Bakan Bağış, Londra'da Konuştu
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış " 'İnkar Yasası'nın iptali, Türkiye'nin gücünün Avrupa'daki siyasiler tarafından da kabul edildiğinin göstergesidir" dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Londra'da Network of Students Derneği temsilcileriyle sohbet toplantısında bir araya geldi. İngiltere'deki çeşitli üniversitelerde okuyan Türk öğrencilerinin de katılım sağladığı sohbet toplantısında konuşan Bakan Bağış, Türkiye'nin kendiyle yüzleşme sürecinden geçtiğini belirtti.
Bağış, 'Türkiye iyi gidiyor. Türkiye ile ilgili paylaşabileceğimiz güzel haberler var. Türkiye, doğunun en batılı, batının da en doğulu ülkesi konumunda. Hem doğumuzdaki ülkelere insanhakları, ifade özgürlüğü, serbest pazar ekonomisi gibi başarılı uyguladığımız modellerle ilham kaynağıyız; hem de batımızdaki ülkelere genç, dinamik nüfusumuzla, kendi çevremizdeki ülkelere etki gücümüzle, büyüme ve kalkınma oranlarıyla ilham kaynağı olabilecek bir ülke konumundayız. Evet, ülkemiz çok iyi gidiyor ama nereden geldiğimizi unutmamamız lazım. Bundan 15 yıl öncesine kadar insanların Kürt'üm demeye korktukları bir ülkede, bugün devletin televizyonu günde 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyor. 88 yılaradan sonra Ortodoks vatandaşlarımız Sümela'da ayin yapabiliyor. 112 yıl aradan sonra Ermeni vatandaşlarımız Akdamar'da ülkenin birlik ve beraberliği için dua edebiliyor. Türkiye kendiyle yüzleşme sürecinden geçiyor. Ve bütün bunların arkasında AB sürecinin çok büyük etkisi var. Bugünün Türkiye'si dünden çok daha iyi bir noktada ' diye konuştu.
'BAZI AVRUPALILAR BERLİN'DE YIKILAN DUVARI MERİÇ KIYISINDA İNŞA EDEBİLECEKLERİNİ ZANNEDİYOR '
Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bağış, Türkiye'nin AB üyelik süreci ile ilgili bir soru üzerine, 'Avrupa'da bugün 30 milyona yakın Müslüman yaşamakta. Avrupa'da, Türkiye'nin sufî anlayışını, demokrasiyle İslam kültürünü birlikte yaşatabilme anlayışını benimseyen çağrısı yerine, Bin Ladin'in hastalıklı zihniyetinin etkisi altında kalmış, yanlış çağrıların kurbanı olmuş durumlar var. O zaman Türkiye'nin önemini daha iyi anlıyor Avrupalılar da. Bunu anlamayan bazı Avrupalı zihniyetler, herTürkiye'nin aleyhine demeç verdiklerinde, aslında Berlin'de yıkılan duvarı Meriç kıyısında yeniden inşa edebileceklerini zannediyorlar ama kendi mahalleleri içerisinde duvarlar inşa ediyorlar. Türkiye için ayrıcalıklı üyelik önerildiği zaman, ben bunu zekamıza hakaret olarak algıladığımı hep söyledim. Son iki yıldır bir daha böyle bir öneri gelmedi. AB'ye üyelik gebelik gibi. Ya gebesinizdir ya da değilsinizdir, yarı gebelik diye bir şey olmaz. Şimdi bir tartışma çıktı 'iki vitesli veya üç vitesli Avrupa'diye. O fikir üye ülkelerin tamamı tarafından onaylanıp kabul edilirse ve böyle bir hukuki fikir çıkarsa değerlendirilir ' dedi.
'İNKAR YASASI'NIN İPTALİ
'İnkar Yasası'nın Fransa Anayasa Konseyi tarafından iptaline ilişkin bir soru üzerine Bakan Bağış 'Fransa'da yaklaşan seçim nedeniyle bir istismar çabası içine giren bir zihniyetin ortaya attığı bir tasarı oldu. Ve maalesef, işte bunu kabul eden bir meclis oldu ama yine aynı meclisin üyeleri imza topladılar ve Fransa anayasa mahkemesine gittiler. Ve dün çıkan kararda benim için çok önemli bir vurgu var, 'Fransız ihtilalinin değerlerine aykırıdır' diyor. Biz onları onların kurallarıyla tartıştırmayabaşladık. Lobicilik de budur. Bir yandan da Türkiye'nin değerini anlayan senatör ve milletvekili, kendi liderleriyle kötü olma riskini göze alarak o başvuruya imza koydular. Bu önemli bir süreçtir. Belki de ilk defa Türkiye'nin Avrupa'daki önde gelen bir ülkede bu kadar etkin olmasının bir göstergesidir. Türkiye sadece Tunus, Libya, Irak da etkin bir ülke değil. Türkiye'nin potansiyelinin ve gücünün Avrupa'daki siyasiler tarafından da kabul edildiğinin göstergesidir ' dedi.
'ERMENİ TASARISININ ARDINDA NEFRET TÜCCARLARI VAR. '
Türkiye'yi geriye doğru çeken üç konu olduğunu; bunların terör, Ermeni meselesi ve Kıbrıs sorunu olduğunu kaydeden Bakan Bağış, 'Türkiye'yi geriye çekenlerden ilki terörle mücadele. Bugüne kadar 300 milyar dolar maliyeti olduğu tahmin ediliyor. Bununla 450 bin kilometre otoban, 150 Boğaz Köprüsü yaparsınız ' dedi.
'Ermeni meselesinde ilk defa bir Türk siyasetçisi Başbakan Erdoğan, bir mektup yazarak tarihle yüzleşmeye hazır olduğunu ifade etmiştir ve o teklif hala masadadır ' diye devam eden Bağış, 'Biz soykırım yok derken gerçekten elimizdeki belgelerle konuşuyoruz ve yargısız infazı kabul etmiyoruz. Dünyanın dört bir tarafında nefret tüccarları bürümüş ve Ermeni tasarısının ardında bu tüccarlar var. Büyük çoğunluğu Hıristiyan olan toplumlarda farklı bir Hıristiyanlık kolu olan Ermeni Hıristiyanlığı, Ermeniliğicanlı tutmak, her pazar insanların beynini doldurup ceplerini boşaltmak için güzel bir mekanizma oluşturmuşlar. Dolayısıyla pragmatik olmak onların işine gelmiyor ' ifadelerini kullandı
Kıbrıs sorunu hakkında ise Bağış, 'Türkiye tarihinde ilk defa risk alarak, Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözümü desteklediğini söyledi. İlk defa Türkiye karşı tarafta uzlaşamadığı konularda boşlukları doldurma yetkisini üçüncü bir şahsa BM Genel Sekreterliği'ne devretti. Buna rağmen bir çözüm olmamıştır. Bu sorunların kalktığını düşünün, Türkiye'yi kimse tutamaz ' dedi.
Bakan Bağış, sohbet toplantısının ardından öğrencilerle birlikte Costa Kafe'de kahve içti. Bağış ayrıca London School of Economics'deki bir konferansa katıldı.
Kaynak: İHA
Bağış, 'Türkiye iyi gidiyor. Türkiye ile ilgili paylaşabileceğimiz güzel haberler var. Türkiye, doğunun en batılı, batının da en doğulu ülkesi konumunda. Hem doğumuzdaki ülkelere insanhakları, ifade özgürlüğü, serbest pazar ekonomisi gibi başarılı uyguladığımız modellerle ilham kaynağıyız; hem de batımızdaki ülkelere genç, dinamik nüfusumuzla, kendi çevremizdeki ülkelere etki gücümüzle, büyüme ve kalkınma oranlarıyla ilham kaynağı olabilecek bir ülke konumundayız. Evet, ülkemiz çok iyi gidiyor ama nereden geldiğimizi unutmamamız lazım. Bundan 15 yıl öncesine kadar insanların Kürt'üm demeye korktukları bir ülkede, bugün devletin televizyonu günde 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyor. 88 yılaradan sonra Ortodoks vatandaşlarımız Sümela'da ayin yapabiliyor. 112 yıl aradan sonra Ermeni vatandaşlarımız Akdamar'da ülkenin birlik ve beraberliği için dua edebiliyor. Türkiye kendiyle yüzleşme sürecinden geçiyor. Ve bütün bunların arkasında AB sürecinin çok büyük etkisi var. Bugünün Türkiye'si dünden çok daha iyi bir noktada ' diye konuştu.
'BAZI AVRUPALILAR BERLİN'DE YIKILAN DUVARI MERİÇ KIYISINDA İNŞA EDEBİLECEKLERİNİ ZANNEDİYOR '
Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bağış, Türkiye'nin AB üyelik süreci ile ilgili bir soru üzerine, 'Avrupa'da bugün 30 milyona yakın Müslüman yaşamakta. Avrupa'da, Türkiye'nin sufî anlayışını, demokrasiyle İslam kültürünü birlikte yaşatabilme anlayışını benimseyen çağrısı yerine, Bin Ladin'in hastalıklı zihniyetinin etkisi altında kalmış, yanlış çağrıların kurbanı olmuş durumlar var. O zaman Türkiye'nin önemini daha iyi anlıyor Avrupalılar da. Bunu anlamayan bazı Avrupalı zihniyetler, herTürkiye'nin aleyhine demeç verdiklerinde, aslında Berlin'de yıkılan duvarı Meriç kıyısında yeniden inşa edebileceklerini zannediyorlar ama kendi mahalleleri içerisinde duvarlar inşa ediyorlar. Türkiye için ayrıcalıklı üyelik önerildiği zaman, ben bunu zekamıza hakaret olarak algıladığımı hep söyledim. Son iki yıldır bir daha böyle bir öneri gelmedi. AB'ye üyelik gebelik gibi. Ya gebesinizdir ya da değilsinizdir, yarı gebelik diye bir şey olmaz. Şimdi bir tartışma çıktı 'iki vitesli veya üç vitesli Avrupa'diye. O fikir üye ülkelerin tamamı tarafından onaylanıp kabul edilirse ve böyle bir hukuki fikir çıkarsa değerlendirilir ' dedi.
'İNKAR YASASI'NIN İPTALİ
'İnkar Yasası'nın Fransa Anayasa Konseyi tarafından iptaline ilişkin bir soru üzerine Bakan Bağış 'Fransa'da yaklaşan seçim nedeniyle bir istismar çabası içine giren bir zihniyetin ortaya attığı bir tasarı oldu. Ve maalesef, işte bunu kabul eden bir meclis oldu ama yine aynı meclisin üyeleri imza topladılar ve Fransa anayasa mahkemesine gittiler. Ve dün çıkan kararda benim için çok önemli bir vurgu var, 'Fransız ihtilalinin değerlerine aykırıdır' diyor. Biz onları onların kurallarıyla tartıştırmayabaşladık. Lobicilik de budur. Bir yandan da Türkiye'nin değerini anlayan senatör ve milletvekili, kendi liderleriyle kötü olma riskini göze alarak o başvuruya imza koydular. Bu önemli bir süreçtir. Belki de ilk defa Türkiye'nin Avrupa'daki önde gelen bir ülkede bu kadar etkin olmasının bir göstergesidir. Türkiye sadece Tunus, Libya, Irak da etkin bir ülke değil. Türkiye'nin potansiyelinin ve gücünün Avrupa'daki siyasiler tarafından da kabul edildiğinin göstergesidir ' dedi.
'ERMENİ TASARISININ ARDINDA NEFRET TÜCCARLARI VAR. '
Türkiye'yi geriye doğru çeken üç konu olduğunu; bunların terör, Ermeni meselesi ve Kıbrıs sorunu olduğunu kaydeden Bakan Bağış, 'Türkiye'yi geriye çekenlerden ilki terörle mücadele. Bugüne kadar 300 milyar dolar maliyeti olduğu tahmin ediliyor. Bununla 450 bin kilometre otoban, 150 Boğaz Köprüsü yaparsınız ' dedi.
'Ermeni meselesinde ilk defa bir Türk siyasetçisi Başbakan Erdoğan, bir mektup yazarak tarihle yüzleşmeye hazır olduğunu ifade etmiştir ve o teklif hala masadadır ' diye devam eden Bağış, 'Biz soykırım yok derken gerçekten elimizdeki belgelerle konuşuyoruz ve yargısız infazı kabul etmiyoruz. Dünyanın dört bir tarafında nefret tüccarları bürümüş ve Ermeni tasarısının ardında bu tüccarlar var. Büyük çoğunluğu Hıristiyan olan toplumlarda farklı bir Hıristiyanlık kolu olan Ermeni Hıristiyanlığı, Ermeniliğicanlı tutmak, her pazar insanların beynini doldurup ceplerini boşaltmak için güzel bir mekanizma oluşturmuşlar. Dolayısıyla pragmatik olmak onların işine gelmiyor ' ifadelerini kullandı
Kıbrıs sorunu hakkında ise Bağış, 'Türkiye tarihinde ilk defa risk alarak, Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözümü desteklediğini söyledi. İlk defa Türkiye karşı tarafta uzlaşamadığı konularda boşlukları doldurma yetkisini üçüncü bir şahsa BM Genel Sekreterliği'ne devretti. Buna rağmen bir çözüm olmamıştır. Bu sorunların kalktığını düşünün, Türkiye'yi kimse tutamaz ' dedi.
Bakan Bağış, sohbet toplantısının ardından öğrencilerle birlikte Costa Kafe'de kahve içti. Bağış ayrıca London School of Economics'deki bir konferansa katıldı.