Jandarmadan Kastamonu Eleştirilerine Cevap
Jandarma Genel Komutanlığı, Kastamonu‘da başbakanlık seçim konvoyundaki polis otosuna yapılan terör saldırısı ve ardından yaşanan süreçteki eleştirilere cevap verdi. İhbar üzerine terörist gurup ile temas kurulduğu belirtilen açıklamada, gurubun dur ihtarına ateşle cevap vermesi nedeniyle çatışmanın gerçekleştiği belirtildi.
Jandarma Genel Komutanlığı tarafından resmi internet sitesinden yapılan duyuruda, bir gazetenin köşe yazısında iddia edilenlerin gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Açıklamada, "PÖH birimlerinin kasıtlı olarak jandarma bölgesindeki çatışmaların dışında tutulduğu, dolayısıyla Kastamonu kırsalında polis birimlerinin ilk kez böyle bir çatışmaya dahil edildiği yolundaki ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. İçişleri Bakanlığı‘ndan izin almaya gerek bulunmamasına rağmen alınan ihbar bilgisinin İl valisi
ve emniyet müdürlüğü ile de paylaşıldığı belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Köşe yazısında iddia edilenin aksine, bir vatandaş tarafından 28 Mayıs 2011 günü saat 06.00 sıralarında, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığının 156 Jandarma İmdat hattına, ormanlık bir bölgede teroristlerin bulunduğuna ilişkin bir ihbar yapılmıştır. Bu ihbar ile ilgili olarak, İl Jandarma Komutanı tarafından İl valisine durum arz edilmiş ve İl Emniyet Müdürü de bilgilendirilmiştir. Yine köşe yazısında yazılanların aksine,
ihbarın alınmasından sonraki planlama ve operasyonun icrası ile ilgili süreç aşağıdaki şekilde işlemiştir. Köşe yazısında belirtildiği üzere, 4-5 kişilik bir terorist grubu etkisiz hale getirmek için, İçişleri Bakanlığından operasyon izni almaya gerek bulunmamaktadır. Yasal düzenlemelerde, uygulamalar ve teamüllerde de, köşe yazısında belirtildiği şekilde bir örnek mevcut değildir."
Operasyonun planlanması ve icrasının İl valisinin bilgisi dahilinde, diğer güvenlik birimleriyle de koordineli olarak Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı tarafından gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "İhbarı müteakip yapılan planlamaya göre, ilk olarak ihbar alınan bölgeye en yakın konumdaki Kastamonu Araç bölgesinde bulunan jandarma birlikleri intikal etmişlerdir. Daha sonra aralarında PÖH (Polis Özel Harekat) birimlerinin de bulunduğu unsurlar kendilerine tahsis edilen bölgelerde
yerlerini alırlarken, bir Jandarma Özel Operasyon Timi de, ormanlık alan içerisinde görülen şüpheli şahıslara dur ihtarında bulunmuş, ihtara ateşle karşılık verilmesi üzerine bir terorist silahıyla birlikte etkisiz hale getirilmiş, muhtelif miktarda silah, araç, gereç, malzeme ve dokümanı da ele geçirmiştir."
Açıklamada, ilk temasın ardından iki Jandarma Özel Harekat timi ile iki Polis Özel Harekat timinin helikopterle olay bölgesine ulaştığı, bölgeye intikal ettirilen PÖH birimlerinin oryantasyonları, harita tedarikleri, kılavuzluk hizmetleri, sevk ve idarelerinin jandarma tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.
Belirli bir amaca yönelik olarak değerlendirilen köşe yazısında, iddia edildiği gibi, "PÖH birimlerinin kasıtlı olarak jandarma bölgesindeki çatışmaların dışında tutulduğu, dolayısıyla Kastamonu kırsalında polis birimlerinin ilk kez böyle bir çatışmaya dahil edildiği" yönündeki ifadelerin ise gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.
Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş‘a, PÖH birimlerinin de kullanılması teklifinin jandarma tarafından götürüldüğü belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Yurt genelinde, jandarma birlikleri tarafından ihtiyaç duyulduğunda, PÖH birimleriyle, başta Amanoslar olmak üzere birçok bölgede müşterek operasyonel faaliyetler icra edilmektedir. Nitekim, 23 Nisan 2011 tarihinde, terorist faaliyetleri ile ilgili bir duyumu müteakip, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı tarafından, İl Valisine PÖH birimlerinin de
kullanılmasıyla ilgili teklifte bulunulmuştur."
Açıklamada, aynı köşe yazısındaki, Kastamonu‘da bölücü terör örgütünün faaliyetlerine jandarma unsurları tarafından kayıtsız kalındığı iddialarının ise tamamen gerçek dışı olduğu belirtildi.
Bölgede, bölücü terör örgütünün faaliyetleriyle ilgili duyumların alınmasıyla birlikte, Kastamonu Jandarma Bölge Komutanlığı bünyesinde bir Jandarma Komando Bölüğü teşkil edildiği ifade edilerek şöyle denildi: "Ankara‘dan gönderilen birlikler ile takviyeler yapılmış ve operasyonel faaliyetler kesintisiz olarak icra edilmeye başlanmıştır."
Açıklamanın sonunda ise jandarma birlikleri ve Polis Özel Harekat birimleri, çatışma bölgesinden kaçmaya çalışan teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla, "karşılıklı güven, işbirliği ve uyum içerisinde, zor hava ve arazi koşullarında" çalışmalarını sürdürdükleri vurgulandı.
Kaynak: İHA
ve emniyet müdürlüğü ile de paylaşıldığı belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Köşe yazısında iddia edilenin aksine, bir vatandaş tarafından 28 Mayıs 2011 günü saat 06.00 sıralarında, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığının 156 Jandarma İmdat hattına, ormanlık bir bölgede teroristlerin bulunduğuna ilişkin bir ihbar yapılmıştır. Bu ihbar ile ilgili olarak, İl Jandarma Komutanı tarafından İl valisine durum arz edilmiş ve İl Emniyet Müdürü de bilgilendirilmiştir. Yine köşe yazısında yazılanların aksine,
ihbarın alınmasından sonraki planlama ve operasyonun icrası ile ilgili süreç aşağıdaki şekilde işlemiştir. Köşe yazısında belirtildiği üzere, 4-5 kişilik bir terorist grubu etkisiz hale getirmek için, İçişleri Bakanlığından operasyon izni almaya gerek bulunmamaktadır. Yasal düzenlemelerde, uygulamalar ve teamüllerde de, köşe yazısında belirtildiği şekilde bir örnek mevcut değildir."
Operasyonun planlanması ve icrasının İl valisinin bilgisi dahilinde, diğer güvenlik birimleriyle de koordineli olarak Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı tarafından gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "İhbarı müteakip yapılan planlamaya göre, ilk olarak ihbar alınan bölgeye en yakın konumdaki Kastamonu Araç bölgesinde bulunan jandarma birlikleri intikal etmişlerdir. Daha sonra aralarında PÖH (Polis Özel Harekat) birimlerinin de bulunduğu unsurlar kendilerine tahsis edilen bölgelerde
yerlerini alırlarken, bir Jandarma Özel Operasyon Timi de, ormanlık alan içerisinde görülen şüpheli şahıslara dur ihtarında bulunmuş, ihtara ateşle karşılık verilmesi üzerine bir terorist silahıyla birlikte etkisiz hale getirilmiş, muhtelif miktarda silah, araç, gereç, malzeme ve dokümanı da ele geçirmiştir."
Açıklamada, ilk temasın ardından iki Jandarma Özel Harekat timi ile iki Polis Özel Harekat timinin helikopterle olay bölgesine ulaştığı, bölgeye intikal ettirilen PÖH birimlerinin oryantasyonları, harita tedarikleri, kılavuzluk hizmetleri, sevk ve idarelerinin jandarma tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.
Belirli bir amaca yönelik olarak değerlendirilen köşe yazısında, iddia edildiği gibi, "PÖH birimlerinin kasıtlı olarak jandarma bölgesindeki çatışmaların dışında tutulduğu, dolayısıyla Kastamonu kırsalında polis birimlerinin ilk kez böyle bir çatışmaya dahil edildiği" yönündeki ifadelerin ise gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.
Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş‘a, PÖH birimlerinin de kullanılması teklifinin jandarma tarafından götürüldüğü belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Yurt genelinde, jandarma birlikleri tarafından ihtiyaç duyulduğunda, PÖH birimleriyle, başta Amanoslar olmak üzere birçok bölgede müşterek operasyonel faaliyetler icra edilmektedir. Nitekim, 23 Nisan 2011 tarihinde, terorist faaliyetleri ile ilgili bir duyumu müteakip, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı tarafından, İl Valisine PÖH birimlerinin de
kullanılmasıyla ilgili teklifte bulunulmuştur."
Açıklamada, aynı köşe yazısındaki, Kastamonu‘da bölücü terör örgütünün faaliyetlerine jandarma unsurları tarafından kayıtsız kalındığı iddialarının ise tamamen gerçek dışı olduğu belirtildi.
Bölgede, bölücü terör örgütünün faaliyetleriyle ilgili duyumların alınmasıyla birlikte, Kastamonu Jandarma Bölge Komutanlığı bünyesinde bir Jandarma Komando Bölüğü teşkil edildiği ifade edilerek şöyle denildi: "Ankara‘dan gönderilen birlikler ile takviyeler yapılmış ve operasyonel faaliyetler kesintisiz olarak icra edilmeye başlanmıştır."
Açıklamanın sonunda ise jandarma birlikleri ve Polis Özel Harekat birimleri, çatışma bölgesinden kaçmaya çalışan teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla, "karşılıklı güven, işbirliği ve uyum içerisinde, zor hava ve arazi koşullarında" çalışmalarını sürdürdükleri vurgulandı.