AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Konya'da

KONYA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Türkiye'nin müthiş bir gelişmeyle bölgesinde yoluna devam ettiğini, ama birilerinin bu ağız tadını Türkiye'ye çok gördüğünü söyledi.

Çelik, partisinin Konya Toptancılar Çarşısı'nda düzenlediği esnaf buluşmasında siyasetçi ve yerel yöneticilerin; esnafın, tüccarın veya sanayicinin ayağına giderse, orada hayır ve bereket olacağını söyledi.

Gezi Parkı odaklı gelişmelere de değinen Çelik, şunları kaydetti:

"Türkiye müthiş bir gelişmeyle bölgesinde yoluna devam ediyor, ama maalesef birileri bu ağız tadını Türkiye'ye çok gördü. Son hadiseleri hepimiz takip ettik. Bakın Osmanlı İmparatorluğu ve Selçuklu devletleri de dahil olmak üzere bizim milletimizin tarihindeki en parlak ay 2013 Mayıs ayıdır. Türkiye kararlı ve dik duruşu sayesinde Mavi Marmara olayı dolayısıyla İsrail tarihinde ilk kez bir ülkeden, yani Türkiye'den özür diledi ve tazminat ödemeyi taahhüt etti. 30 yıldır bir terör ve çatışma var. PKK terör örgütü, silahlı örgütünü yurt dışına çıkarmaya başladı ve 6 aydır çatışmazlık durumu var. Yine 3. havaalanı ihalesi ile kamunun kasasına girecek para 40 milyar dolardır. Orada yapılacak yatırım ile birlikte 90 milyar liraya çıkıyor. 3. köprünün temeli atıldı. Kamudan bir kuruş para çıkmayacak ve 2 yılda bitecek. Mayıs ayında 22 milyar dolarlık ikinci nükleer santral ihalesi yapıldı. Bugün 400 mühendisimiz Japonya'da nükleer enerji alanında eğitim alıyor. IMF'ye son borcumuzun son taksidini yatırdık. Dört kredi derecelendirme kuruluşu birden Türkiye'nin notunu yükseltti. 2001'de toplanan her 100 lira verginin 105 lirasını faize veriyorduk, şimdi ise yalnızca 15 lirası faize gidiyor. Ama bu durumdan korkanlar var. Ülkeye yaşatmak istediklerini görüyorsunuz. Yüz milyonlarca liramız bu olaylarda kaybedildi. Ülke imajımız zedelendi. Ama bunu da hep birlikte aşacağız."

Olayları yönlendiren ve yöneten Taksim Platformu sözcülerinin Başbakan Vekili Bülent Arınç ile görüşmesini de değerlendiren Çelik, eylemcilerin amaçlarının başka mecralara kaydığını, asıl hedefin başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu dile getirdi.

-"İşin içinde büyük hesaplar var"

Çelik, sözcülerin bu görüşmede bir anda Gezi Parkı taleplerini bir kenara bırakıp, "Biz 3. köprüyü de, 3. havaalanı ve Kanal İstanbul'u da istemeyiz" dediklerini hatırlatarak, aynı zihniyetin 1. köprü ve Keban Barajını da istemediğini bildirdi.

"Dahası, eylemciler doğrudan Başbakanımızı hedef aldı. Niye? Çünkü Sayın Başbakanımızın güçlü karizmasının altında ezilenler, baktılar ki başka türlü Başbakanımızdan kurtulamayacaklar, işi gayri meşru yoldan halletmeye çalıştılar. İşin garip tarafı, 3. havaalanı ihalesinin yapılması, Almanya Frankfurt'ta da yürekleri ağızlara getirdi. Niye? Çünkü 3. havaalanı yapılırsa 'İstanbul Avrupa'nın hava üssü olacak' diyorlar." diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Yani işin içinde büyük hesaplar var. Ama Konya, olayların başından sonuna kadar müthiş bir duruş gösterdi. Konya'ya şükran borçluyuz. Çünkü Konya büyük bir asalet sahibidir. Konya, son olaylara iltifat etmedi ve sağlam duruşunu bir kez daha tüm Türkiye'ye gösterdi. Bu tavrından dolayı ben tüm Konyalı hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Kılıçdaroğlu diyor ki; 'Başbakan vatandaşın ne kadar çocuk yapacağına bile kendisi karar veriyor.' Bakın yıllardan beri devlet eli ve başbakanların desteğiyle bu ülkede nüfus planlaması var mıydı? Devlet buna kaynak aktarıyor muydu? Belirli holdingler buna destek veriyor muydu? Malum ücretsiz doğum kontrol hapları ve diğer şeyleri dağıttı mı? Devlet çocuk yapma, doğurma ya da çoğalma dediği zaman da dayatma olmuyor mu? Ama başbakanımız hiçbir resmi bir tutum içinde olmadan, 'böyle giderse bu ülkenin nüfus artışı düşecek ve 2037'de nüfusun yüzde 65'i 65 yaş ve üzeri olacak' diyor. Bu bilimsel bir hesaplamadır. Onun için asgari üç çocuk diyor. Peki, üç çocuk altında kalanlara kırbaç cezası mı verilecek? Ya da bir çocuğu olanlara sırt mı çevrilecek? Yıllarca bu ülkede bir kısırlaştırma çalışması yaptılar. Bizim en büyük sermayemiz nüfusumuzdur. Japonya'nın toprakları Türkiye'nin yarısından azdır ve bu toprakların 4'te 3'ü yerleşime elverişli değildir. Ama Türkiye'nin 8'de 1'i büyüklüğündeki Japonya'nın nüfusu 126 milyondur. Yıllarca bu ülkeyi yönetenler kendi beceriksizliklerini örtmek için bizim nüfusumuzla uğraştı."

Kaynak: AA