Malatya'da STK'lardan Mücbir Sebep Uzatilsin Çagrisi
Malatya’da bir araya gelen birçok sivil toplum kurulusu ay sonu deprem bölgesinde sona erecek olan mücbir sebep halinin uzatilmasini talep etti. STK’lar adina konusan MTSO Baskani Oguzhan Ata Sadikogku, “Is yerleri teslim olup ticari hayat normale dönene kadar mücbir sebep süresinin uzatilmasini talep ediyoruz. Süre uzatimi olmayacaksa, biriken vergi, SGK ve BAGKUR prim borçlarimizin bir defaya mahsus olmak üzere vergi affiyla silinmesini talep ediyoruz” dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odasi’nin ev sahipliginde gerçeklesen toplantida STK’lar adina konusan MTSO Baskani Oguzhan Ata Sadikoglu, 6 Subat 2023 tarihinde yasanan depremlerin üzerinden 18 ay geçtigini belirterek Malatya’nin fiziki anlamda yasadigi yikimlarla birlikte ekonomik ve sosyal hayat açisindan da temelden sarsildigini belirtti.
36 bin binanin agir hasar aldigi Malatya’da bin 700 esnafin is yerleri ve ürünlerinin enkaz altinda kaldigini ifade eden Sadikoglu, “Çevre Sehircilik Bakanligi’nin resmi rakamlarina göre 27 bin 500 bagimsiz ofis ve isyerimiz kullanilamaz hale geldi. Çarsi diye tabir ettigimiz bütün alanlari kaybetmis durumdayiz. Sehrimizde hala 120 bin vatandasimiz konteynerlerde yasamini sürdürüyor. Nitelikli göç veriyor, niteliksiz göç almaya devam ediyoruz. TÜIK’in en son yayinladigi rapora göre; Malatya’dan 102 bin 621 kisi nüfusunu baska sehirlere aldi. Ve gidenlerin büyük kismi da nitelikli insanlar” seklinde konustu.
Tamami yikilan çarsida insaatlarin sürdügünü ancak teslim edilen is yerinin henüz bulunmadigini belirten Sadikoglu, “Sehrini terk etmeyip 21 metrekare konteynerde ticaretini var etmeye çalisan esnafimiz is yapamiyor. Ayda 6-7 bin TL ciro yaptiklarina sahit oluyoruz. Sorunlarimiza her gün bir yenisi ekleniyor. Sehrimizin yeniden ayaga kalkmasi için devletimizin ciddi bir gayret içerisinde olduguna sahidiz. Basta Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan olmak üzere, emegi geçen herkese tesekkür ediyoruz. Ama yeterli mi? Elbette degil. Daha kapsayici desteklere ihtiyacimiz var” ifadelerine yer verdi.
Malatya’nin tüm dinamikleri olarak bugün tek ses olduklarini ve Cumhurbaskani Erdogan’a seslendiklerini belirten Sadikoglu, açiklamasini söyle sürdürdü:
“Malatya’nin esnafi, tüccari ve sanayici olarak taleplerimiz sunlardir. Her türlü vergi, ceza, gecikme faizi ödeme süresini, SGK ve BAGKUR prim ödemelerini öteleyen Mücbir Sebep uygulamasinin 10 gün sonra sona ermesi gündemde. Hiçbir isletmenin 18 aydir biriken borcunu ödeyebilecek gücü yok. Is yerleri teslim olup ticari hayat normale dönene kadar mücbir sebep süresinin uzatilmasini talep ediyoruz. Süre uzatimi olmayacaksa, biriken vergi, SGK ve BAGKUR prim borçlarimizin bir defaya mahsus olmak üzere vergi affiyla silinmesini talep ediyoruz. Kaldi ki, sehrimizdeki yüzlerce mali müsavirin saglikli sartlara sahip çalisma ofisi ve personelleri bulunmamaktadir. Böylesi bir ortamda mücbir sebep süresinin sona ermesi vergisel islemlerin yürütülmesine imkân vermeyecektir. Küçük ve orta ölçekli isletmelerimizin acil nakit destegine ihtiyaci var. Düsük faizli ve uzun vadeli kredi paketleri devreye sokulmalidir. Personel giderleri depremzede isletmeleri zorluyor. Eski yeni ayrimi yapilmaksizin istihdam edilen tüm personeller için SGK prim ve vergi tesviki saglanmalidir. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren isletmeler için enflasyon düzeltmesi ihtiyari ve vergisiz olmalidir. Sehrimiz, kisa sürede eski günlerine dönebilmesi ve ticari hayatin canlanmasi için 6306 sayili kanun kapsaminda Afet Bölgesi olarak ilan edilmelidir. Valilik Binasi, Adliye Binasi gibi birçok kamu kurumu binalari yikilmis, geçici binalarda hizmet verilen bir sehirde mücbir sebep süresi sona ermemeli. Mücbir sebep halinin uygulandigi Malatya, Hatay, Adiyaman ve Kahramanmaras’in ülkemizin gelir bütçesindeki orani toplam yüzde 1,1. Devletimiz sadece yüzde 1,1’lik gelirinden vazgeçerek, biriken tüm vergi borçlarimizi silmesi depremle yerle bir olmus sehirlerimizin hem ekonomik hem de sosyal açidan toparlanmasina hiz katacaktir. Büyük depremler yasamis ve yeniden ayaga kalkma mücadelesi veren Malatya olarak, taleplerimizin ivedi bir sekilde karsilik bulmasini ümit ediyoruz. Siyasilerimizden de destek bekliyoruz. Iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekillerinin taleplerimizi meclis gündemine tasimalarini, bakanliklara iletmelerini istiyoruz. Malatya’nin tüm dinamikleri olarak bugün tek ses halinde burada bir aradayiz. Bu birlikteligimiz bundan sonrada devam edecek. Sehrimizin yeniden imari ve insasinda her türlü katkiyi sunmaya haziriz. Asrin felaketinin yaralarini, ancak asrin dayanismasiyla sarabiliriz”
Kaynak: İHA
36 bin binanin agir hasar aldigi Malatya’da bin 700 esnafin is yerleri ve ürünlerinin enkaz altinda kaldigini ifade eden Sadikoglu, “Çevre Sehircilik Bakanligi’nin resmi rakamlarina göre 27 bin 500 bagimsiz ofis ve isyerimiz kullanilamaz hale geldi. Çarsi diye tabir ettigimiz bütün alanlari kaybetmis durumdayiz. Sehrimizde hala 120 bin vatandasimiz konteynerlerde yasamini sürdürüyor. Nitelikli göç veriyor, niteliksiz göç almaya devam ediyoruz. TÜIK’in en son yayinladigi rapora göre; Malatya’dan 102 bin 621 kisi nüfusunu baska sehirlere aldi. Ve gidenlerin büyük kismi da nitelikli insanlar” seklinde konustu.
Tamami yikilan çarsida insaatlarin sürdügünü ancak teslim edilen is yerinin henüz bulunmadigini belirten Sadikoglu, “Sehrini terk etmeyip 21 metrekare konteynerde ticaretini var etmeye çalisan esnafimiz is yapamiyor. Ayda 6-7 bin TL ciro yaptiklarina sahit oluyoruz. Sorunlarimiza her gün bir yenisi ekleniyor. Sehrimizin yeniden ayaga kalkmasi için devletimizin ciddi bir gayret içerisinde olduguna sahidiz. Basta Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan olmak üzere, emegi geçen herkese tesekkür ediyoruz. Ama yeterli mi? Elbette degil. Daha kapsayici desteklere ihtiyacimiz var” ifadelerine yer verdi.
Malatya’nin tüm dinamikleri olarak bugün tek ses olduklarini ve Cumhurbaskani Erdogan’a seslendiklerini belirten Sadikoglu, açiklamasini söyle sürdürdü:
“Malatya’nin esnafi, tüccari ve sanayici olarak taleplerimiz sunlardir. Her türlü vergi, ceza, gecikme faizi ödeme süresini, SGK ve BAGKUR prim ödemelerini öteleyen Mücbir Sebep uygulamasinin 10 gün sonra sona ermesi gündemde. Hiçbir isletmenin 18 aydir biriken borcunu ödeyebilecek gücü yok. Is yerleri teslim olup ticari hayat normale dönene kadar mücbir sebep süresinin uzatilmasini talep ediyoruz. Süre uzatimi olmayacaksa, biriken vergi, SGK ve BAGKUR prim borçlarimizin bir defaya mahsus olmak üzere vergi affiyla silinmesini talep ediyoruz. Kaldi ki, sehrimizdeki yüzlerce mali müsavirin saglikli sartlara sahip çalisma ofisi ve personelleri bulunmamaktadir. Böylesi bir ortamda mücbir sebep süresinin sona ermesi vergisel islemlerin yürütülmesine imkân vermeyecektir. Küçük ve orta ölçekli isletmelerimizin acil nakit destegine ihtiyaci var. Düsük faizli ve uzun vadeli kredi paketleri devreye sokulmalidir. Personel giderleri depremzede isletmeleri zorluyor. Eski yeni ayrimi yapilmaksizin istihdam edilen tüm personeller için SGK prim ve vergi tesviki saglanmalidir. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren isletmeler için enflasyon düzeltmesi ihtiyari ve vergisiz olmalidir. Sehrimiz, kisa sürede eski günlerine dönebilmesi ve ticari hayatin canlanmasi için 6306 sayili kanun kapsaminda Afet Bölgesi olarak ilan edilmelidir. Valilik Binasi, Adliye Binasi gibi birçok kamu kurumu binalari yikilmis, geçici binalarda hizmet verilen bir sehirde mücbir sebep süresi sona ermemeli. Mücbir sebep halinin uygulandigi Malatya, Hatay, Adiyaman ve Kahramanmaras’in ülkemizin gelir bütçesindeki orani toplam yüzde 1,1. Devletimiz sadece yüzde 1,1’lik gelirinden vazgeçerek, biriken tüm vergi borçlarimizi silmesi depremle yerle bir olmus sehirlerimizin hem ekonomik hem de sosyal açidan toparlanmasina hiz katacaktir. Büyük depremler yasamis ve yeniden ayaga kalkma mücadelesi veren Malatya olarak, taleplerimizin ivedi bir sekilde karsilik bulmasini ümit ediyoruz. Siyasilerimizden de destek bekliyoruz. Iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekillerinin taleplerimizi meclis gündemine tasimalarini, bakanliklara iletmelerini istiyoruz. Malatya’nin tüm dinamikleri olarak bugün tek ses halinde burada bir aradayiz. Bu birlikteligimiz bundan sonrada devam edecek. Sehrimizin yeniden imari ve insasinda her türlü katkiyi sunmaya haziriz. Asrin felaketinin yaralarini, ancak asrin dayanismasiyla sarabiliriz”