Chp İzmir Milletvekili Aytun Çıray'dan 28 Şubat ve 27 Mayıs Darbe Değerlendirmeleri

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Zamanın Cumhurbaşkanı basiretli davranmasaydı, bazı kişiler çok fedakarlık yapmasaydı, bugün Türkiye 28 Şubat'ı tartışabilecek durumda olmazdı" dedi.

Chp İzmir Milletvekili Aytun Çıray'dan 28 Şubat ve 27 Mayıs Darbe Değerlendirmeleri

'İzmir Medeniyeti Yükselirken' adlı kitabının Kordon Otel'deki tanıtımı toplantısında 28 Şubat süreci ve 27 Mayıs Darbesi hakkında değerlendirmelerde bulunan CHP'li Vekil Aytun Çıray, "Bir gece Reşit Galip Caddesi'nde içişleri konutunda ben, Meral Akşener, İsmail Karakulluk, Ufuk Söylemez ve daha dört beş kişi gece saat 12'ye kadar neyi beklediğimizi biliyoruz. Zamanın Cumhurbaşkanı bu kadar basiretli olmasaydı, bazı kişiler çok fedakarlık yapmasaydı, bugün Türkiye 28 Şubat'ı tartışabilecek durumda olmazdı" dedi.

"DARBE KARŞITI SÖYLEMİ YAPANLARI O MÜCADELE SÜRECİNDE HATIRLAMIYORUM"
"Türkiye viraj almıştır bir gece demokrasi adına. Şimdi ortalıkta çıkan darbe karşıtı söylemi yapanların hiçbirini o mücadele süreci içerisinde hatırlamıyorum. Bugün sayın Başbakan ve arkadaşları darbesavar kesildi. Sincan'dan tanklar yürüdüğü zaman hangisi vardı üzerinde?" diye soran CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Türkiye'nin darbeler nedeniyle kesintiler yaşadığını ve 27 Mayıs Darbesi'nin sadece Adnan Menderes ve partisi Demokrat Parti'yi (DP) değil partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ni de hedef aldığını söyledi.

Vekil Çıray, 27 Mayıs Darbesi nedeniyle partisi CHP'nin iktidar olamadığını savunarak, darbelere sadece siyasetçilerin değil herkesin karşı olması gerektiğini kaydetti.

"27 MAYIS CHP'Yİ UZUN YILLAR İKTİDARSIZLIĞA SEVK ETMİŞTİR"
Aytun Çıray, "Darbeler bir partiye karşı da yapılmaz. Darbeler milletin bütününe karşı yapılır. 27 Mayıs mesela. Merhum Menderes ve arkadaşlarını asmıştır. Büyük bir acı yaratmıştır ama sadece Demokrat Parti'ye yapılmamıştır. CHP'ye de yapılmıştır. Yapılmasaydı 5-6 ay sonra CHP iktidara geliyordu. Kansız, kavgasız o zaman iktidar el değiştirmiş olsaydı, bugün bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık. Fert başına düşen milli gelir oranı 40 bin dolar olurdu. 27 Mayıs CHP'yi uzun yıllar iktidarsızlığa sevk etmiştir. O nedenle darbelerin iyi bir tarafı olmaz" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN BAŞINA NE GELMİŞSE DARBELER YÜZÜNDEN GELMİŞTİR"
Açıklamalarını, "Bugün konjonktür gelmiş, müsait herkes darbelerin aleyhine konuşuyor. Kimse darbelerin lehinde olamaz. Ama bir zamanlar masanın etrafında saklananlar, kahramanlık taslamasınlar. Bunu söylemeye çalışıyorum. O günler iyi günler değildi. Ama siyasi iktidarlara düşen sorumlulukları da gözardı etmemeliyiz" şeklinde sürdüren Vekil Çıray, şunları söyledi:
"Siyasi iktidarlar bu tür zeminleri oluşturacak bir yönetim tarzı oluşturmalı. Yanlış anlaşılmasın niyetim darbeleri meşrulaştırmak değil, buna kesinlikle karşıyım. Tartışmasız. Benim bulunduğum mevkinin tabiatı budur. Darbe varsa siyasetçi yoktur. Türkiye'nin başına ne gelmişse darbeler yüzünden gelmiştir. Eğer kesintiler olmasaydı Türkiye'nin yetişmiş siyasi kadroları biçilmeseydi bugün siyasetin A kadrolarıyla yol alabilirdik. Çok daha iyi yetişmiş devlet adamları olabilirdi. Bugün demokrasi havarisi kesilenler ortada yok. Sürekli demokrasiyi, darbeye karşıtlığı ve darbeye karşı duruşu sadece siyasilerce olmaz. Demokrasi sadece sivillere mi lazım? Sivillerden birini tankın üzerine çıkmış gördünüz mü? Demokrasi hepimize lazım, böyle birşey olduğunda da hep birlikte karşı durmamız gerekiyor."

"HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLMADIĞI YERDE SEÇİMLER GAYRİ MEŞRU OLUR"
AK Parti'nin medya organlarını baskı altında tuttuğunu, vatandaşın haber alma özgürlüğünün olmadığı yerde seçimlerin kanunen meşru ancak siyaseten gayri meşru olduğunu savunan Aytun Çıray, "Daha iyi sonuç almak, AKP'nin daha az oy alması meselesine gelince, seçimleri meşru olan sandık değildir sadece. Seçimleri kanuni yapabilirsiniz. İnsanlar kanunen sıraya girerler, imza atarlar, kanunen oy verebilirler. Bu, demokratik meşruiyet sağlamaz. Seçimlerin demokratik meşruiyet kazanabilmesi için vatandaşın haber alma özgürlüğünün olması gerekiyor. Eğer bu ülkede vatandaşın haber alma özgürlüğü az diyorsak eğer o seçim kanunen meşru,siyaseten gayri meşrudur. Türkiye'de demokrasi çağdaş ve Batılı anlamda işlememektedir. 12 yıldır bir iktidarın bahsettiğim çok büyük eserler vermediği halde yeni çağın araçlarını kullanmasından kaynaklanıyor. Yani önemli bir grup medyayı, kimi zaman çeşitli yöntemlerle etkilemiş olması, bazen siyahı beyaz gösterme imkanı sağlayabiliyor. Bu da muhalefetin işini güçleştiriyor. Bu denli oy almasını da doğal karşılıyorum" dedi.

"SAHADA BEN YOKUM"
Adının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçmesi ile ilgili bir fikrinin olmadığını futboldan örnek vererek gösteren CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Seçim ve sınavı ciddiye aldım hayatım boyunca. Bu seçimi de ciddiye alıyorum. Çalışmak gerekiyor. Türkiye'de ve dünyada çalışmadan hiçbir şey garanti olmaz. Daha çok çalışmalıyız. Futbol sahasında yokum. Benim golü atıp atmayacağımı konuşuyorlarsa yanlışlık var demektir. Ben yokum ki. Sahada yokum. Hayatımda hiç yedek olmadım. Siyasette yedek olmaz. Siyasette ya varsınızdır ya yoksunuzdur. İsmimi geçirenlere sormak lazım. Benim siyasi kaygım ve anlayışıma, aldığım eğitime göre Türkiye'de beş altı il konusunda genel başkanın birisini çağırıp 'Seni aday yaptım' demeden aday olmaması lazım. Bunu, aksi durumunun partiyi mevcut görevlerini yapmakta olan başkanları yıprattığını, tartışmaya açtığını düşünüyorum."

"BİR SONRAKİ KİTABIMI AKTİF SİYASETTEN SONRA YAZACAĞIM"
Kaybedilmiş Zamanlar Ülkesinden’ ve ‘Irkçı Terörü’ isimli kitaplarının ardından, “Bu kitap arşiv niteliği taşıyor” dediği derlemelerden oluşan kitabının ardından ‘İzmir Medeniyeti Yükselirken’ adlı kitabını tanıtan Vekil Çıray, aktif siyaset yaşamının ardından yeni kitaplar yazacağını sözlerine ekledi:
"İzmir Türkiye’nin ihtiyacı olan barış ve kardeşliğin örneği olabilecek bir kenttir. Kitabımı yazarken sıkıcı değil okunabilir bir siyasi kitap olmasına dikkat ettim. Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) konuşmalarımın yer aldığı derleme niteliğindeki kitabımı hazırlamam yaklaşık 1,5 ay sürdü. Bir sonraki kitabımı siyasi hayatı bıraktıktan sonra yazmak istiyorum. Çünkü siyasetin içinde var olan bakış açısı romantik ruhu yok ediyor. Siyaset zamanının geçmesi lazım.”
Kaynak: İHA