Vali Ata`nın, `dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü` Mesajı
Gaziantep Valisi Erdal Ata, Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 13 Ekim`in "Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü" olarak kutlandığını belirterek, "Her yıl ekim ayının 13`ünde toplumların afet risklerine karşı nasıl hazırlandıkları neler yapmayı planladıkları konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla dünyanın her ülkesinde toplantılar yapılmaktadır.
" dedi
Vali Ata, bu kapsamda her yıl bir temanın ana konu olarak seçildiğini, geçtiğimiz yıllarda `Güvenli Hastaneler, Güvenli Okullar` gibi kampanyaların yapılarak toplumun bu alana dikkatinin çekildiğini söyledi. Bu yıl seçilen ana temanın çocuklar ve gençler olduğunu dile getiren Vali Ata, "2005 yılında Japonya`nın Kobe kentinde düzenlenen Afet Risklerinin Azaltılması Dünya Konferansı sonrası Birleşmiş Milletlere üye 168 ülke tarafından kabul edilen Hyogo Çerçeve Eylem Planı (HFA) 2015 yılına kadar Dünyagenelinde afet risklerini en aza indirgemek için ülkeler tarafından kullanılacak bir yol haritası olarak hazırlanmış ve aradan geçen yıllar içerisinde birçok ülke tarafından uygulanarak önemli kazanımlar sağlamıştır. Ülkemizde 2005 yılında HFA benimseyen ülkeler arasında olup, günümüze kadar bu belge ile uyumlu birçok düzenlemeleri yerine getirmiştir. Bu bağlamda 2009 yılında Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı(AFAD) İllerimizde ise Valiliğe bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerininkurulması bu alanda mevcut işbirliği ve koordinasyonu sağlamaya yönelik ilk adım olmuştur. İlimizde de 5902 sayılı yasa kapsamında ihdas edilen norm kadrolar çerçevesinde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüz 17 Aralık 2009 tarihinde resmen faaliyete geçerek, kuruluş sürecini büyük bir çoğunlukta tamamlamıştır. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüz personellerince 2010 yılı içerisinde tüm kamu kurumlarımız, ilköğretim ve ortaöğretim okullarımızda afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası alınacak önlemlere ilişkineğitimler yapılmış olup, 2011-2012 eğitim-öğretim yılı için bu kurumlarımızın yanı sıra ilimizde faaliyet gösteren 111 tane özel sektör kuruluşu, mahalle ve köy muhtarlarımız ve ayrıca belediyelerimizin sosyal tesislerinde kurs gören kursiyerlerde eğitim programlarımıza dahil edilmiştir" diye konuştu. "Eğitim olmazsa olmazlarımızdandır" diyen Ata, "Bu konuda insanlarımızı ne kadar iyi eğitir, ne kadar fazla insanımıza hitap edebilirsek afetin zararlarından o derece ülkemiz az zarar görür. Çünkü afet öncesi alınacak tedbirlerle afet sonrası 7 liralık maddi zararı 1 liraya indirgemek mümkündür. Tabi afetin manevi zararı işin başka ve en önemli boyutudur. Onun için 7 yaşından 70 yaşına kadar eğitim şart diyoruz. İlimiz deprem haritasında İslahiye ve Nurdağı ilçelerimiz açısından Doğu Anadolu Fay Zonuüzerinde bulunduğundan buralar 1. derece deprem kuşağındadır. Diğer İlçelerimiz ise 3. ve 4`üncü dereceden risk taşımaktadır. Başbakanlıkla İlimiz 19 İl ile afet ve acil durumlar açısından ilişkilendirilmiş olup valililikler arasında karşılıklı yardımlaşma protokolleri imzalanmıştır. Afetlerden kaçmamız mümkün olmadığına göre ülkemizin coğrafi yapısı itibariyle afetlerle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Ulu Önder Atatürk`ünde ifade ettiği gibi, "Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleridüşünmek lazımdır. Geldikten sonra düşünmenin bir yararı yoktur" Dileğimiz tüm vatandaşlarımızın afet korkusundan uzak, Cennet vatanımızda huzur içerisinde yaşamasıdır" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Vali Ata, bu kapsamda her yıl bir temanın ana konu olarak seçildiğini, geçtiğimiz yıllarda `Güvenli Hastaneler, Güvenli Okullar` gibi kampanyaların yapılarak toplumun bu alana dikkatinin çekildiğini söyledi. Bu yıl seçilen ana temanın çocuklar ve gençler olduğunu dile getiren Vali Ata, "2005 yılında Japonya`nın Kobe kentinde düzenlenen Afet Risklerinin Azaltılması Dünya Konferansı sonrası Birleşmiş Milletlere üye 168 ülke tarafından kabul edilen Hyogo Çerçeve Eylem Planı (HFA) 2015 yılına kadar Dünyagenelinde afet risklerini en aza indirgemek için ülkeler tarafından kullanılacak bir yol haritası olarak hazırlanmış ve aradan geçen yıllar içerisinde birçok ülke tarafından uygulanarak önemli kazanımlar sağlamıştır. Ülkemizde 2005 yılında HFA benimseyen ülkeler arasında olup, günümüze kadar bu belge ile uyumlu birçok düzenlemeleri yerine getirmiştir. Bu bağlamda 2009 yılında Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı(AFAD) İllerimizde ise Valiliğe bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerininkurulması bu alanda mevcut işbirliği ve koordinasyonu sağlamaya yönelik ilk adım olmuştur. İlimizde de 5902 sayılı yasa kapsamında ihdas edilen norm kadrolar çerçevesinde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüz 17 Aralık 2009 tarihinde resmen faaliyete geçerek, kuruluş sürecini büyük bir çoğunlukta tamamlamıştır. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüz personellerince 2010 yılı içerisinde tüm kamu kurumlarımız, ilköğretim ve ortaöğretim okullarımızda afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası alınacak önlemlere ilişkineğitimler yapılmış olup, 2011-2012 eğitim-öğretim yılı için bu kurumlarımızın yanı sıra ilimizde faaliyet gösteren 111 tane özel sektör kuruluşu, mahalle ve köy muhtarlarımız ve ayrıca belediyelerimizin sosyal tesislerinde kurs gören kursiyerlerde eğitim programlarımıza dahil edilmiştir" diye konuştu. "Eğitim olmazsa olmazlarımızdandır" diyen Ata, "Bu konuda insanlarımızı ne kadar iyi eğitir, ne kadar fazla insanımıza hitap edebilirsek afetin zararlarından o derece ülkemiz az zarar görür. Çünkü afet öncesi alınacak tedbirlerle afet sonrası 7 liralık maddi zararı 1 liraya indirgemek mümkündür. Tabi afetin manevi zararı işin başka ve en önemli boyutudur. Onun için 7 yaşından 70 yaşına kadar eğitim şart diyoruz. İlimiz deprem haritasında İslahiye ve Nurdağı ilçelerimiz açısından Doğu Anadolu Fay Zonuüzerinde bulunduğundan buralar 1. derece deprem kuşağındadır. Diğer İlçelerimiz ise 3. ve 4`üncü dereceden risk taşımaktadır. Başbakanlıkla İlimiz 19 İl ile afet ve acil durumlar açısından ilişkilendirilmiş olup valililikler arasında karşılıklı yardımlaşma protokolleri imzalanmıştır. Afetlerden kaçmamız mümkün olmadığına göre ülkemizin coğrafi yapısı itibariyle afetlerle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Ulu Önder Atatürk`ünde ifade ettiği gibi, "Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleridüşünmek lazımdır. Geldikten sonra düşünmenin bir yararı yoktur" Dileğimiz tüm vatandaşlarımızın afet korkusundan uzak, Cennet vatanımızda huzur içerisinde yaşamasıdır" şeklinde konuştu.