MHP Grup Toplantısı..

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 57.hükümet döneminde teröristbaşı Öcalan'ın notlarının MHP'li bakanlarla paylaşıldığı şeklindeki iddialarına cevap vererek, "Şimdi siyasi namus adına Başbakan ve arkadaşları, şu sorumuza cevap vermelidir. Kimdir bu MHP'li bakanlar? Biraz utanmanız ve siyasi ahlakınız varsa bunları isim isim açıklarsınız" dedi.

MHP Grup Toplantısı..
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cuma günü Adana'nın Kozan ilçesi Ergenuşağı köyü yakınlarındaki Gökdere Köprü Barajı'nda meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet dileyerek başladı. Hocalı Katliamı'na ilişkin de Bahçeli, 'Rus yardımıyla, Ermeni acımasızlığının Hocalı'ya ve Yukarı Karabağ'ın her bölgesine ölüm yağdırması Türk milleti tarafından asla unutulmayacak ve dünya durdukça da affedilmeyecetir ' dedi

'Bilhassa Hocalı'da kadın, yaşlı, çocuk demeden 613 soydaşımızın alçakça katledilmesi derin bir sızı ve acı olarak milletimizin yüreğine çöreklenmiştir ' diyen Bahçeli, 'Düşünebiliyor musunuz; savunmasız, masum, hiçbir suçu ve günahı olmayan Azerbaycanlı gardaşlarımız işkencelerle, akla ve mantığa sığmayan en zalimane yöntemlerle yüz yüze kalmışlardır. Binlerce soydaşımız yaralanmış, kaybolmuş ve Ermeni esaretine maruz kalmıştır. Bu manzara deyim yerindeyse, Ermeni katiller tarafından yürütülen etniktemizlik harekatının adı ve tanımından başka bir şey değildir. Bu vesileyle Ermeni gaddarlığıyla hayatını kaybeden tüm soydaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, Hocalı faillerini, azmettiricilerini ve kan döken tüm insanlık artıklarını lanetliyorum ' diye konuştu

Kafkaslardaki istikrar ve düzen Yukarı Karabağ işgali son bulmadıktan ve Ermeni eziyeti bitmedikten sonra tam olarak sağlanamayacağını belirten Bahçeli, partisinin bu konuyla ilgili olarak teklif ve önerileri olduğunu söyledi. Bahçeli, 'Ermenistan silahlı unsurları Karabağ etrafındaki yedi reyondan ön şartsız geri çekilmeli, burada Azerbaycan egemenliği yeniden tesis edilmelidir. Yukarı Karabağ'ın işgal ve esaret altına alınmasından sonra mülteci ve göçmen durumuna düşen soydaşlarımızın evlerine dönmesi,topraklarına kavuşması ve zararlarının ödenmesi mutlaka temin edilmelidir ' dedi

Bahçeli ayrıca, Karabağ meselesinin çözümü amacıyla kurulan 'MİNSK' üçlüsünün yıllardır süreci oyalamaktan, sürdürmekten ve küresel güç merkezlerinin karşılıklı stratejik avantajları ve hedefleri uğruna Karabağ'ı alet etmekten başka bir işe yaramadığı üzeri bastırılamayacak bir gerçek olduğunu ifade etti. Bahçeli konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ' 'Hepimizi Ermeniyiz' diyen Erivan uşakları, sözüm sizedir. Diasporanın gönüllü ve güdümlü elçileri çağrım size yöneliktir. Taşnak terörünün içimize sızan parçaları, aziz milletimizi soykırımcı görme ve gösterme konusunda özel talimatlı çevreler mesajım bizzat sizinle ilgilidir. Şayet hala insanlıktan tümüyle azade değilseniz, vicdanlarınız bütünüyle nasır tutmamışsa Hocalı'nın hakkını teslim edersiniz, 21'nci yüzyılın en hunhar saldırısını siz de şiddetle kınarsınız. '

28 ŞUBAT POST-MODERN DARBESİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 28 Şubat Post-Modern Darbesi'nin yıldönümü olması vesilesiyle de bu konuyla ilgili açıklamalar yaptı. '28 Şubat post modern müdahalesinin 15'inci yılında, bu gerçekler üzerinde bir kez daha düşünmek ve dürüstçe muhasebe yapmak ülkemiz, demokrasimiz ve siyasi hayatımız açısından makul ve doğru olacaktır ' diyen Bahçeli, şunları söyledi: 'Ancak, 28 Şubat sürecinin, diğerlerinden ayrı ve kıyaslanmaz bir özelliği bulunmaktadır. AK Parti zihniyeti bu karanlık dönemde yeşermiş ve bin yıl süreceği iddia olunan süreçten siyasetin kundağına düşmüştür. Olan maalesef, rahmetle andığımız merhum Necmettin Erbakan Bey ve arkadaşlarına olmuştur. Sıkıntıyı onlar çekmiş, siyasetten onlar yasaklanmış, hükümetten onlar uzaklaştırılmıştır. Ve elbette AK Parti'ye gün doğmuş, başta Başbakan olmak üzere, Milli Görüş gömleğini çıkartanlar sözde mazlumgörüntüleriyle demokrasi dışı temas ve dayatmalardan ziyadesiyle kazançlı çıkmışlardır. Zira Başbakan Erdoğan'ın, düştüğü kısa süreli cezaevi şartlarını da kast ederek; 'O günler sayesinde geleceği kazandık, yeni dönemin adımlarını attık' sözleri görüş ve düşüncelerimizi fazlasıyla doğrulamaktadır. Artık AK Parti'nin bir 28 Şubat yapımı, klasiği, sürümü ve imalatı olduğu şüpheye yer bırakmayacak kadar net ve berraktır. Görüyoruz ki, askeri vesayet şartları altında filizlenen bu zihniyet, bugünkü zamandiliminde, otoriter ve baskıcı bir yönetimin tüm çirkin ve katlanılmaz yöntemlerine başvurmaktadır. AK Parti, Cumhuriyet'in ara dönemi, sivil vesayetin uygulayıcısı, sömürgecilerin figüranı, bizdenmiş gibi görünen siyaset misyoneri olarak bugün Türkiye'yi musibetlerle dolu korku tüneline sürüklemektedir. Müslümanların canıyla, kanıyla, malıyla beslenen küresel güç merkezlerinin yanaşması olan AK Parti; bu niteliğini gizlemek için ise her türlü milli ve manevi kıymeti istismar etmekten uzak durmamıştır. '

KİMDİR BU MHP'Lİ BAKANLAR?

Bahçeli, ayrıca AK Parti'nin MHP'nin 57. hükümette bnfdn işgal ve esaret altına aulunduğu dönem içinde teröristbaşı Öcalan'la görüşüldüğü ve devletin ilgili kurumlarının terörist elebaşının notlarını MHP'li bazı bakanlarla paylaştığı iddiasında olduğunu belirterek, 'Şimdi siyasi namus adına Başbakan ve arkadaşları, şu sorumuza cevap vermelidir. Kimdir bu MHP'li bakanlar? Biraz utanmanız ve siyasi ahlakınız varsa bunları isim isim açıklarsınız. Aslına bakarsanız bu iftiralarda yeni bir taraf yoktur. Bizegöre bu çamur ve kir bulaştırmaya dönük kepaze iddiaların, çok ilginç bir zamanda gündeme getirilmesi kuşku vericidir ve meselenin asıl boyutunu kapatmaya matuf bir hamle olduğu anlaşılmaktadır ' şeklinde konuştu

MHP lideri Devlet Bahçeli, AK Parti'nin Oslo görüşmelerini meşrulaştırmak, PKK'yı siyasete sokmak için yeni bir hareket başlattığını iddia ederek, 'Fırsattan istifade eden kurnazlıkla yıkım projesi adım adım uygulanmakta ve Türkiye uçuruma doğru hızla sürüklenmektedir. Dün İmralı'yla görüşmeleri inkar ederek şereflerini siyaset mahzenlerine rehin bırakanlar, bugün bunu açıkça yapmaktan ve üzerine de demokratik etiketli kılıf geçirmekten utanç duymamaktadır ' dedi

EĞİTİM SİSTEMİ
MHP Genel Başkanı Bahçeli, eğitim sistemiyle ilgili yaptığı konuşmasında partisinin 1999 yılı seçimlerine giderken hazırladığı seçim beyannamesinde zorunlu temel eğitim süresinin 12 yıla çıkarılmasını amaç olarak tayin ettiğini belirterek, her bakan değişikliğiyle yeni bir maceraya atılmanın hem öğrencilere hem de gelecek nesillere büyük maliyetler yükleyeceğini söyledi. AK Parti Hükümeti döneminde 4 bakanın Milli Eğitim Bakanlığı yaptığını söyleyen Bahçeli, 'Şu çarpıklığa bakınız ki, her bakanın kendineait bir politikası olmuş, gelen gidenin uygulamalarını reddedercesine kendi zihniyetindekileri hayata geçirmenin çare ve arayışı içinde olmuştur ' dedi

Bahçeli, TBMM'ye sunulan 4+4+4 formülüyle ilgili kanun teklifini ise şu sözlerle değerlendirdi: 'AKP grup başkan vekilleri imzasıyla TBMM'ne verilen 'İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' kamuoyuna zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması şeklinde yansıtılmıştır. Ancak ortaya çıkan durum, zorunlu eğitimin bazı hallerde 4 yıllık ilköğretim birinci kademeyle sınırlandırılacağını göstermiştir. Birçok mahsuru içinde barındıran bu sözde hazırlığın, geleceğimize katkı sağlaması ve evlatlarımızın ihtiyaçlarını karşılaması söz konusu bile olmayacaktır.Ancak, dün itibariyle teklifte eleştirilere neden olan ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden geri adım atıldığı ve açıköğretim uygulamasının ikinci 4 yılın ardından devreye sokulacağı kamuoyuna yansımıştır. Böyle olsa bile, zorunlu eğitimin kesintisiz 12 yıla çıkması söz konusu olmayacaktır. Ancak tartışmaların genelde meslek liseleri, özelde imam hatip liseleri ekseninde yürütülmesi ise yeni bir kutuplaşmaya davetiye çıkarmıştır. Bu ülkede meslek veya imam hatip lisesinde okuyan evlatlarımızın hiç kimseden eksik kalır yanı ya da herhangi bir yetersizlikleri bulunmamaktadır. Ve geçmişte yaşanan haksızlıkların, adaletsizliklerin bizim açımızdan meşru hnfdn işgal ve esaret altına aiçbir tarafı da görülmemektedir. Düz liselerde okuyanlar neyse, imam hatiplerde okuyan evlatlarımızda aynı değer ve takdire layıktır. Bu nedenle yeni istismar alanları açmadan, AK Parti'nin eğitim politikasını ve gündeme taşıdığı önerilerini gözdengeçirmesinde ve yeniden değerlendirmeye tabi tutmasında sayısız yararlar ve hayırlar olacağı aşikardır. '

SURİYE'DEKİ OLAYLAR
Suriye'de yaşanan gelişmeleri de değerlendiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Şam üzerinde toplanan kara bulutların gittikçe koyulaştığını, uluslararası karışmanın ayak seslerinin artık daha net duyulduğunu söyledi. 'Ancak bizi endişelendiren hususlardan birisi ise muhalif sözcülerin, Suriyeli Kürtlere özerklik statüsü verme konusundaki vaatleri ve beyanları olmuştur ' diyen Bahçeli, 'Irak işgalinin ardından oluşan peşmerge yönetiminden sonra, Suriye'nin de benzer bir akıbete uğraması güney sınırımızdayeni bir özerk yönetimin ortaya çıkmasına neden olabilecektir ' değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, şunları kaydetti: 'Suriye'de rejimin yıkılmasından sonra doğabilecek otorite boşlukları, bölgesel hasar ve tahribatları enine boyuna öngörmeden şuursuzca hareket eden AK Parti zihniyeti, şayet böyle giderse ülkemizin başına büyük belalar açacaktır. Ayrıca bölgemizde çıkacak bir savaş sonucunda, Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve güvenliği aşırı risklerle karşı karşıya kalabilecektir. Etnik ve mezhep temelli bir yangının, sınırlarımıza intikal ve sirayet etmesi de, Allah muhafaza ama, uzun sürmeyecektir. Ayrıca Suriye'deyaşayan ve sayıları 2 milyona ulaşan Türkmen kardeşlerimiz, dağınık olduklarından dolayı her türlü saldırı ve mütecaviz eğilimlerin hedefindedir. AK Parti zihniyeti Irak'ın işgal edilmesinin ardından; Kerkük'teki, Telafer'deki, Musul'daki ve Süleymaniye'deki Türkmenleri bir başına nasıl bıraktıysa, Suriye'de mukim soydaşlarımızı da aynı şekilde çaresizliğin ve yalnızlığın içine itmiştir. Ancak Milliyetçi Hareket'in ilgisi, desteği ve eli Türkmen kardeşlerimize yöneliktir. Onların derdi derdimiz, hüzünlerihüznümüzdür. Bizim için toprak bütünlüğünü korumuş ve iç çatışmalarını aşmış bir Suriye'de; Türkmen kardeşlerimizin sorunları giderilecek ve geciken hakları kendilerine teslim edilecektir. Bu sebeple AK Parti zihniyeti sonu görülmeyen maceraya atılmaktan vazgeçmeli, savaş naraları atmaktan uzaklaşmalı, Esad yönetimiyle muhalifler arasında diyalog kanalları oluşturmalıdır. İki gün önce Suriye'de yapılan referandum sağlıklı ve sağduyulu bir başlangıca vesile olmalı; silahla, öldürmeyle bir sonuç alınmayacağınıhem Esad yönetimi hem de muhalif güçler idrak etmelidir. '
Kaynak: İHA