Mansur Yavaş'ın sözlerine Melih Gökçek'ten yanıt! 'Külliyen yalan'

Mansur Yavaş'ın "Melih Gökçek ifadeye bile çağrılmadı" sözlerine Melih Gökçek'ten yanıt geldi. Melih Gökçek, "Yalancı ve iftiracı olduğunu kabul edecek misin?" dedi.

Mansur Yavaş'ın sözlerine Melih Gökçek'ten yanıt! 'Külliyen yalan'
Mansur Yavaş'ın sözlerine Melih Gökçek'ten yanıt! 'Külliyen yalan'
Mansur Yavaş'ın 'Melih Gökçek ifadeye bile çağrılmadı' sözlerine Melih Gökçek'ten yanıt geldi. Melih Gökçek, 'Yalancı ve iftiracı olduğunu kabul edecek misin?' dedi.

Gökçek, 'Mansur Yavaş, ağzına iki tane lafı yapıştırdı, bir türlü ayırmak bilmiyor. ‘Melih Gökçek hakkında, 100 tane soruşturma açtım. Hiçbiri hakkında ifade vermedi, savcılığa gitmedi.' Peşinen söyleyeyim külliyen yalan. Şimdi işin esasını anlatayım. Benim hakkımda 100 tane değil, 21 tane soruşturma açıldı. İçişleri Bakanlığı'nda ve savcılıklarda... Hepsinden ama istisnasız hepsinden takipsizlik aldım. Mansur Yavaş istisnasız hepsine, danıştaya veya bir üst mahkemeye itiraz etti. İçişleri'nden gelen kararlara danıştaya, savcılıktan gelen kararlara bir üst mahkemeye itiraz etti. Onların da hepsinden takipsizlik aldım. Yani şu kadarını söyleyeyim. Ben aklandım, hesabımı verdim. Gittim, anlattım, ifadelerimi verdim.

Benim buradan bir teklifim var. Ben ifade verdiysem, sen yalancı bir iftiracı olduğunu kabul edecek misin Mansur Yavaş? Senden özür dileyeceğim eğer ben ifade vermediysem. Niye yalan söylüyorsun? Koca adamsın utamıyor musun ya? Kalıbına ayıp, kalıbına... Şuradan da devam edeyim. Daha sonra 4 tane daha benimle ilgili şikayette bulundu. Onu da ispat etmek için gittim İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin önünde fotoğraf çektirdim ve onu video olarak attım. Bakın kenara koyuyorum. Kenardan o atmış olduğum görüntüyü de lütfen seyredin. Daha ne yapabilirim? 4'üne de ifade verdim. Onlar, mürur zamana uğramış hepsi. Daha neticelenmedi. Onlardan da bir şey çıkacağına kesinlikle inanmıyorum. Çünkü mürur zamanda.' dedi.

Mansur Yavaş'ın sözlerine Melih Gökçek'ten yanıt! 'Külliyen yalan'

Konuşmasını sürdüren Gökçek, 'Arkadaş, ben buraya bu kadar ifade verdim. Ama sen diyorsun ki ‘Vermedi.' Ben sana bir şey soracağım. Sen kendi ağzınla söyledin. Ne diyor Mansur Yavaş? Dinlediniz mi? Diyor ki ‘192 soruşturma geçirdim. 101 tanesinden takipsizlik aldım.' Lan mübareğin adamı ya. Sen kalkıp 101 tane takipsizlik alırken savcılardan, bunlar adaletli oluyor. Herhangi bir yanlışlık olmuyor. Ben kalkıp 21 taneden aldığım zaman, üstüne üstlük yargılanmamış oluyorum. Bu ne biçim iş ya. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Nasıl saçmaladığının farkında mısın? Diyorum ki Mansur Yavaş'a, ‘Gel arkadaş. Çıkalım ekrana, orada tartışalım. Senin hakkında, otuz tane arkadaşlarımla beraber suç duyurusunda bulunduk. Ben bunları sana anlatayım, sen cevap ver. Sen de benim hakkımdaki iddiaları söyle, ben de ona cevap vereyim. Niye kaçıyorsun? Kaçan kimse, yalan söylüyordu. Haklı mıyım? Kaçan yalancıdır. Şu anda inanın arka arkaya o kadar büyük vurgunlar var ki Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde, haddi hesabı yok. Altından kalkılacak gibi değil. İstanbul olsun, İzmir olsun, Ankara'nın yanında hikaye kalır. İnşallah o günleri de göreceğiz. Ve bu arada bir başka daha söyleyeyim. Efendim Melih Gökçek niye kalkıp da suç işlediği için evinden yakalanıpta gitmedi? Yıl 1998, o dönemin içerisindeki mevcut iktidar talimat verdi, beni gözaltına aldılar. Sabah saat altıda, çoluğumun çocuğumun önünden aldılar. Gittim bir buçuk gün gözaltında yattım. Bana da aynısını yaptılar, evimden aldılar. Üstelik herhangi bir suçum yoktu. Yani şöyle suçum yoktu, belediyede bazı alt düzeydeki memurların işlemiş olduğu suçu benim üstüme yüklemeye kalktılar. Böyle bir şey olamaz. Olamaz. Çünkü, ben yoktum o işlerin içinde. Küçük bin liralık, iki bin liralık ihaleler, bu ihalelerden rüşvet alınmışmış. Beni böyle gözaltına aldılar. Sonra da özür dileyip bıraktılar, olmadığını anladılar. Ama beni sabah çoluğumun çocuğunun önünde gözaltına aldılar. Biz bir şey demedik. İsyan da etmedik. İfademizi verdik, kendimizi ispat ettik ve çıktık. Ben özellikle muhalefette olduğumuz dönemlerde, toplam beş yüz tane inceleme ve soruşturma geçirdim. Beş yüz tane. Hani meşhur bir laf vardır, bir sıçrar çekirge, iki sıçrar, üçüncüsünde yakalarsın. Ben beş yüz tane soruşturma geçirdim. Rabbime hamd olsun en ufak bir ceza almadım. Yani ne demek istiyorsunuz? Kendiniz gibi niye zannediyorsunuz, bizi? Yani benim dönemimde iki buçuk milyon TL'lik konser, 94 milyona verilmedi. Böyle bir şey yapsam beni duman ederdiniz. 145 milyon tane çay bardağı almadım. Alınmayan çay bardağı bunlar. Alınmış malınmış yok. 100 milyon tane kaşık almadım. Altı yüz ton çöp poşeti almadım. Hadi bunların bir cevabını ver. Cevabını veremezsin çünkü.' ifadelerini kullandı.