Temad Temsilciler Kurulu Toplantısı

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Genel Başkanı Mustafa Erol, 'Kurumların birlik ve beraberlik içinde çalışarak, aziz Türk milletine en iyi hizmetin verilmesini istiyoruz' dedi.

Eskişehir Orduevi Düğün Salonu'ndaki TEMAD Temsilciler Kurulu Toplantısı'nda konuşan Erol, astsubayların Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ana direği olduğunu belirterek, TSK'nin bütün yükünün astsubayların omuzlarında olduğunu söyledi. Mustafa Erol, astsubayların kendi özlük haklarını her zaman ikinci planda tuttuğunu ifade ederek, "TSK bünyesinde leyleğin yuvadan attığı yavrusu davranışını görüyoruz. Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlığa yazdığı yazılarla astsubaylarda gereken ilgili görmeye başlayacaktır. Özlük haklarımızı almak için toplandık. Ancak en büyük sıkıntımız, ülke içindeki mevcut kurumların birbirine olan kırgınlıkları ve vatanın birliği, beraberliği üzerinde oynanan oyunlardır. Birinci önceliğimiz, vatandır. Kurumların birlik ve beraberlik içinde çalışarak, aziz Türk milletine en iyi hizmetin verilmesini istiyoruz. Ulus devleti ve üniter yapının bozulmaması, Atatürk ilke ve inkılaplarının benimsenmesi, bayrağın ülkenin en uzak köşesinde bile hür şekilde dalgalanmasını amaçlıyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Balyoz darbe planı iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine ise Erol, şunları söyledi:
"Balyoz, Yakamoz gibi planlar yapıldıysa, yapanlar mutlaka soruşturulmalı ve cezasını çekmelidir. Ancak, yapılan çalışmalara ve hazırlanan iddianameler incelendiğinde, gerçeği yansıtmayan noktalar olduğu görülüyor. TSK hakkında iç ve dış unsurların desteğiyle bir baskı oluşturularak TSK minimize edilemeye çalışılıyorsa ve bu başarılırsa, Türkiye Cumhuriyeti batar. Bu yüzden TSK'ya sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Yasalara göre suç işleyen kimseyi savunmayız ve yanında bulunmayız. Ceza Muhakemelere Yasası'na göre gözaltına alınma ve sorgulanma uygulamaları doğru değildir. Delilleri karartması, ülke dışına kaçması mümkün olmayan kişilerin, geceleri baskın şeklinde alınması yerine davet edilerek ifadeye çağrılması gerekirdi."