ODTÜ'deki öğrenci olayında çatışmanın ortasında kalan gazeteciler: Kaldırım taşını sökmekle hak aranmaz

Polisin üniversitelere müdahalesini protesto etmek için AK Parti Genel Merkezi'ne yürümek isteyen ODTÜ'lü öğrencilere güvenlik güçlerinin müdahale etm

Polisin üniversitelere müdahalesini protesto etmek için AK Parti Genel Merkezi'ne yürümek isteyen ODTÜ'lü öğrencilere güvenlik güçlerinin müdahale etmesinden etkilenenlerin başında gazeteciler geldi. Olayları kamuoyuna duyurmak için görev yapan gazeteciler, iki tarafın ortasında en çok etkilenen taraf oldu. Kimi gazeteciler, bu şekilde hak aranamayacağını belirtirken; kimi gazeteciler de hak aramada şiddet boyutunun kabul edilemeceğini vurguladı.

Olaylar sırasında öğrencilerin kaldırım taşlarını söküp attığı taşlardan dolayı yaralanan ve şuan hastanede tedavi gören Anadolu Ajansı Kameramanı Emir Demirci, olayları masumane olarak görmediğini belirtiyor. Milletvekilinin taşlanmasından sonra olayların şiddetinin arttığını dile getiren Demirci, "Panzerlerin arkasındayım. Bayrakların olduğu tarafta beş-altı kameraman arkadaşımı gördüm. 'Farklı bir şey mi çekiyorlar' diye onların yanına gittim. Kameramı omuzuma aldıp çekip yaptı. İndirip kamerada ayar yaparken taş geldi ve yaralandım." diyor. Meslektaşları ve polisler tarafından ambulansa götürüldüğünü ifade eden Demirci, olayların kim olursa olsun ortalığı bozmak için yapıldığını düşündüğünü kaydediyor. Demirci, huzuru bozmak amacıyla yapılan bir eylem olduğu görüşünde.

"ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ, BİR ORTA YOLUN BULUNMASI GEREKİYOR"

Dünkü olayları takip eden Show TV muhabiri Barış Kaya ise öğrencilerin yürümesine polisin güvenlik gerekçesiyle engel olduğunu söylüyor. Emniyet Müdür Yardımcısının anonsla öğrencileri sürekli uyardığını ve yürümenin yasal olmadığını söylediğini aktaran Kaya, ancak bu öğrencilerin biraz öfkeli olduğuna dikkat çekiyor. Bu öfke ile birlikte yürümedeki ısrar, polis koridorunun delinmek istenmesi sonucu olayların başladığını anlatan Kaya, polisin biber gazı ve tazzikli suyla müdahale ettiğini, öğrencilerin de kaldırım taşlarını söktüğünü belirtiyor. Şiddet boyutunu hiçkimsenin kabul edemeyeceğini vurgulayan Kaya, öğrencilerin demokratik haklarını kullandıklarını ama şiddet karıştığında bunun kabul edilemeyeceğini ifade ediyor. Orta yol bulma konusunda emniyetin bir arayış içinde olduğunu dile getiren Kaya, "Şiddet kabul edilemez. Bu tür olayların sıkıntı doğuracağı ortada. Bir orta yolun bulunması gerekiyor. Öğrencilerin de talepleri dinlenmeli ve bir uzlaşı ortaya çıkmalı." diye konuşuyor.

ÖĞRENCİ OLMAYAN PROVAKATİFLER, EYLEMDE VARDI

Zaman Gazetesi Foto Muhabiri Hüseyin Sarı'nın yaşadıkları ise eyleme provakatiflerin karıştığının en büyük göstergesi. da polisin öğrencileri olayları provakatif etmek isteyenlere karşı uyardığını söylüyor. Öğrencilerin yürümek istemesiyle birlikte polisin direnç gösterdiğini ifade eden Sarı, öğrencilerin taş atmaya başladığını, polisin su ve biber gazı sıktığını dile getiriyor. Öğrencilerin taş ve sopayla karşılık verdiğini anlatan Sarı, "Bir kameram arkadaşımız başından yaralandı. Güvenlik kameralarını öğrenciler kırdılar." diyor. Gazdan ve sudan etkilendiğini dile getiren Sarı, eylemci öğrencilerin içinde öğrenci olmayan öğrencilerin bulunduğunu belirterek "Ben öğrencilerin içinde fotoğraf çekiyordum. Bir tanesi bana tekme attı. Fotoğraf çekiyorum, ne vuruyorsun dedim. Marmara Üniversitesinde halen öğrenciyim dedi. Bana öğrenci kimliğimi göstermemi istedi. Ben öğrenci kimliğini gösterince bana küfür etti ve kendisinin öğrenci olmadığını söyledi. Öğrencilerin birçok güzel sözlü pankartları vardı ama provakatifler de vardı." diye konuşuyor.

"KALDIRIM TAŞLARI SÖKÜLEREK HAK ARANMAZ"

Kanal 7 muhabiri Ali Çiçek de başta klasik eylem niteliğinde başladığını sonra olayların çıktığını belirtiyor. Olayın hak aramadan daha çok provakatif bir görüntü olduğunu dile getiren Çiçek, "Kaldırım taşlarıyla hak aranmaz." diyor.

Cihan Haber Ajansı Muhabiri Ebubekir Atmaca, öğrencilerin resmen olay çıkarmak için orada oldukları görüşünde. Amacın demokratik eylem değil de sadece ortalığı karıştırmak olduğunu savunan Atmaca, polisin bu tür eylemlerde zor durumda kaldığını söylüyor.

"BÜTÜN ULUSAL KANALLAR ORADA OLDUĞU HALDE AÇIKLAMAYI YAPMADILAR"

İhlas Haber Ajansı Kameramanı Özgür Yurdakadim, eylemin hak aramadan ziyade belli başlı grupların baş kaldırışı olduğunu belirtiyor. Başka sebepleri bahane edip, belli kitleler tarafından beslenen bir grup öğrencinin polise mukaveti olarak gördüğünü anlatan Yurdakadim, polise taş atan öğrenci ise bunun demokratik bir talep olarak görülemeyeceğini vurguluyor. Amaç hak arama ise ulusal kanalların hepsinin orda olduğunu dile getiren Yurdakadim, açıklama yapmaları için gereken zamanın polis tarafından öğrencilere verildiğini belirtiyor. Öğrencilerin açıklama yapıp, taleplerini kameralar önünde isteyebilecekleri bir ortamın mevcut olduğunu anlatan Yurdakadim, "Amaçları seslerini duyurmak ise dün tüm kanallar önünde bunu yapabilirlerdi. Ancak onlar AK Parti önünde açıklama yapmak istediler. Polis de buna izin vermedi." şeklinde konuşuyor.