İı.uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Türkiye'nin üniversitelerinin her biri artık uluslararası birer üniversite olmalıdır. Hocaları da öğrencileri de birbiriyle kaynaşmış şekilde dünya üniversitesi olarak faaliyetlerini sürdürmelidir" dedi.
II. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni, ATO Congresium'da gerçekleştirildi.
Toplantıya Bozdağ'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç da katıldı.
Bozdağ, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de eğitimini tamamlayan öğrencilerin, ailelerinin olduğu kadar aynı zamanda Türkiye'nin de gururu olduklarını bildirdi.
Başarmanın tek yolunun çalışmak olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Vazgeçmek, bıkmak, usanmanın lügatınızda olmaması lazım. Çünkü başarılı olanlar vazgeçenler, usananlar, bıkanlar, 'yetti artık' diyenler değildir" diye konuştu.
Öğrencilerin eğitimleri boyunca gösterdikleri iradeyi ülkelerine döndüklerinde iş hayatlarında da göstereceklerine inancını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
"Yurt dışında Türkiye bursuyla okuyan öğrencilerimiz yabancı öğrenci olarak okutuluyordu. Bundan şikayet olunca 'ayrımcılık kokuyor' denilince biz hiç yabancı görmediğimiz siz değerli kardeşlerimize, kendimizden gördüğümüz, insanlarımıza bu sıfatın doğru olmadığını kabul ettik ve adını değiştirdik 'uluslararası öğrenciler' yaptık. Türk öğrenciler ne kadar bizim öğrencilerimizse, ne kadar onlarla gurur duyuyorsak bilmelisiniz ki her biriniz bir o kadar bizim öğrencilerimizsiniz. Her birinizin başarısı bir o kadar bizim gururumuz, onurumuzdur".
Bozdağ, öğrencilerin ülkelerindeki her başarısından kendileri ve aileleri kadar Türkiye'nin de gurur duyacağını belirterek, "Gençlerimiz Türkiye ile ülkeleri arasında da güçlü bir köprü oluşturacaktır. Bu köprünün sağlıklı olması, bu köprüden sizin gibi daha nice gençlerin başarıyla geçmesi, mutlu olması için büyük vesileler teşkil edecektir. O nedenle Türkiye ile ilişkilerinizi mutlaka muhafaza edin" diye konuştu.
-''Türkiye cazibe noktası olmuştur''
Türkiye'nin uluslararası öğrenciler bakımından bir cazibe noktası olduğuna işaret eden Bozdağ, "Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız bunu rakamlarla ortaya koydu. Türkiye şu anda uluslararası öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkeler arasında yer alıyor. Bu ülkemizin hem siyasi istikrarının hem eğitimde ulaştığı seviyenin, hem de her alandaki imkanları bakımından başka ülkelerde yaşayan insanlar bakımından tercih edilebilir bir noktaya geldiğinin somut göstergesidir. Biz bundan da iftihar ediyoruz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin uluslararası öğrenci alanında henüz arzu ettiği noktada olmadığını, öğrenci sayısının artmasını istediklerini söyleyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye üniversitelerinin kapılarını artık herkese açmasını buradan bir kez daha rica ediyorum ve istiyoruz. YÖK Başkanımız da burada, kendileriyle de görüştük, daha önce rektörlerle de bu konular konuşuldu ve diyoruz ki: 'Türkiye'nin üniversitelerinin her biri artık uluslararası birer üniversite olmalıdır, uluslararası olmalıdır. Hocaları da öğrencileri de birbiriyle kaynaşmış şekilde dünya üniversitesi olarak faaliyetlerini sürdürmelidir."
-Vakıf üniversitelerine çağrı
Uluslararası öğrenci sayısının artmasının üniversitelere, öğrencilere ve Türkiye'ye çok şey kazandıracağını anlatan Bozdağ, "Hükümet olarak bu noktada adım atacak üniversitelerimize destek olacağımızı da her defasında ifade ediyor ve bu ifadelerimizin arkasında durduğumuzu da yolu açan üniversitelerimiz yakından biliyorlar, gayet yakından görüyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, vakıf üniversitelerine, uluslararası öğrencilerin de burslu okuyabilmesi, ücretli okumak isteyen öğrencilere daha fazla imkan sunmaları konusunda çağrıda bulundu.
"Bu güzelliği dünyanın her yerine yaymamız lazım" ifadesini kullanan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Çünkü insan onurunu koruyan her sistem insanın mutluluğu için yapması gereken her şeyi en azami düzeyde yapabilmeyi başarmış sistemdir. Şu anda dünyanın dört bir yanında yükselen ırkçılık gibi, ayrımcılık gibi başka pekçok kötü hastalık sadece belli ülkeleri değil emin olun dünyanın bütün ülkelerini tehdit eder boyuta gelmiştir. Onun için biz insan sevgisiyle dolu olarak, insanlar arasında ayrım gözeten insanların renklerinden, dinlerinden, kültürlerinden mütevellit üstünlük taslayan yapıları karşısında mutlaka insan olmanın hangi dilden, hangi dinden, hangi renkten olursa olsun en üstün değer olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerektiğine inanıyorum."
-''Cesaretinizden dolayı kutluyorum''
Konuşmasına mezun olan öğrencileri kutlayarak başlayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, elindeki metnin yarısını okuyacağını, rakamları okumayacağını, sözü, salondakilerin daha çok yararlanacağı bir bakana devredeceğine ilişkin ifadeleri salonda tebessümle karşılandı.
Avcı, dünyanın farklı bölgelerinden eğitim almak amacıyla yola çıkma cesaretini gösteren öğrencileri tebrik ederek, ''Bu yolun sizleri Türkiye'ye getirmesinden dolayı biz de büyük mutluluk duyduk'' dedi.
Bu birlikteliğin kültüre, bilime, sanata ve barışa ortak kazanımlar olduğunu vurgulayan Avcı, ''Bugün burada sizlere veda etmek için değil, Türkiye'nin her zaman yanınızda olduğu mesajını ve duygusunu paylaşmak üzere toplandık. Eğer buradan iyi ve güzel anılarla ayrılmanızı sağlayabilmişsek, yetişmenize bir nebze de olsa katkı sağlayabilmişsek ne mutlu bize'' diye konuştu.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya da başka bir neslin çocukları olduklarını, öğrencilerin ise başka bir kuşağın çocukları olduğunu dile getirdi.
Çetinsaya, öğrencilerin 21. yüzyılda, küreselleşmenin başında, ülkeler arasındaki fiziki ve zihni duvarların kalktığı, insanlığın tekrar medeniyetler tarihindeki asli yürüyüşüne devam ederek, fikirlerin, eşyaların, insanların serbestçe dolaştığı bir çağda olduklarını ifade etti.
Kendi dönemlerinde, insanlara tek tip olmaları gerektiğinin anlatıdığını vurgulayan Çetinsaya, öğrencilerin, farklılıkların zenginlik olduğu bir dünyanın çocukları olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA
Toplantıya Bozdağ'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç da katıldı.
Bozdağ, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de eğitimini tamamlayan öğrencilerin, ailelerinin olduğu kadar aynı zamanda Türkiye'nin de gururu olduklarını bildirdi.
Başarmanın tek yolunun çalışmak olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Vazgeçmek, bıkmak, usanmanın lügatınızda olmaması lazım. Çünkü başarılı olanlar vazgeçenler, usananlar, bıkanlar, 'yetti artık' diyenler değildir" diye konuştu.
Öğrencilerin eğitimleri boyunca gösterdikleri iradeyi ülkelerine döndüklerinde iş hayatlarında da göstereceklerine inancını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
"Yurt dışında Türkiye bursuyla okuyan öğrencilerimiz yabancı öğrenci olarak okutuluyordu. Bundan şikayet olunca 'ayrımcılık kokuyor' denilince biz hiç yabancı görmediğimiz siz değerli kardeşlerimize, kendimizden gördüğümüz, insanlarımıza bu sıfatın doğru olmadığını kabul ettik ve adını değiştirdik 'uluslararası öğrenciler' yaptık. Türk öğrenciler ne kadar bizim öğrencilerimizse, ne kadar onlarla gurur duyuyorsak bilmelisiniz ki her biriniz bir o kadar bizim öğrencilerimizsiniz. Her birinizin başarısı bir o kadar bizim gururumuz, onurumuzdur".
Bozdağ, öğrencilerin ülkelerindeki her başarısından kendileri ve aileleri kadar Türkiye'nin de gurur duyacağını belirterek, "Gençlerimiz Türkiye ile ülkeleri arasında da güçlü bir köprü oluşturacaktır. Bu köprünün sağlıklı olması, bu köprüden sizin gibi daha nice gençlerin başarıyla geçmesi, mutlu olması için büyük vesileler teşkil edecektir. O nedenle Türkiye ile ilişkilerinizi mutlaka muhafaza edin" diye konuştu.
-''Türkiye cazibe noktası olmuştur''
Türkiye'nin uluslararası öğrenciler bakımından bir cazibe noktası olduğuna işaret eden Bozdağ, "Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız bunu rakamlarla ortaya koydu. Türkiye şu anda uluslararası öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkeler arasında yer alıyor. Bu ülkemizin hem siyasi istikrarının hem eğitimde ulaştığı seviyenin, hem de her alandaki imkanları bakımından başka ülkelerde yaşayan insanlar bakımından tercih edilebilir bir noktaya geldiğinin somut göstergesidir. Biz bundan da iftihar ediyoruz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin uluslararası öğrenci alanında henüz arzu ettiği noktada olmadığını, öğrenci sayısının artmasını istediklerini söyleyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye üniversitelerinin kapılarını artık herkese açmasını buradan bir kez daha rica ediyorum ve istiyoruz. YÖK Başkanımız da burada, kendileriyle de görüştük, daha önce rektörlerle de bu konular konuşuldu ve diyoruz ki: 'Türkiye'nin üniversitelerinin her biri artık uluslararası birer üniversite olmalıdır, uluslararası olmalıdır. Hocaları da öğrencileri de birbiriyle kaynaşmış şekilde dünya üniversitesi olarak faaliyetlerini sürdürmelidir."
-Vakıf üniversitelerine çağrı
Uluslararası öğrenci sayısının artmasının üniversitelere, öğrencilere ve Türkiye'ye çok şey kazandıracağını anlatan Bozdağ, "Hükümet olarak bu noktada adım atacak üniversitelerimize destek olacağımızı da her defasında ifade ediyor ve bu ifadelerimizin arkasında durduğumuzu da yolu açan üniversitelerimiz yakından biliyorlar, gayet yakından görüyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, vakıf üniversitelerine, uluslararası öğrencilerin de burslu okuyabilmesi, ücretli okumak isteyen öğrencilere daha fazla imkan sunmaları konusunda çağrıda bulundu.
"Bu güzelliği dünyanın her yerine yaymamız lazım" ifadesini kullanan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Çünkü insan onurunu koruyan her sistem insanın mutluluğu için yapması gereken her şeyi en azami düzeyde yapabilmeyi başarmış sistemdir. Şu anda dünyanın dört bir yanında yükselen ırkçılık gibi, ayrımcılık gibi başka pekçok kötü hastalık sadece belli ülkeleri değil emin olun dünyanın bütün ülkelerini tehdit eder boyuta gelmiştir. Onun için biz insan sevgisiyle dolu olarak, insanlar arasında ayrım gözeten insanların renklerinden, dinlerinden, kültürlerinden mütevellit üstünlük taslayan yapıları karşısında mutlaka insan olmanın hangi dilden, hangi dinden, hangi renkten olursa olsun en üstün değer olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerektiğine inanıyorum."
-''Cesaretinizden dolayı kutluyorum''
Konuşmasına mezun olan öğrencileri kutlayarak başlayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, elindeki metnin yarısını okuyacağını, rakamları okumayacağını, sözü, salondakilerin daha çok yararlanacağı bir bakana devredeceğine ilişkin ifadeleri salonda tebessümle karşılandı.
Avcı, dünyanın farklı bölgelerinden eğitim almak amacıyla yola çıkma cesaretini gösteren öğrencileri tebrik ederek, ''Bu yolun sizleri Türkiye'ye getirmesinden dolayı biz de büyük mutluluk duyduk'' dedi.
Bu birlikteliğin kültüre, bilime, sanata ve barışa ortak kazanımlar olduğunu vurgulayan Avcı, ''Bugün burada sizlere veda etmek için değil, Türkiye'nin her zaman yanınızda olduğu mesajını ve duygusunu paylaşmak üzere toplandık. Eğer buradan iyi ve güzel anılarla ayrılmanızı sağlayabilmişsek, yetişmenize bir nebze de olsa katkı sağlayabilmişsek ne mutlu bize'' diye konuştu.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya da başka bir neslin çocukları olduklarını, öğrencilerin ise başka bir kuşağın çocukları olduğunu dile getirdi.
Çetinsaya, öğrencilerin 21. yüzyılda, küreselleşmenin başında, ülkeler arasındaki fiziki ve zihni duvarların kalktığı, insanlığın tekrar medeniyetler tarihindeki asli yürüyüşüne devam ederek, fikirlerin, eşyaların, insanların serbestçe dolaştığı bir çağda olduklarını ifade etti.
Kendi dönemlerinde, insanlara tek tip olmaları gerektiğinin anlatıdığını vurgulayan Çetinsaya, öğrencilerin, farklılıkların zenginlik olduğu bir dünyanın çocukları olduğunu kaydetti.