Düğünlerden Sonraki Sürece Dikkat

Medicana Konya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ak, ülkemizde kadınlardaki cinsel sorunların yaklaşık yüzde 50'sinin vajinismus olduğunu belirtti.


Ak, yaptığı açıklamada, evlilik yaşantısının önemli bir yönü olan cinsel yaşantıda karşılaşılabilecek sorunlar konusunda, maalesef toplumdaki bilgi düzeyinin yeterli olmadığını belirtti.

Özellikle ilk günlerde, kadınların yaşayabileceği ve bir bozukluk olarak kabul edilmediğinde, yanlış değerlendirmelere neden olabilecek vajinusmusun önemli bir konu olduğunu vurgulayan Ak, şunları kaydetti:

"Toplumun her kesiminden her eğitim düzeyinde, her sosyoekonomik sınıfta vajinismus görülebilir, kentte ya da kırsalda yaşamakla oranlar değişmez. Cinsellikle ilgili tutucu değer yargılarının egemen olduğu toplum ve kültür yapısı etkili olabiliyor. Ülkemizde kadınlardaki cinsel sorunların yaklaşık yüzde 50'si vajinismus. Vajinusmus bir bozukluk olarak kabul edilmeyince erkekler tarafından istenilmediği düşünceleri gelişebilir."

- Vajinnusmus nedir?

Çiftler arasında bu tür sorunların, namus cinayetleri gibi istenmeyen olaylara bile neden olabileceğine vurgu yapan Ak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Vajinusmus, kadının cinsel birleşmeden duyduğu korku nedeniyle cinsel organ bölgesindeki kaslarda ısrarlı, istemsiz, yineleyici spastik kasılmaların olduğu bir cinsel ağrı bozukluğudur. İstem dışı oluşan koşullu bir kasılma refleksidir. Bu durum cinsel birleşmeye izin vermeyebilir ya da cinsel birleşmenin kısmen ve ağrılı biçimde olmasına yol açabilir. Ağrı beklentisi, acı duyma korkusu ile birleşir ve sorunun çözümünün sürekli ertelenmesine neden olur. Yalnızca cinsel ilişki esnasında değil, jinekolojik muayene, tampon kullanımı, parmağın vajinaya sokulması gibi girişim içeren durumlarda da tetiklenebilir, endişe, korku ve panik yaratır. İkincil olarak da vücudun tümünde ya da çeşitli bölgelerinde kasılmalar, bacakların kapanması, korku, titreme, terleme, fenalık hissi, ağlama, bulantı ve kusma görülebilir."

Bu kişilerde ilaveten doğum yapma korkusu, karanlık korkusu, yalnız kalma korkusu, iğne yaptırmadan korkma gibi girişimsel müdahale korkuların da sıklıkla eşlik ettiğini söyleyen Mehmet Ak, cinsel tedaviye en iyi ve en kısa sürede yanıt veren cinsel işlev bozukluğu olduğunu da vurguladı.

- Tedavi için doğru adres Psikiyatri Kliniği

Bu sorunu aşmak için kişiler bazen kadın doğum uzmanı ya da başka branşlara başvurabildiğini ve hatta cerrahi müdahaleler talep edildiğini ifade eden Ak, tedavi için doğru adresin psikiyatri branşı olduğunu ve bozuklukta uygun cinsel terapiyle yüzde 100'e yakın düzelme sağlandığını vurguladı. Mehmet Ak, genellikle haftada bir gerçekleşen 6-12 haftalık seanslar yeterli olabileceğini ve bu tür sorunu olan çiftlere bir psikiyatristte başvurarak bu sorunu kısa sürede çözebileceklerini hatırlattı.

Kaynak: AA