Hrant Dink'i Uyardığı İddia Edilen Şüpheliler Hakkında Verilen Takipsizlik Kararına İtiraz

Suikast sonucu hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Hrant Dink`i 24 Şubat 2004 tarihinde İstanbul Valiliği`ne çağırarak uyardığı iddia edilen üst düzey MİT görevlileri Özel Yılmaz ve Handan Selçuk hakkında zaman aşımından dolayı takipsizlik kararı verildi.

Dink Ailesi`nin avukatları savcılığın kararına itiraz etti.

Dink Ailesi avukatlarının başvurusu ve Başbakan Erdoğan`ın soruşturma izni vermesi üzerine şüpheliler hakkında soruşturma başlatan Ankara Savcılığı yaklaşık bir yıl sonra kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi.Savcılık tarafından verilen kararda şüphelilerin üzerlerine atılı suçun görevi ihmal veya görevi kötüyle kullanma suçlarını düzenleyen maddeleri ihlal eder nitelikte olduğunu ancak zamanaşımı tarihi dolduğundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği belirtildi.

Zaman aşımından ötürü takipsizlik kararı verilmesine Dink Ailesi`nin avukatları itiraz etti. Dink Ailesi`nin avukatları tarafından yapılan itiraz dilekçesinde şüphelilerin suç tarihi olarak İstanbul Valiliği`nde yapılan görüşme tarihi değil Dink`in uğradığı silahlı saldırı gününe kadar devam ettiği bildirildi.

Savcılığın suç tarihini İstanbul Valiliği`nde yapılan görüşme tarihi olan 24 Şubat 2004 tarihini dikkate aldığını belirten avukatlar, oysaki şüphelilerin ihmalinin Hrant Dink`in öldürüldüğü 19 Ocak 2007 tarihine kadar devam ettiğine değindi.

Şüphelilerin 24 Şubat 2004 tarihinden itibaren Hrant Dink`in yaşamının tehdit altında olduğunu bildiklerini ve cinayeti engellemek ve koruyucu tedbirler almak gibi kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ifade edildi.

Hrant Dink`in yaşamına yönelik tehdidin, giderek arttığı ve şiddetlendiğini en iyi ve en yakından bilen istihbaratçılar olarak şüphelilerin olayları kendi akışına terk ettiklerini savunan avukatlar dilekçede, savcılığın suçun biçiminde yanılgıya düştüğü ve bu yanılgı üzerine şüphelilere hangi yasanın uygulanacağı konusunda hatalı sonuca vardığını ileri sürdü. Yapılan itiraz dilekçesinde, "Kanundan doğan yükümlülüklerini yani önleyici tedbir almak şeklindeki icrai bir davranışı gerçekleştirmedikleri içinşüphelilerin TCK 83 anlamında Hrant Dink cinayetinden sorumlu oldukları vurgulanan dilekçede şüpheliler Özel Yılmaz ve Handan Selçuk görevlerini yapmış olsalardı hiç kuşku yok ki Hrant Dink bugün yaşıyor olacaktı" denildi.

Sincan Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına sunulan dilekçede savcılığın verdiği takipsizlik kararının bozulması talep edildi.
Kaynak: İHA