkeyle içli dışlı bilmiyorum, hangi paralel yapının unsuru onu da bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu ülkeye ihanet edeni kendi haline bırakmayacağız. Hacı olsun, hoca olsun, dindar olsun, sağcı olsun, solcu olsun, bu memlekete kötülük eden her kimse sonuna kadar yakasına yapışacağız."
Bu memlekette hak mı kaldı, hukuk mu kaldı, ne oluyor mahkemeler değiştiriliyor, polisler değiştiriliyor diyorsunuz, diyenler var. Partililer diyor, CHP'si, MHP'si diyor, paraleli diyor, dünya diyor. Biliyor ama gizliyor, gizlediği nedir biliyor musunuz? Gizlediği şu, adamlar eskiden darbeyi silahla yaptırtıyorlardı, şimdi hukukla, yargıyla darbe yapmak istiyorlar. Eh ben de koyun gibi gidip kafa mı uzatacağım? Yok öyle bir yağma, ona izin vermeyiz."
Kapusuz'a ziyaretlerinde AK Parti Çorum Milletvekilleri Salim Uslu ve Cahit Bağcı ile AK Parti Çorum İl Başkanı Ahmet Sami Ceylan eşlik etti.
Kaynak: AA