Soma'daki Maden Faciası
Soma'daki maden faciasından yaralı olarak kurtulan işçilerden Ahmet Mutluer'in eşi Zeliha Mutluer, eşinin artık madenlerde çalışmasını istemediğini, iş konusunda yardım beklediklerini söyledi.
Kazayı haber almasının ardından eşini görene kadar rahat edemediğini ifade eden Zeliha Mutluer, hem eşinin hem de kendisinin facianın ardından psikolojik tedavi gördüğünü anlattı.
Olay nedeniyle büyük sıkıntılar çektiğini hatta astım hastası olduğunu kaydeden Mutluer, eşinin bir daha madende çalışmasını da istemediğini dile getirdi.
Allah'ın, eşi Ahmet Mutluer'i ailesine bir kez bağışladığını söyleyen Zeliha Mutluer, şöyle konuştu:
"Bir daha onu yerin altına göndermek istemiyorum. Tekrar psikolojisi bozulursa nasıl iyileştiririz? Dünya malı boş, onun başımızda durması, çocukların içinde olması her şeye bedel. Zaten bu satten sonra doktorlar onun yalnız kalmaması gerektiğini de söylüyorlar. Haftada 2-3 gün doktorlara gidiyor. Sürekli ilaç kullanıyor, doğru düzgün uykusu yok, uyuyamıyor, yemek yiyemiyor. Bu satten sonra da ben artık onun yeniden madene çalışmaya gitmesini istemiyorum. Başka yerden ne iş olursa, ara diyorum. Çalışmasa olmaz, mecbur çalışacak. Hayat devam ettikçe ihtiyaçlar da bitmiyor."
Mutluer çiftinin 7 ve 4 yaşındaki oğulları Muhammet Enes ve Mustafa Emir de babalarının artık madene inmesini istemediklerini anlattı.
- Kurtulan madenci Mutluer
Vardiyayı devralmak üzereyken facianın meydana geldiğini, kurtarma çalışması sırasında arkadaşlarını ve yakınlarının cansız bedenlerini sırtında taşıyarak madenden çıkardığını ve gazdan etkilendiğini anlatan Ahmet Mutluer de 3 gün yoğun bakımda tedavi gördüğünü ve halen psikolojik destek aldığını kaydetti.
Madende çalışmaya mecbur olduğunu ve emekliliğe yaklaşık 3 yılı kaldığını belirten Mutluer, facia sonrasında maaş bordrosunu almak için madene gittiğinde dahi kendini kötü hissetiğini ve facia gününü hatırlayarak kötü anılarının canlandığını kaydetti.
Madende yeniden çalışıp çalışmama konusunda kararsız olduğunu ifade eden Mutluer, şunları söyledi:
"Bir yandan düşünüyorum, bir yandan da düşünmüyorum. Çünkü çok tedirginiz. Psikolojimiz bozuldu. Her ay işyerinde maaş bordrosu dağılıyor, gittiğimde o olayın şokuyla moralimiz bozuluyor, sürekli ilaç tedavisi alıyorum. İş güvenliği olmadan yeniden madene girmek çalışmak isteliyorum. Aynı olayları aynı acıları yaşarız diye girmek de istemiyorum. Ama şu an evimizin kredi borcu var. Maddi sıkıntılarımız var, Onları ödemek zorundayım. Onun için mecburum, bir de emeklilik için günlerimin dolmasına 3-4 sene kadar zaman kaldığı için mecbur iyi kötü çalışmak zorundayım."
Kaynak: AA
Olay nedeniyle büyük sıkıntılar çektiğini hatta astım hastası olduğunu kaydeden Mutluer, eşinin bir daha madende çalışmasını da istemediğini dile getirdi.
Allah'ın, eşi Ahmet Mutluer'i ailesine bir kez bağışladığını söyleyen Zeliha Mutluer, şöyle konuştu:
"Bir daha onu yerin altına göndermek istemiyorum. Tekrar psikolojisi bozulursa nasıl iyileştiririz? Dünya malı boş, onun başımızda durması, çocukların içinde olması her şeye bedel. Zaten bu satten sonra doktorlar onun yalnız kalmaması gerektiğini de söylüyorlar. Haftada 2-3 gün doktorlara gidiyor. Sürekli ilaç kullanıyor, doğru düzgün uykusu yok, uyuyamıyor, yemek yiyemiyor. Bu satten sonra da ben artık onun yeniden madene çalışmaya gitmesini istemiyorum. Başka yerden ne iş olursa, ara diyorum. Çalışmasa olmaz, mecbur çalışacak. Hayat devam ettikçe ihtiyaçlar da bitmiyor."
Mutluer çiftinin 7 ve 4 yaşındaki oğulları Muhammet Enes ve Mustafa Emir de babalarının artık madene inmesini istemediklerini anlattı.
- Kurtulan madenci Mutluer
Vardiyayı devralmak üzereyken facianın meydana geldiğini, kurtarma çalışması sırasında arkadaşlarını ve yakınlarının cansız bedenlerini sırtında taşıyarak madenden çıkardığını ve gazdan etkilendiğini anlatan Ahmet Mutluer de 3 gün yoğun bakımda tedavi gördüğünü ve halen psikolojik destek aldığını kaydetti.
Madende çalışmaya mecbur olduğunu ve emekliliğe yaklaşık 3 yılı kaldığını belirten Mutluer, facia sonrasında maaş bordrosunu almak için madene gittiğinde dahi kendini kötü hissetiğini ve facia gününü hatırlayarak kötü anılarının canlandığını kaydetti.
Madende yeniden çalışıp çalışmama konusunda kararsız olduğunu ifade eden Mutluer, şunları söyledi:
"Bir yandan düşünüyorum, bir yandan da düşünmüyorum. Çünkü çok tedirginiz. Psikolojimiz bozuldu. Her ay işyerinde maaş bordrosu dağılıyor, gittiğimde o olayın şokuyla moralimiz bozuluyor, sürekli ilaç tedavisi alıyorum. İş güvenliği olmadan yeniden madene girmek çalışmak isteliyorum. Aynı olayları aynı acıları yaşarız diye girmek de istemiyorum. Ama şu an evimizin kredi borcu var. Maddi sıkıntılarımız var, Onları ödemek zorundayım. Onun için mecburum, bir de emeklilik için günlerimin dolmasına 3-4 sene kadar zaman kaldığı için mecbur iyi kötü çalışmak zorundayım."