Kılıçdaroğlu: AK Parti'yle aralarındaki farkı açıkladı

2011'in ilk grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümete yüklendi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neler söyledi? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu: AK Parti'yle aralarındaki farkı açıkladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin vatandaşın ayağına gitmeyi politikanın ve insan olmanın bir gereği saydığını belirterek, ''AKP ile aramızdaki temel fark, biz yurttaşımıza önem veririz, güven veririz, onun sorunlarını dinlemek için onun ayağına gideriz, bundan yüksünmeyiz. Ama onlar ayaklarına çağırırlar, yüzleri asık, firavunlaşmış, baskı şiddet, itiraz edene karşı çıkan bir anlayışla karşısına çıkarlar'' dedi.  2011'in ilk grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümete yüklendi.Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Grup toplantısına başlarken Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık, Kılıçdaroğlu'nu Yatağan'da gerçekleştirilen geleneksel deve güreşlerine davet ederek, kasket, şal ve deve maketi hadiye etti. Kılıçdaroğlu, konuşmasının başında tüm vatandaşların yeni yılını kutladı ve 2011'in, 2010'daki olumsuzlukların yaşanmadığı bir yıl olması dileğinde bulundu. Yeni yıla çalışma koşullarının en zor olduğu yerde girme kararı aldıklarını, bu doğrultuda yılbaşı gecesi Manisa'nın Soma ilçesinde maden işçilerini ziyaret ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, işçilerin daha önceden bildiği güç çalışma şartlarını yakından gördüğünü aktardı.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Kendilerinin vatandaşın sorunlarını dinlemek için ayaklarına gittiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin vatandaşı ayağına çağırdığını ifade etti. AK Parti ile farklarının bu olduğunu belirten CHP lideri "Biz yurttaşımıza güven veririz, onların sorunlarını dinlemek için ayaklarına gideriz. Bunu da politikanın gereği olarak görürüz" dedi.

Konuşmasında fişleme iddialarına da değinen Kılıçdaroğlu, HSYK'ya seslenerek, "Siz yargıda adaleti sağlamak zorundasınız. Sorumluluğunuzu görevinizi bilin ve gerekeni yapın. Bunu yapmazsanız toplumun güveni sarsılır. Yargının kokması tuzun kokması demektir. Bunun vebali büyüktür" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı konuşma şöyle;

Sayın Başkan değerli milletvekilleri tv başında bizleri izleyenler herkesin 2011 yılını kutluyorum. Umarım 2011'de Türkiye 2010 yaşadıklarını yaşamamış olur. 2010'un son günlerini Manisa Soma'da geçirdik. Bir karar aldık dedik ki en zor çalışma koşullarının olduğu yere gidelim. Onların dertlerini dinleyelim dedik. Zonguldak için düşündük Bakanlar oraya gidince Soma'ya gittik.

Soma en az oy çıkan yerlerden. Orada dinledim. Onların hangi zor koşullarda çalıştığını biliyorum. Bu kez zor koşulları onlarla yaşadım. Somada yaklaşık 20 bin maden işçisi var. Bunların yarısı kamuda çalışıyor. 14 bin özel şirkette çalışıyor. Büyük kısmı asgari ücretle çalışıyor. Orada çalışanların koşullarını gördüğümüzde zor şartları gördük.

VATANDAŞI AYAKLARINA ÇAĞIRIYORLAR

Bugün tam 232. gün. Bugün hala toprak altında kalan 2 madencimiz çıkarılamadı. İki aile Zonguldak'ta babalarının göçük altından çıkarılmalarını bekliyorlar. Şunu söyleyeyim onlar taşeron işçisiydi. İyi eğitim almamıştı. Asgari ücretliydi ve doğru dürüst güvenceeleri yoktu. O ailelere sesleniyorum onlar sahipsiz değildirler. Onların partisi Halkın Partisidir, halk Partisidir onların sahibi biz olacağız. Biz 'maden ocağına gideceğiz' dedik onlar da hemen gittiler. Aramızda bir fark var biz onların ayağına gidiyoruz onlar kendi ayaklarına çağırıyorlar. AK Parti ile aramızdaki temel fark bu. Biz yurttaşımıza güven veririz, onların sorunlarını dinlemek için ayaklarına gideriz. Bunu da politikanın gereği olarak görürüz. Soma'da sadece yer altında çalışanlar yok yer üstünde çalışanlar da var onlara da geleceğim. Türkiye'nin en büyük kooperatiflerinden biri Soma'da. Onlar da dertli. Onların da derdi var. Onların da derdi artan fiyatlar, artan mazot fiyatları tamamen bunaltmış durumdalar. Mazot yerine yağ yakıyorlar direbelir miyiz diye. Buradan sesleniyorum sizin dertlerinizi biliyoruz, sorunlarınızı biliyoruz. Sizin dertlerinizi çözmek bizim boynumuzun borcu olacaktır. Eskiden Soma'da bir tane depo varmış şimdi 4'e çıkmış çünkü icra ile el konulan malların sayısı her geçen gün artıyor. İktidar kim olursa olsun yurttaşın mutluluğu her siyasal partinin temel hedefi olmak zorundadır.

İstanbul Fatih'te bir vatandaş donarak öldü. Diyeceksiniz ki 73 milyonda bir kişi donarak ölmüş ne var bunda biz öyle demeyeceğiz. Bir kişi kutsaldır bizim için. 73 Milyon insan gibi onunda mutlu olması siyasetin görevidir. Sosyal devletle diyoruz ki kimse donarak ölmesin. Çocuklar çocukluğunu yaşasın, çöplerde kağıt toplamasın, toplarken dozerlerin altında ezilmesin. Sosyal devlet diyoruz ki mutlu bir Türkiye'yi kendi ellerimizle oluşturalım. Biz sosyal devlet dedikçe birileri kulaklarını tıkıyor. Biz bu devleti kabul etmiyoruz. Bizim topluma benimsetmek istedğimiz devletin adı sosyal devlettir. Sosyal devleti elbette kuracağız ama kurarken herkesin ülkede barış ve huzur içerisinde yaşamasını isteyeceğiz.

Taksicilerimizi ülkede yaşayan her yurttaş bilir. Aracına bindiğmiz zaman sohbet ettiğmiz kişidir. Seçimler olduğu zaman onun nabzı ile toplumun nabzını tuttuğumuz kişidir. Onun can güvenliği bizim için de önemlidir. Biliriz ki taksici ekmek teknesinde çalışmaktadır. Onların da bir derdi var. Onların da can güvenliği sorunu var. Yüzün üzerinde taksici hayatını kaybetti. Oğluna oğlum geceleri tehlikeli sen otur ben gideceğim demiş. Yunus şimdi babasını kaybettikten sonra ekmek teknesinin başına geçecek. Onların can güvenliğini sağlamak zor mu? Hayır basit. Geçmişte hangi partiye oy verirseniz verin sizin sorununuzu çözecek olan parti sizin partiniz, halkın partisi Cumhuriyet Halk Partisidir diyorum. Korsan taksilerden dolayı şikayetçisiniz. Korsan taksicilik ne demektir alın teri ile çalışanların ekmeğini çalmak demektir. Biz herkesin alın terine saygılıyız. Taksici ne istiyor bir araba istiyor, can güvenliğini sağlayacak bir bölüm istiyor. Üretim de yapılmış. İstedikleri arabamızı yenileyeceğiz ÖTV ve KDV'yi bizden almayın. Hayır yapmıyorlar. Çünkü taksici esnafının oylarını çantada keklik görüyorlar.

YARGININ KOKMASI TUZUN KOKMASI DEMEKTİR

AKP ne söylüyorsa bilinki tersini yapacaktır. Bunların bir milletvekili ne demişti, onlar bizi fişlemişti şimdi biz onları fişliyoruz. AK Parti toplumu bölen bir anlayaşa sahip. Ne diyorlar yargıyı ikinci sınıf yapacağız diyorlar. Böyle anlayış olmaz. 10 yıl tutuklu kalıyorsunuz, buna ileri demokrasi diyorlar. HSYK'ya buradan sesleniyorum, siz yargıda adaleti sağlamak zorundasınız. Sorumluluğunuzu görevinizi bilin ve gerekeni yapın. Bunu yapmazsanız toplumun güveni sarsılır. Yargının kokması tuzun kokması demektir. Bunun vebali büyüktür.

216 maddeyi aynı anda çıkarmak istiyorlar. Böyle yaparak kendi çıkarttıkları iç tüzüğe aykırı davranıyorlar. Torba yasadaki tasarılar yasa yapma tekniğine aykırı. Bu yasa dürüst mükellefler için en ufak bir ödüllendirme bile getirmiyor. Dürüst mükellefler için avantaj getirilmesini istedik kabul etmediler. Esnafın, çiftçinin KDV borcu duruyor, gemi ve yat üretenlerin KDV borcu siliniyor. Torba Yasa'da gençlerin asgari ücretleri düşürülüyor. Torba Yasa'ya sendikalar karşı, onların görüşleri alınmadı. Türk-İş hükümetin uygulamalarına karşı adam gibi dursun.

84 STK ilan vermiş, Maraş olaylarını kınamışlar. Bütün Maraşlıları yüreğimle kutluyorum. 2011 yılı sorunlu bir yıl olacak. İktidar tablonun iyi tarafını gösteriyor. İşsizlik gibi dev bir sorun karşımızda duruyor. Onun için her zaman daha fazla çalışıp üretmek zorundayız. 2011 hepinize kutlu olsun