AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar! 'Bunlar 28 Şubat'ın kalıntılarıdır, artıklarıdır'
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek saat 19.30'da başlayan Sürmanşet programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.


AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'in konuşmalarından satır başları:
“BUNLAR 28 ŞUBAT'IN KALINTILARIDIR!”
“TÜSİAD ile bu konunun ne alakası var? İkincisi TÜSİAD diyor ki, ‘Bir insanın cep telefonuyla yaptığı konuşmaları gizli olarak kaydedin, yayınlayın, suç olmasın. Bir orduda disiplinsizlik olsun. İstediği gibi hareket etsin, bunlar suç olmasın. Bir savcıyı, ailesini yehdit eder nitelikte konuş, bunlar suç olmasın.' Siz şimdi TÜSİAD'daki iş adamları olarak bu ülkenin içerisinde, yanı başımızda TUSAŞ'ta yaşadığımız o terör hadisesinden sonra, tüm Türkiye'nin nasıl etkilenmdiğini hep birlikte gördük. O günlerde de çıkıp bunların siyasi uzantılarına, bu terör örgütlerine karşı niye aynı tepkiyi göstermediniz? Onlar, insanların içerisinde bir endişeye yol açmadı mı? Bir tedirginliğe yol açmadı mı? İçişleri Bakanlığımızın kapısının önündeki polislere, silah doğrultanlar, Meclis'in açıldığı gün alçakça saldırıda bulunanlar hakkında niye konuşmadınız? Hadi verin bakalım bunun cevabını.”
“Türkiye'de şöyle bir duruma gidilmeye başladı. Demokrasi dediğimiz şeye karşı müdahalenin, terör örgütüne yardım yapıldığı zaman, bunlara müdahale etmemek olduğu anlayışını oturtturmaya çalışıyorlar. Bu olamaz. Kabul edilebilir bir davranış şekli değil. Demokrasi ne demektir? Siz, dağ kadrolarına bir finansman aktaracaksınız, bu aktarılan finansmandan ötürü oradakiler silah alacaklar, şehir içerisine gelecekler, burada terör eylemleri yapacaklar. Bu zaten bir bağlantı şeklinde, otomatik olarak vatandaşın hayatını etkileyecek bir duruma geliyor. Şimdi siz, bu finansmanları buraya aktaranlar hakkında belirli cezaları verdiğiniz zaman, vay efendim. Bu kayyumlardan dolayı bir endişe duyulduğu yalanını ortaya atmaya çalışıyorlar. Bu olabilecek bir iş mi?”
“Demek lazım ki Ömer Aras ile Orhan Turan'a, sen sabahları evinden işine giderken, işinden evine gelirken, bu yerler içerisinde Allah göstermesin bir terör eyleminin olduğu bir yerde yaşasan, senin fabrikalarının olduğu yerlerde bu işler de etkilenmiş olsa, sen kalkıp bu konuşmaları yapabilir miydin?”
“Bugün, Güney Doğu Bölgesi'ndeki birçok vatandaşımızın, birçok müteahhitimizin iş makinelerinin yakıldığı, araçlarının parçalandığı, o bölgedeki insanların, ticaret yapan insanların kepenklerini kapattığı güğnleri ne kadar da çabuk unuttunuz. Bunlar 28 Şubat'ın kalıntılarıdır, artıklarıdır. Bu artıklar, bura sayesinde nerelere mesaj vermek istemektedir? Siz TÜSİAD olarak bugüne kadar, başörtülü kardeşlerimiz hakkında, onların özgürlükleri hakkında, niye hiç konuşmalar yapmadınız? CHP'nin, Kürt kardeşlerimize karşı dönemsel olarak yapmış olduğu, o zulümlerin olduğu dönemlerde, siz iş adamları olarak nerelerdeydiniz? Bunları sormak lazım. Herkes haddini bilecek. İş adamı, iş adamlığını yapacak, siyasetçi de siyasetini yapacak.”
“ÜLKESİNİ SEVEN BU LAFLARI KONUŞUR MU?”
“TÜSİAD'ın içerisinde hakikaten çok kıymetli, ülkesini, vatanını, milletini seven, bu ülkenin yaptığı icraatlerden ötürü de çok memnuniyet duyan iş adamlarımız var. Ama siz, kalkıp da sanki iş adamlarının temsilcisiymiş gibi böyle bir konuşma yapamazsınız. Ve bunu yapmanızın temel olarak sebebi ne diye ben şunu sormak istiyorum. Bu adamların dış bağlantılarının araştırılması lazım. Kimlerle bağlantılı bu adamlar? Hangi dış ülkelerin kendilerine eğer ki bir maşalık durumu varsa bunların maşa olup olmadıkları ortaya çıkması lazım. Siz, Sayın Cumhurbaşkanımızın, bu ülkede yaptığı devasal yaptığı devrimlerle ilgili niye konuşmuyorsunuz. Bir günden bir güne övdüğünüzü duymadım. Böyle bir iş adamı cenahı olamaz. Sen Halk TV misin? Sözcü TV misin? CHP'nin temsilcisi misin? Bu ülkenin içerisinde yapılan güzel şeyler neden konuşulmuyor? Bunları niye hiç anlatmıyorsunuz?”
“İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde binlerce işçinin sokaklara dökülerek, ücretini alamadığı günlerde, iş adamları olarak işçilere de sahip çıksaydınız. Hiç onlar, sizin için endişe uyandırmadı değil mi? İzmir'in denizinin leş gibi kokması, insanların kokudan burnuna mandal takar duruma gelmesi, sizin için hiç endişe uyandıracak durumlardan biri değil. İstanbul'daki trafiğin durma noktasına geldiği, otobüslerin yandığı süreçleri niye hiç konuşmuyorsunuz? İstanbul'un denizini tekrar nasıl bir rezil duruma doğru, İBB'nin arıtma tesislerini yapmadığını niye konuşmuyorsunuz? Çünkü sizin, iş adamı olarak tek bir hedefiniz var. Bütün iş adamlarını kastetmiyorum, TÜSİAD'dakileri kastediyorum, özellikle başındakileri olarak. AK Parti hükümeti... Bırakın Allah aşkına. Bu millet her seferinde sizin dediğinizin tersini sandıkta çıkarttı. Size gereken dersi verdi. Daha hâlâ alamıyor musunuz bu dersi? Sizin söylediğiniz gibi, asgari ücretle ilgili konu açıklanacağı zaman neredeydiniz? Hani, o zaman hak, hukuk, adalet konularını konuşmadınız. Maalesef Türkiye'de böyle bir cenah var. Bunlar 28 Şubat artıkları.”
“Bakın bunlar araştırılsın. Bunların yurt dışı ile bağlantıları çıkacak. Kimin maşası ortaya çıkar çok net söylüyorum. Ülkesinin kazancıyla, ülkesinde yapılan başarılarla gurur duymayan bir iş adamı olur mu? Bu gemide hepimiz birlikte gidiyoruz. Bu gemi batarsa hep birlikte batarız, bu gemi giderse hep birlikte gideriz. Peki, siz sürekli bu işlerin içerisindesiniz. Gezi'de çıkarlar konuşurlar, burada çıkar konuşurlar. Bunlar 28 Şubat'ın artıkları. İnanın o kafadalar. Bunlar Türkiye'ye yatırımcı daha az gelsin isterler. Ülkesini seven adam şu lafları konuşur mu? Maalesef anlamak mümkün değil.”
İSTANBUL'DA CHP'Lİ BELEDİYELERE 'KENT UZLAŞISI' OPERASYONU!
“Gerçekten bunu anlatma noktasında bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Esenyurt belediye başkanı ile ilgili durumda, terörle iltisaklı olduğu için, terör örgütü mensubu kişilerle defalarca kez telefon konuşması yaptığı için ve bildiğimiz kadarıyla bir gizli tanık üzerinden, biliyorsunuz Diyarbakır'da adaylığını Kandil'in belirlediği bir kişiden dolayı bu tür bir mesele gündeme geliyor. Bundan önce burayı, CHP yönetirken neden böyle bir durum yoktu? Şimdi niye bu problem var?”
“Kent uzlaşısı adı altında teröre finansman sağlayamazsınız. Kent uzlaşısı adı altında teröristlere karşı bir davranışın içerisine, onlara iyimser bir davranışın içerisine giremezsiniz. Siz bir belediye başkanı,i milletvekili, bakan ne olursanız olun, bu size teröre hizmet etme hakkı vermez. Vatandaş bana 120 bin değil, 200 bin değil, 700 bin oy verse de ben gidip teröre finansman sağlayamam. Suç, suçtur. Nasıl ki bir adam öldüremezsem, nasıl ki götürüp bir suç işleyemezsem, aynı şekilde de teröre bir finansman sağlamam, onlarla iltisaklı olmak suçtur. Biz bu konuda neden bu kadar ayrışıyoruz anlamakta güçlük çekiyorum.”
BARIŞ TERKOĞLU CHP'DEKİ ŞAİBELİ KURULTAYI İTİRAF ETTİ!
“Şaibe ile ilgili noktada, biz bunu dile getirdiğimiz zaman ‘AK Parti olarak, siz bizim içimizi karıştırmak için operasyon çekiyorsunuz.' diyorlar. Şimdi burada Terkoğlu da diyor ki, ‘Ben bunu bin 500 tane CHP'liden duydum.' diyor. İşlerine ne geliyorsa onu konuşuyorlar. Özgür Bey de işine ne geliyorsa onu konuşuyor. Allah aşkına, bu şaibe konusunu konuşmayan mı var? Iphone'a mı satıldınız, paraya mı satıldılar? Mesela ben şunu merak ediyorum. CHP kongresinde, mesela bir delege noktasında iki tarafta aynı parayı veriyorsa, o delege açık artırmaya mı çıkıyor? Kaça satılıyor? Bunları da çok merak ediyorum.