Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Batili Yöneticilerin Ikiyüzlü Politikalarini Ibretle Takip Ediyoruz'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Yillardir bize demokrasi ve özgürlük dersi veren Batili yöneticilerin Gazze katliamlarinda takindigi ikiyüzlü politikalari ibretle takip ediyoruz” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Batili Yöneticilerin Ikiyüzlü Politikalarini Ibretle Takip Ediyoruz'
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Uluslararasi Demokratlar Birligi Kapasite Gelistirme ve Egitim Çalistayi’nda konustu.

Cumhurbaskanligi Külliyesi’nde 25 ülkenin 47 farkli bölgesinden gelen Avrupali Türkleri misafir ettiklerini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, “Uluslararasi Demokratlar Birligi’nin istisare toplantisi vesilesiyle sizleri ana vataninizda, baba ocaginizda agirlamaktan memnuniyet duyuyorum. Kapasite Gelistirme ve Egitim Çalistayi’nizin basarili geçmesini, hayirlara vesile olmasini Rabbimden niyaz ediyorum. Içerik itibariyla oldukça zengin ve kapsamli bir programin hazirlanmasina öncülük eden, fikirleriyle programa katki veren herkese tesekkür ediyorum. 4 gün boyunca siyaset, bürokrasi, sivil toplum ve akademi dünyasindan kiymetli isimlerle bir araya geleceksiniz. Böylece ülkemizin farkli alanlarda ulastigi seviyeyi en yetkili isimlerden bizzat dinleme firsati bulacaksiniz” dedi.

Katilimcilara hitap eden Erdogan, çalistayin gelecege dair yol haritalarinin sekillendirilmesi noktasinda da önemli roller üstlenecegini söyledi.

Erdogan, ”Kendi bünyenizde yapacaginiz istisarelerin de sizlere yeni bir vizyon, ufuk ve bakis açisi kazandiracagina inaniyorum. Bizler çalismalarinin merkezine istisareyi yerlestirmis bir hareketiz. Peygamber Efendimizin ’Istisare eden pisman olmaz’ tavsiyesini bugüne kadar hep kendimize rehber edindik. Uluslararasi Demokratlar Birligi’mizin bu güzel programini ortak akla verilen önemin bir sembolü olarak görüyoruz. Bu anlamli çalistayin bir diger özelligi, birligin 20’nci kurulus yil dönümünde gerçeklestirilmesidir” diye konustu.

Bundan 20 sene önce Köln’de kurulan birligin aradan geçen süre zarfinda sürekli büyüdügünü, güçlendigini, köklestigini ifade eden Erdogan, ”O gün samimi gönüllerin topraga diktigi fidan, bugün dallari 25 ülkeye uzanan koca bir çinara dönüstü. Özellikle kültürel irkçilik, Islam düsmanligi, ayrimcilik, hatta antisemitizmle mücadelede birlik Avrupa’da daima en ön saflarda yer aldi. Uluslararasi Demokratlar Birligi, Avrupa’daki kardeslerimizin haklarinin korunmasi, Avrupali Türklerin entegrasyon süreçlerinin kolaylastirilmasi, genç kusaklarin asimile olmadan içinde yasadiklari topluma katilimi, siyaset, ekonomi, sivil toplum ve akademide insanlarimizin desteklenmesi gibi çok genis bir yelpazede gerçekten kiymetli faaliyetler yürüttü, yürütüyor” seklinde konustu.

Avrupa’daki Türk diasporasinin karsilastigi sinamalar ve tehditler degistikçe birligin faaliyet sahasinin da genislediginin altini çizen Erdogan, ”Uluslararasi Demokratlar Birligi’nin son dönemde kendi insanimizla birlikte kardes topluluklara da el uzatmasini çok kiymetli buluyorum. Hak ve adalet eksenli yürüttügü çalismalarla 20 yilda bir marka haline dönüsen birligimizi cani gönülden tebrik ediyorum. Sizlerin sahsinda birlige maddi manevi destek olan, emek veren, daha iyi yerlere gelmesi için ter döken her bir kardesime sükranlarimi sunuyorum” ifadelerini kullandi.

“Geride biraktigimiz 20 yilda birlik çatisi altinda görev almis, ama simdi aramizda bulunmayan kardeslerimizi de burada rahmetle yad ediyorum” diyen Erdogan, “Uluslararasi Demokratlar Birligi, sene basinda yaptigi kongreyle birlikte daha da güçlenmis, gençlesmis, dayanismasini ve motivasyonunu arttirmistir. Iç tartismalari geride birakan birligimiz, demokrasi ve hukuktan sapmadan kurulus misyonunu çok daha basarili bir sekilde yerine getirecektir. Iste sizler de görüyorsunuz. Sadece bizim degil, Avrupali Türklerin yani sira kimligini ve kültürünü koruma mücadelesi veren on milyonlarca kardesimizin de Uluslararasi Demokratlar Birligi’nden büyük beklentileri var. Islam düsmanligindan irkçiliga pek çok tehdidin Avrupa’da tirmandigi bir dönemde sizlerin omuzlarinizda gerçekten agir bir yük bulunuyor. Çalismak, daha çok çalismak, daha fazla gayret etmek zorundayiz. ’Hak verilmez, alinir’ siariyla mücadele tempomuzu biraz daha artirmaliyiz” dedi.

Avrupa Türk toplumunun saflarini siklastirmasi, her zamankinden daha dinamik, daha kusatici ve kucaklayici bir anlayisla hareket etmesi gerektigini kaydeden Erdogan, sunlari söyledi:

“Her zaman söylüyorum, biz nerede yasarsak yasayalim milletçe güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Asirlar boyu Islam’in sancaktarligini yapmis, tarihi sanli zaferlerle dolu bir milletin evlatlarina zayiflik yakismaz, geride olmak asla ve asla yakismaz. Su an burada bizimle olan her bir kardesimin de bu yüksek özgüvenle ve sorumluluk bilinciyle hareket ettigine ve edecegine inaniyorum. Sizlerden yasadiginiz ülkelerin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve bilimsel hayatina daha fazla istirak etmenizi, daha fazla katki sunmanizi bekliyorum.”

Bugün yaklasik 7 milyon vatandasin Avrupa’da yasadigini, Avrupali Türklerin neredeyse yarisinin Almanya’da ikamet ettigini belirten Erdogan, ”Vatandaslarimiz uzun yillar haklarini kullanma noktasinda sikinti çektiler. Opsiyon modeli sebebiyle hakkaniyetli olmayan bir tercihe zorlandilar. Alman makamlariyla olan görüsmelerimizde sizden gelen taleplere göre biz de bu konuda yasanan sikintilari pek çok kez gündeme tasidik. Almanya’nin uzun yillar direndikten sonra çifte vatandasligi kolaylastiran düzenlemeleri kabul etmesini su anda olumlu karsiliyoruz. Bu imkandan yararlanmaniz, hak ve esitlik mücadelenizde sizlere kuskusuz fayda saglayacaktir” degerlendirmesini yapti.

Bu konudaki müspet yaklasimlarini geçen hafta külliyede misafir ettigi Almanya Cumhurbaskani Steinmeier’e de ifade ettigini hatirlatan Cumhurbaskani Erdogan, “Sollingen faciasindan 31 yil sonra 25 Mart’ta yine ayni yerde ikisi çocuk 4 kardesimize yönelik düzenlenen irkçi saldiriyi gündeme getirdim. Bu saldirinin hiçbir karanlik nokta birakilmadan tamamen aydinlatilmasi ve sorumlularin da mutlaka cezalandirilmasi gerektigini kendisine söyledim. Yurt disinda yasayan onlarca vatandasini irkçi teröre kurban vermis bir ülke olarak, bu menfur hadiseler karsisinda sessiz kalamayiz. Vatandaslarimizla birlikte soydaslarimizin haklarini da korumak devletimizin asli görevlerinden biridir. Büyükelçiliklerimizin ve konsolosluklarimizin kapilari sizlere daima açiktir. Insallah ilgili kurumlarimiz vasitasiyla bu davanin takipçisi olacagiz. Tabii burada su hususu da açik ve net söylemek durumundayim” dedi.



"Bugün Türk ve Müslüman nefretinden beslenen Neo Nazi terörü, insanlarimizin can ve mal güvenligini tehdit eder boyutlara ulasmistir"

Nefret suçlariyla mücadele noktasinda Avrupa’da bir ayrimin söz konusu oldugunu, bu tür olaylarda suçun kendisinden ziyade magdurun kimliginin daha fazla ön plana çiktigini, daha çok belirleyici oldugunu dile getiren Cumhurbaskani Erdogan, ”Antisemitizme karsi gösterilen hassasiyet ne yazik ki Islam düsmanligi ve irkçilik kaynakli saldirilardan esirgenmektedir. Hatta bu suçlar, güvenlik birimlerinin karistigi NSU cinayetlerinde oldugu gibi ’dönerci cinayeti’ denilerek önemsiz hale getirilmeye çalisiliyor. Müslümanlara ve göçmenlere yönelik düzenlenen irkçi saldirilarin çogunun daha sorusturma asamasinda örtbas edildigini hepimiz biliyoruz. Mukaddes kitabimiz Kur’an-i Kerim’i hedef alan terör eylemleri, fikir özgürlügü parantezine alinarak görmezden geliniyor. Bu tarz çifte standart örneklerinin sayisini çogaltmak mümkündür. Avrupa’daki gelismeleri takip eden herkesin kabul edecegi gerçek sudur; bugün Türk ve Müslüman nefretinden beslenen Neo Nazi terörü, insanlarimizin can ve mal güvenligini tehdit eder boyutlara ulasmistir. Asiri sagci akimlarin kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet tarafindan himaye edilmesi, Bati demokrasileri adina tam bir faciadir, utançtir, skandaldir” ifadelerini kullandi.

Cumhurbaskani Erdogan, meselenin daha vahim tarafinin Türk ve Türkiye karsitliginin son yillarda bazi siyasetçiler ve medya eliyle körüklenmesi, tesvik edilmesi, Türk vatandaslarin hedef tahtasina konulmasi oldugunu belirterek, ”Içeride köseye sikisan hangi siyasetçi varsa aklina önce bize ve Türkiye’ye saldirmak geliyor. Seçimde basarisiz olan, kabahati kendinde aramak yerine bize ve ülkemize saldirarak temize çikmaya çalisiyor. Bunu da açiktan degil, demokrasi, hak ve özgürlük kavramlarinin arkasina saklanarak yapiyorlar. Kardeslerim sahsimizi ve bizim üzerimizden ülkemizi hedef alan kampanyalarin son dönemde artmasi tesadüf degildir. Bu kampanyalarin tek bir hedefi vardir. O da bizi ve Türkiye’yi susturmaktir. Çünkü Türkiye, sadece Islam ve yabanci karsitligi meselesinde degil, 7 aydir devam eden Gazze krizinde de dirayetli ve cesur bir durus sergilemistir. Yaklasik 50 bin tonla Gazze’ye en fazla insani yardim yapan ülkeyiz. Israil’in Gazzeli kardeslerimize uyguladigi soykirimi daima gündemde tuttuk. Filistin davasina verdigimiz güçlü destegi her zeminde açikça ifade ettik” dedi.

Küresel siyonist lobinin tüm baskilarina ragmen bu tavirlarini koruduklarini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, ”Kimligine ve inancina bakmadan zalime zalim, mazluma mazlum demeye devam ediyoruz. Yillardir bize demokrasi ve özgürlük dersi veren Batili yöneticilerin Gazze katliamlarinda takindigi ikiyüzlü politikalari ise ibretle takip ediyoruz. Gösteri hakki kutsaldir diyenlerin 7 Ekim’den sonraki ilk icraatlari kendi sokaklarinda Filistin’e destek gösterilerini yasaklamak oldu. Saga sola insan haklari karnesi düzenleyenler, 15 bini çocuk toplam 35 bin Filistinlinin ölümünü sadece seyrettiler. Lafa her basladiklarinda özgür basindan dem vuranlar, Israil saldirilarinda hayatini kaybeden 140’tan fazla gazeteci hakkinda tek bir cümle kurmadilar. Bugüne kadar Israil güçleri hastaneleri bombaladi. Camileri, kiliseleri enkaz yiginina çevirdi. Insanlarin sigindigi kamplari vurdu. Okullari, üniversiteleri, gida sirasi bekleyen sivilleri hedef aldi. Toplu mezarlarin sahidi oldugu toplu katliamlar isledi. Ama tüm bu vahset sahneleri yasanirken bir avuç vicdan sahibi devlet adami disinda hiçbir Batili lider tepki göstermedi, sesini yükseltmedi. Israil’e ‘artik yeter’ diyecek bir cesur yürek maalesef çikmadi. Aylarca ateskes çagrisi yapacak cesareti dahi gösteremediler” ifadelerini kullandi.

"Ne yaparsaniz yapin antisemitik lekesi bize yapismaz"

“Bu insanlar Gazze’de katliam dursun dedikleri için siddete, zulme, eziyete, hatta iskenceye maruz kaliyor” diyen Erdogan, ”Sirf Filistin’e destek verdikleri için rektörler, profesörler isten atiliyor, linç ediliyor. Ancak söz konusu Türkiye olunca basimiza demokrasi havarisi kesilenlerin hiçbirinin bu hadiseler karsisinda giki dahi çikmiyor. Ne kadar meshur demokrasi savunucusu akademisyen, aydin, gazeteci ve siyasetçi varsa hepsi basini kuma gömmüs, olaylarin yatismasini bekliyor. Niçin biliyor musunuz? Çünkü Bati demokrasisinin sinirlarini Israil’in menfaatleri çizmektedir. Israil’in çikarina dokunan her sey bunlarin gözünde anti demokratiktir, antisemitiktir. Oysa Müslüman’i, Hristiyan’i, Musevi’si ve diger topluluklariyla bölgemizdeki halklarin güvenligine en büyük zarari saldirgan ve simarik tutumuyla mevcut Israil yönetimi vermektedir. Tüm bu gerçeklere ragmen halen bizi ve ülkemizi hedef alanlara sunu tekrar hatirlatmakta fayda görüyorum. Türkiye’yi düsmanlastirarak hiçbir yere varamazsiniz. Ne yaparsaniz yapin antisemitik lekesi bize yapismaz. Islam düsmanligina, yabanci karsitligina ve kültürel irkçiligin her çesidine nasil karsiysak antisemitizmi de ayni sekilde reddediyoruz. Cografyamizda kargasa, savas ve istikrarsizlik görmek istemiyoruz. Müslümani’yla, Hristiyan’iyla, Yahudi’siyle tüm inançlarin ecdat döneminde oldugu gibi baris ve huzur içinde yasadigi bir bölge istiyoruz” dedi.

Amaçlarinin Gazze’de süratle kalici ateskesin tesisi, akan kanin durmasi, ardindan da 1967 sinirlari temelinde iki devletli çözüme giden yolun açilmasi oldugunu söyleyen Erdogan, “Ne söylüyorsak bunun için söylüyor, ne yapiyorsak böyle bir baris ikliminin bölgemizde hakim olmasi için yapiyoruz. Bundan sonra da tüm insanligin selameti için dogru bildiklerimizi cesaretle dile getirecegiz” seklinde konustu.



“Avrupali Türkleri Türkiye’ye baglayan en saglam köprü Türkçe’dir"

Türk diasporasinin Türkiye ekonomisine katkisinin 5 milyar dolara ulastigini kaydeden Erdogan, “Avrupali Türkler kendilerine dayatilan kaliplarin çok ötesine geçmislerdir. Avrupa’ya ilk gittiklerinde emek yogun islerde çalisarak hayata tutunma mücadelesi veren kardeslerimiz, önlerine çikan tüm engellere ragmen bugün 40-50 yil önce hayal dahi edilemeyecek konumlara geldiler. Is hayatindan egitime, akademiden sivil topluma, siyasetten sanata farkli alanlarda elde ettiginiz basarilarla gurur duyuyoruz. Yurt disindaki insanlarimizin kimliklerini koruyarak saglikli entegrasyonu hedefleyen tüm çabalari destekledik, destekliyoruz. Türk diasporasi 25 yasin altinda 2 milyonluk genç nüfusa sahip. Hatta kimi ülkelerde besinci kusak evlatlarimizi görmeye basladik. Her yeni nesille birlikte maalesef ana vatanla olan bag da zayiflamaktadir. Türkçe anlama, konusma konusunda genlerimiz giderek daha fazla zorluk çekiyor. Dil ve kültür unutulunca da asimilasyon kaçinilmaz hale geliyor. Asimilasyona karsi en büyük silahimiz çocuklarimiza ana dillerini, kültürlerini ve medeniyet degerlerini ögretmektir. Avrupali Türkleri Türkiye’ye baglayan en saglam köprü Türkçe’dir” seklinde konustu.

Türkçenin önemine vurgu yapan Cumhurbaskani Erdogan, “Devletimizin resmi kurumlarinin yeni kusaklarin Türkçemize hakim olmalari ve çift dilli egitimin yayginlastirilmasi amaciyla yürüttügü çalismayi sizler zaten biliyorsunuz. Anaokulundan baslayarak üniversite egitimine kadar her seviyeye uygun programlarla Türkçe ögretimini tesvik ediyoruz. Ayrica gençlik kamplari, gezi programlari, diaspora gençlik bulusmalari, staj ve burs programlariyla kültürel hareketliligi canli tutuyoruz. Yurt disinda yasayan vatandaslarimizin Türkiye’deki hayatini kolaylastirmak adina da pek çok adim attik. Bizden önceki iktidarlar yurt disindaki kardeslerimizi sadece ülkenin döviz ihtiyaci oldugunda hatirladi. Biz ise güçlü Türkiye, güçlü diaspora siariyla göreve geldigimiz ilk günden beri sorunlariniza çözüm üretmeye, dertlerinize derman olmaya çalisiyoruz. Bugün kabinemizde, partimizde, Meclis’te ve Cumhurbaskanliginda sizlerin içinden gelen pek çok basarili arkadasimiz görev aliyor” dedi.

14-28 Mayis seçimleri öncesinde verdikleri sözlerin hepsinin arkasinda olduklarini vurgulayan Cumhurbaskani Erdogan, “Insallah bu sözleri de daha öncekiler gibi asama asama hayata geçirecegiz. Bu vesileyle sizlerin sahsinda Cumhurbaskani ve milletvekili seçimlerinde bize, partimize ve Cumhur Ittifaki’na destek veren tüm kardeslerimize yürekten tesekkür ediyorum. 14 Mayis’ta yüzde 53,72, 28 Mayis’ta yüzde 56,34’lük rekor katilim oranlariyla Türk diasporasi dünya çaginda bir basariya imza atti. Bu oy oranlariyla sadece bizim gurur kaynagi olmakla kalmadiniz, Batili ülkelere de çok anlamli bir demokrasi dersi verdiniz. Türk diasporasinin önümüzdeki yillarda Türkiye’nin geleceginde daha güçlü ve belirleyici bir aktör olacagina inaniyorum. Bunun için sizden birdiginize, beraberliginize ve kardesliginize çok siki sahip çikmanizi istiyorum. Yakinda Avrupa Parlamentosu seçmleri olacak. Sizin sesinizin o salonlarda yankilanmasi çok ama çok önemlidir. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanmayi ihmal etmeyin” açiklamasini yapti.
Kaynak: İHA