FETÖ'nün Istismar Ettigi Kavramlar Kastamonu'da Masaya Yatirildi
Kastamonu Üniversitesi’nde, FETÖ silahli terör örgütünün insanlari etkilemek için istismar ettigi kavramlarin ele alindigi panelde konusan Prof. Dr. Mehmet Atalan, örgüt üyelerinin peygamberlik sifatlarini kullanarak etki olusturmaya çalistiklarini söyledi.
“FETÖ’nün zihniyeti hep ötekilestirme zihniyeti üzerine kuruludur”
Panelde konulan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardimcisi ve Ilahiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Mehmet Atalan, “Biz eger Peygamber Efendimiz ile birlikte vahiy kapisini kapatmis olsak bunlarin birçogu yok olacakti. Bizler bunlara imkan vermeyecegiz. FETÖ, bunlari kendisiyle özdestirdigi için bizlerin de bunlarin hepsini kabul etmemizden dolayi çok rahat elini kolunu sallayarak ve içimize kadar sizdi. FETÖ ile ilgili bazi kaynaklarda deniliyor ki ’damarlarinin içerisine kadar girdim ve hiç ses etmediler.’ Devletin içerisine sizarken o kadar mükemmel bir siziyor ki kimse sesini çikartmiyor. ’Devletin kurallari var ise bizler o kurallara uyariz ama namaz kilmasaniz da olur, oruç tutmasaniz da olur, basinizi örtmeseniz de olur’ gibi seylerin hiçbirinin kusur olmadigini söylediler. Onun için bir Müslüman ne olursa olsun Kur’an-i Kerim’i esas alirsa, Peygamber efendimizi de model alirsa hiçbir sey olmaz. Mesela FETÖ’nün zihniyeti, hep ötekilestirme zihniyeti üzerine kuruludur. Ötekilestirmeyi hiçbir zaman kendilerinden ayirmadilar. Kur’an farkliliklarini zenginlik olarak kabul ederi, iyiye, dogruya, güzele iletiyorsa ve Müslüman birligini olusturuyorsa bu bir zenginlik olarak kabul edilir. Ama ne yazik ki FETÖ, hiç durmadi. Herkesi ötekilestirdi. Kendi temelini teskil eden, kendi düsüncesini yaymaya çalistigi dönemlerde bile kendi ortaklari, kendi paydaslari olan yazicilar, okuyucular gibilerini de ötekilestirdiler. Halbuki kendi temelleri risale ile basliyor, risaleler üzerine kurgulaniyor. Zamanla onlari bile ötekilestiriyorlar. Diger tarikat ya da cemaatleri ötekilestiriyorlar. Sizleri zaten kabul etmiyorlar. Sizler hep öteki kisisiniz. Eger bizler bastan Kur’an-i Kerim’e dayali bir sistemi öngörseydik, Peygamber efendimizi rol model alsaydik ve Müslümanlarin birligini olustursaydik biz bunlarin hiçbirine ‘evet’ demeyecektik. O kadar korkunç bir sekilde içimize sizdi ki çocuklarimiza is verdi, çocuklarimizi polis, asker yapti ve biz bunlarin hiçbirine ses çikaramadik. Hep ’hak, hukuk’ dediler ama bizler hiçbir zaman hak ve hukuk gözetmedik. Neden, çünkü çocuklarimiz ise girsin. Bunlarin sayesinde ise girdi, bu yüzden baskasinin ekmegini yiyen onunla beraber yol alir, onun dediklerini yapar. O yüzden FETÖ’nün dedikleriyle hiçbir yere gidilmeyecegini bilmemiz gerekirdi. Biz, ötekilestirme zihniyeti üzerine kurulu bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Diyanet Isleri Baskanligi, din surasinda bu yapinin, dini bir yapi olarak kesinlikle nitelendirilemeyecegini söylemisti” dedi.
“FETÖ’nün emrini Allah’in emri olarak kabul edip, hiç tereddüt etmeden mutlak itaat ettiler”
"FETÖ, bizlerin düsünce özgürlügünü kisitladi" ifadelerine yer veren Atalan, "Bedir Savasinda sahabe gelip Peygamber Efendimize, ’siz Allah’tan mi emir aldiniz, yoksa kendi düsünceniz mi’ diye soruyor. Bizler de onlar gibi bir durus gösterebilseydik, bizler onlara ‘hayir, bu kullandiklariniz Islam’a uygun degil, bu kavramlar bu sekilde olmaz, sen Allah’tan bir emir mi aldin, nereden getirdin bu emri’ deseydik, bu adamlar bunlari kullanamayacakti. Bu yapi, liderlerini hiç tereddüt etmeksizin kutsallastirdilar, eserlerini kutsallastirdilar, kendilerini Islam ile özlestirdiler. FETÖ’cüler kesinlikle yaptiklari her seyin Islam’a uygun oldugunu söylediler. Hiçbir sekilde din anlayislarinin Islam ile özdesmeyecegini, bizim net bir sekilde vurgulamamiz gerekirdi. FETÖ, amaçlarina ulasabilmek için ’rüyadir’, ’istismardir’, buna benzer ifadeler kullandilar. ’Biz, yeryüzünü bütünüyle fethetsek bile ona takilip kalmadan gökyüzünü fetih etmek için yollar aramaliyiz’ diyorlar. Adamdaki egoya bakar misiniz. Bu yüzden bunlar her seyi istismar ediyor. FETÖ’nün kullandigi bütün sifatlar peygamberlik kavramidir. Bu tür kelamlar sadece peygamberlere verilen kavramlardir. Biz, Peygamber efendimizden sonra herkesi tartismak zorundayiz ve herkesi masaya yatirmak zorundayiz. Üstünlük ölçüsünü Peygamber efendimizden sonra hiç kimseye veremeyiz. Birbirimize üstün kilma hakkina sahip olmadigimizi bizlerin bilmesi gerekiyor. FETÖ’nün emrini, yani liderlerinin emrini Allah’in emri olarak kabul ediyorlardi. Hiç tereddüt etmeden bunu kabul ettiler ve mutlak itaat ettiler. Halbuki, körü körüne bir kavime girmesini veya kisiligi sorgulamaksizin baglanmasini Allah’u Teala yasaklar” seklinde konustu.
Kastamonu Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Temel Yesilyurt ise FETÖ’nün yapisinin ve yapilanmasinin 1970’li yillarda basladigini belirtti.
O dönemde fazla taninmayan bu yapinin, “ilimli Islam” kavramini kullanarak kendini mesrulastirmaya çalistigini ifade eden Yesilyurt, "ilimli Islam" kavramini bilinçli olarak kullandigini söyledi.
FETÖ’nün içinde yaygin olarak kullanilan kod adlari ve kimlik disinda kullanilan takma adlarin, bu yapilanmanin gizliligine vurgu yaptigini belirten Yesilyurt, adalet, hakkaniyet ve liyakat gibi kavramlarin FETÖ açisindan anlamsiz oldugunu vurguladi.
Panelde son olarak söz alan Prof. Dr. Ali Albayrak da FETÖ’nün rüya kavramindan nasil yararlandigini aktardi. Albayrak, FETÖ’nün insanlari nasil sahsiyetsizestirdigini ve robotik bireyler haline getirdigini anlatarak, FETÖ’nün rüya kavramini suistimal ederek, insanlari gerçek disi hayallerle kandirip kendi amaçlari dogrultusunda yönlendirdigini belirtti.