Mazlumder’den Suriyeliler İçin Yardım Çağrısı

MAZLUMDER Gaziantep Şubesi adına açıklama yapan MAZLUMDEN GYK üyesi Mehmet Alkış, Suriye’deki iç çatışmalardan dolayı Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Suriyelilerin durumlarının içler acısı olduğunu ve duyarlı vatandaşların mutlaka bu insanlara yardım etmesi gerektiğini söyledi.

MAZLUMDER GYK üyesi Alkış yaptığı açıklamada Türkiye’ye gelen ve devlet tarafından kamplara yerleştirilen Suriyeli sayısının 185 bine ulaştığını hatırlatarak, “Bunların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor. Çadırlarda ve kısıtlı imkanlarla yaşamak başlı başına bir sıkıntı olmakla birlikte zorunlu ihtiyaçları karşılandığı için şanslı sayılabilirler. Çünkü birçok ülkede bu imkanları bulamayıp yaşamak zorunda kalan pek çok sığınmacı var. Hatta sömürgeciler tarafından talan edilen ve kendi topraklarında yaşadıkları halde, açlıktan, susuzluktan, hastalıktan, şiddetten kırılanların haddi hesabı yok. Diğer ülkelerdeki sığınmacılara, Ürdün, Irak ve Lübnan’a sığınan Suriyelilere bakılınca Türkiye’dekilerin daha iyi durumda olduğu anlaşılıyor. Ancak Türkiye’ye sığınanlar bu kamplarda kalanlardan ibaret değil. Bunların dışında çeşitli nedenlerle özellikle sınır kentlerin varoşlarına sığınıp yaşamaya çalışan pek çok aile bulunuyor” dedi.

Suriyeli vatandaşların çaresizlik içinde olduğunu da hatırlatan Alkış, “Varoşların, zor şartların dayatmasıyla köyünden kentinden iç göç yoluyla kopup gelenlerden oluştuğu biliniyor. Yoksulluk ve işsizliğin pençesindeki bu insanlar zaten Son derece kısıtlı imkanlarla yaşamaya çalışıyorlar. Kaçak yollardan inşa ettikleri ve düzenli bir alt yapıya sahip olmayan derme çatma evlerde barınıyorlar. Anlayacağınız yardıma muhtaç bu insanların Suriyeli sığınmacılardan pek bir farkı bulunmuyor. ‘Muhtacı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede’ Hal böyleyken, Suriyeliler, tutunabileceklerini düşündükleri bu semtlere yerleşmeyi tercih ediyorlar. Birbirlerini izleyerek belli noktalarda kümeleniyorlar. Doğal olarak, derme çatma da olsa yeterli sayıda ev bulmaları mümkün olmuyor. Çaresizlikten, evlerin kullanılmayan ve yaşamaya uygun olmayan bölümlerine talip oluyorlar. Güneş almayan bodrumlara, ambarlara, çatı aralarına, kapısı penceresi olmayan alanlara, dükkanlara yerleşiyorlar. Teraslara veya boş alanlara çektikleri plastik brandaların altında yaşayanlar bile var. Adım başı karnını doyuramayan, bebeğine yedirecek bir şey bulamayan, soğuktan korunamayan, yatağı olmayan, yıkanma imkanından yoksun, elbisesiz ve ayakkabısız insanlarla karşılaşıyorsunuz. Kira, su, elektrik ve acil işleri için nakit para bulamamaları büyük bir sorun. Nereden ve nasıl bulsunlar? Başta bölgenin sınırdaki en büyük ili Gaziantep olmak üzere, Şanlıurfa, Hatay, Mardin gibi sınır illerine sığınan Suriyelilerin sayısı hakkında net bir bilgi bulunmuyor. Ancak yapılan gözlemler ışığında bazı tahminler yapılıyor” diye konuştu.

Her Gaziantepli vatandaşın Suriyelilere yardım eli uzatması gerektiğini hatırlatan Alkış açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yapılan tahminlere göre Gaziantep’te 15 bin dolayında sığınmacı bulunuyor. Bu sayının Gaziantep’in nüfusuna oranı yüzde birdir. Demek ki, Antep’te yaşayan her yüz kişiye bir sığınmacı düşüyor. Buna göre, yüz kişi günde 50 kuruş verse ayda bin 500 TL, yüz kişi günde 25 kuruş verse ayda 750 TL eder. Başka bir hesaba göre, Antep’teki varlıklı yüzde onluk dilimden, on kişi günde 5 TL verse ayda bin 500 TL, on kişi günde 2,5 TL verse ayda 750 TL eder. Bu iki seçenekten biri uygulamaya geçirilse, devletin destekleriyle birlikte Gaziantep’teki sığınmacıların sorunları büyük ölçüde çözülmüş olur. Bu insanların yokluk ve sefalet içinde yaşamaları önlenmiş olur. Peki, Gaziantep bu potansiyele sahip midir? Elbette. Hem de fazlasına sahiptir. Öyleyse; görenleri şaşkına çevirecek, utandıracak, kahredecek, yerin dibine batıracak, vicdanları sızlatacak, ‘İnsanlık bu mu’ dedirtecek sefalet manzaralarının Gaziantep’te yaşanmasına göz yumulmaması, görmezden gelinmemesi gerekmez mi? Evet, bu manzaraları gördüm ve insanlığımdan utandım. Siz de görmeli ve aynı utancı yaşamalısınız. Zira bu utanç hepimize yeter” şeklinde konuştu.

Açıklamasında kentte bulunan herkesin kendi üzerine düşen görevi yerine getirmesiyle sorunların çözülebileceğine işaret eden Alkış sözlerini şöyle tamamladı, “Suriye ile ticaretten para kazananları, gözü tok ve gönlü zenginleri nerdesiniz? Gözler sizi arıyor.”
Kaynak: İHA