Bakan Simsek Açiklamasi 'Enflasyonun Tek Haneye Girmesi Biraz Zaman Alacak'

Hazine ve Maliye Bakani Mehmet Simsek, “Enflasyonun tek haneye girmesi biraz zaman alacak” dedi.

Uluslararasi Yatirimcilar Dernegi (YASED), Ankara’da bir otelde Küresel Yatirim Günleri etkinligi ve resepsiyon düzenledi.

Resepsiyona Hazine ve Maliye Bakani Mehmet Simsek, Sanayi ve Teknoloji Bakani Mehmet Fatih Kacir ve YASED Yönetim Kurulu Baskani Engin Aksoy da katildi.

Resepsiyonda konusan Bakan Simsek, “Tabii az önce degerli baskanimizin da ifade ettigi gibi yatirim kararlarinda seçenek bol. Buraya mahkum degilsiniz. Ancak burayi cazip kilan bazi faktörler var. Türkiye ekonomisi büyük bir ekonomi. Ihmal edemeyecegimiz kadar küresel ölçekte büyük bir ekonomi. Birçok göstergede Avrupa Birligi’nin yaklasik 15-17 üyesi büyüklügünde bir ekonomiden bahsediyorsunuz. Dolayisiyla nüfus açisindan, tarim katma degeri ve gayri safi milli hasilanin satin alma gücü açisindan vb. Dolayisiyla bu büyük bir ekonomi. Bu nedenle burayi tabii ki ihmal edemezsiniz. Buraya mutlaka yatirimi düsünmemiz gerektigine inaniyoruz. Ama daha degerli bir sebep var. O da sudur; büyük bir ekonomi olabilirsin ama durgun olabilirsin. Son 20 yilda Türkiye ekonomisi reel olarak yüzden 300’e çikmistir. Bize benzer gelismekte olan olan ülkelerde 217’ye çikmistir. Dolayisiyla gördügünüz gibi sadece büyük bir ekonomi degil, ayni zamanda büyüyen ve göreceli olarak güçlü performans gösteren bir ekonomi. Bu nedenle de burada olmaniz lazim. Buradaki isinizi büyütmeniz lazim diye düsünüyoruz” diye konustu.

Türkiye’nin orta ve uzun vadede büyüdügünü dile getiren Simsek, “Birkaç faktör var. En önemli faktör büyümeyi asagiya çeken fermantasyon denilen, yani ticarette asiri korumacilikti. Çin ile ABD rekabetinin getirdigi yeni trendler. Simdi o asagi çekiyor küresel ekonominin gücünü. Çünkü ticaretteki büyüme, küresel ticaretteki büyüme küresel altina kadar düsmüs durumda. Eskiden iki kati. Ikinci faktör yüksek kamu borcu. Peki büyümeyi yukari çekecek faktörler nelerdir diye sorarsaniz. Yapay zekaya iliskin çok büyük beklentiler var verimliligi arttirir diye. Bir de yapisal reformlar. Ama esas olan yapisal reformlar” diye konustu.

Beseri sermayenin güçlenmesi ve yatirim ortaminin iyilestirmesiyle ilgili reformlarin gündemlerinde oldugunu söyleyen Simsek, amaçlarinin ayni zamanda Türkiye’de hukuk devletini güçlendirmek oldugunu ifade etti.

Su anda Türkiye’de siyasi bir istikrarin oldugunu belirten Simsek, geçen seçimden sonra Türkiye’nin önünde dört yil seçimsiz bir dönemin oldugunun altini çizdi. Küresel ekonomiye entegre bir sekilde özellikle Avrupa Birligi, Orta Dogu, Kuzey Afrika, Orta Asya ile yakin cografya ve dost olduklarini vurgulayan Simsek, "Bu dostlugu ticaret ve yatirim üzerinden pekistirmek istiyoruz. Biz bu reform gündemini su anda uyguladigimiz tarzda devam ettirirsek küresel normlara göre iki yil içerisinde milli geliri ilave 4 puan, dört yil içerisinde ise 8 puanlik bir idare çikti artisina sahibiz” ifadelerini kullandi.

Türkiye’deki nüfusun yaslandigini ifade eden Simsek, “Dogurganlik oranlarina bakarsaniz 15-20 yillik iyi bir firsat penceresi var. Fena degil yatirim açisindan. Bakin kisi basi milli gelirde bizimle benzer ülkeler arasinda ust-orta gelir grubundayiz biliyorsunuz. Kadinlar arasinda egitim muazzam bir sekilde yatirim yaptigimiz için artiyor. Egitimli üniversite mezunlarinin is gücüne katilim orani yüzde 70. Ama kadinlarin toplam is gücüne katilim orani yüzde 37. Bu da su demektir. Muazzam bir potansiyel demektir. Yani sadece çalisma çagindaki nüfus degil, bir de bizim henüz harekete arzuladigimiz düzeyde geçiremedigimiz muazzam bir kaynagimiz var" dedi.



“Enflasyonun tek haneye girmesi biraz zaman alacak”

Güçlü bir dezenflasyonun esiginde olduklarini ifade eden Simsek, ”Enflasyonun tek haneye girmesi biraz zaman alacak. Bu aydan itibaren çok keskin bir sekilde enflasyon düsmeye baslar. Patikamiz bu. Gördügünüz gibi dezenflasyon dönemine girdik. Geçis dönemi bitti. Bütçede ciddi tedbirler aldik. Piyasa öngörülerine göre çok daha az bir açikla geçen seneyi kapattik. Deprem harici yüzde 1.6’lik bir açiktan bahsediyoruz. Son derece makul ama su anda gündem yogun. Biz kamuda tasarruf, disiplin, verimlilik ve vergide adalet gibi hususlar üzerinden bütçe açigini gelecek sene yüzde 3’ün altina, kamu borcunu da düsük bir düzeyde tutma konusunda kararliyiz” dedi.

Cari açigin milli gelire oraninin yüzde 2.5’un altina düsecegini kaydeden Simsek, bu durumun kalici hale getirilmesinin sart oldugunu vurguladi. Yatirimcilara sanayide dönüsümü birlikte yapacaklarini söyleyen Simsek, bu dönüsümü yenilebilir enerjiyi öncülendirerek yapacaklarini dile getirdi.

"Yatirim, üretim, istihdam, icat ve ihracat odakli kalkinma yolculugumuza hiz kesmeden devam ediyoruz"

Resepsiyonda konuklara seslenen Sanayi ve Teknoloji Bakani Mehmet Fatih Kacir ise, küresel yatirim trendlerinin degerlendirilecegi Küresel Yatirim Günleri ve Ankara resepsiyonunun Türkiye’nin küresel rekabetçiliginin artirilmasina ve sürdürülebilir ekonomik kalkinmaya katki sunacagina inandigini söyledi.

Bakan Kacir, “Dünyanin küresel daralmalardan, krizlerden geçtigi bugünlerde yatirim, üretim, istihdam, kesif ve ihracat odakli kalkinma yolculugumuza hiz kesmeden devam ediyoruz. Güçlü Ar-Ge, inovasyon ve üretim altyapilari, nitelikli insan kaynagiyla güçlü ve müreffeh Türkiye’yi insa ediyoruz. Geçtigimiz yili yüzde 4,5 gibi tahminlerin üzerinde bir büyüme ile tamamladik. Bu yilin ilk çeyreginde ise Türkiye yüzde 5,7 ile OECD ülkeleri arasinda lider, G20 ülkeleri içinde ikinci oldu. Ekonomimiz 15 çeyrektir kesintisiz büyüyor. Istihdam, 32,6 milyon kisi ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek düzeyine ulasti” dedi.

Son 12 aylik ihracatin 260 milyar dolari, mayis ayi ihracatinin ise 24 milyar dolari asarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylik ve yilliklandirilmis ihracat rekorunu kirdiklarinin altini çizen Kacir, bu basarilarda katkisi olan sanayicileri, ihracatçilari, yatirimcilari ve tüm emekçileri kutladi. Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri dogrultusunda Türkiye’yi yüksek teknolojili ve katma degerli üretimin adresi hâline getirdiklerini vurgulayan Kacir, sanayide ikiz dönüsümü adim adim gerçeklestirdiklerini belirtti.

Organize sanayi bölgelerinin (OSB) Yesil OSB’lere dönüsümünü hizlandirmak amaciyla Dünya Bankasi destekli ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ni hayata geçirdiklerini hatirlatan Kacir, "Yine Dünya Bankasi is birliginde hayata geçirdigimiz ve yesil dönüsüm alaninda simdiye kadar gerçeklestirdigimiz en kapsamli ve en yüksek bütçeli programimiz Türkiye Yesil Sanayi Projesi’ni geçtigimiz aylarda uygulamaya aldik. Basta KOBI’lerimiz olmak üzere firmalarimizin dijital dönüsümüne yönelik desteklerimizi güçlendirmek amaciyla 8,2 milyar avro bütçeli ‘Dijital Avrupa Programi’na katildik” diye konustu.

Kaynak: İHA