Saraçlik Son Ustasi Ile Yasiyor

Balikesir’in Sindirgi ilçesinde 78 yasindaki Nurettin Yilmazer, 8 yasindan bu yana ayni dükkanda 70 yildir dede yadigâri meslegi yasatmaya çalisiyor. Nurettin Usta ile Balikesir’de saraçlik meslegi de son temsilcisi ile yasiyor.

Saraçlik Son Ustasi Ile Yasiyor
1946 yilinda Bulgaristan’in Kircaali kentinde dünyaya gelen Nurettin Yilmazer, ailesinin 1951 yilinda Sindirgiya göçmesiyle beraber basladigi dede yadigâri meslegini 70 yildir devam ettiriyor. Motorlu tasitlarin az oldugu dönemde araba kosumlari, binek veya çeki at takimlarini dükkâninda yapan Yilmazer, simdilerde ise daha çok traktör ve kamyon brandasi ile kamp çadirlari dikip çoban torbasi ve köpek tasmasi üretiyor. Yilmazer, saraçlik meslegini kendisinin kesfetmedigini, bu meslegin atadan kalma bir miras oldugunu ifade ediyor. Dedesi ve babasinin da saraç oldugunu ve kendisinin üçüncü kusak oldugunu dile getiriyor.

Yilmazer, saraçlik mesleginin inceliklerine deginerek, "Bu peygamber meslegi, öyle güzel bir meslek ki yaptigin eser gibi, nasil insaat ustasi güzel bir ev yapiyor, bizde ata göre boynuna göre sirtina göre yaptiginiz zaman onlarla övünüyorduk. Herkes kasik yapar sapini ortaya getiremez, herkes hamut yapar hayvana göre yapamaz. Biz hayvanin boynunun ölçüsünü aliyorduk ona göre hamut yapiyorduk" seklinde konustu.

Zamaninda Türkiye’nin dört bir yanina hamut üretip gönderdigini ifade eden Yilmazer, “Türkiye geneline hamut gönderdim. 5,6 kisi çalisiyorduk Haftada yüz tane hamut yapiyorduk. Oradan Türkiye geneline sevk ediyorduk. Gayet de iyi yani ben meslegimden pisman degilim. Bizim gibi insanlari bulmak artik çok zor yani. Dagin basinda adam çift sürüyor. Dag bölgesindeyiz. Yine de atlar var, merkepler var, esekler var. Onlarin bir hamutu kirildigi zaman yine beni buluyorlar. Yoksa o adam o isi yapamayacak traktörün giremedigi yer” dedi.

Yilmazer meslegi sayesinde 3 çocugunu üniversite okuttugunu belirterek, "Allah’a çok sükür bu meslegin sayesinde 3 tane çocugum var, 3 çocuguma da üniversite okuttum. Ikisini ögretmen yaptim, birini veteriner hekim yaptim" dedi.

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte saraçlik mesleginin azaldigini belirten Yilmazer, "Eskiden her evde 1 at vardi, çift sürmek için veya 2 at vardi. Simdi her evde 1 traktör, 2 traktör var zaten o ata da ihtiyaç kalmadi o merkebe de o öküze de yani ve ondan sonra da bize de ihtiyaç kalmadi" diye ekledi.

Yilmazer, artik gençlerin meslegi tercih etmedigini belirterek, “Gençler simdi sanat ögrenmeye gelmiyorlar, para kazanmak istiyorlar. Önce soruyor zaten çocuk benim maasim kaç para olacak? Benim sigortami ödeyecek misin diyor" dedi.

Saraçlik mesleginin kültürel miras açisindan da önemine vurgu yaparak ve bu meslege meraki olan gençler için devletin bu tür meslekleri desteklemesi ve yasatmasi gerektigini ifade eden Yilmazer, "Sigortasini vermesi lazim, ayligini vermesi lazim, mecbur kosmasi lazim. Mademki ben sana bu ayligi orada veriyorum sen o ustanin yaninda ögreneceksin diye mecbur kosmasi lazim. Nalbantlikmis efendim saraçlikmis bunlar kapanan, kaybolan meslekler, semerciymis bu ustalari bulmak çok zor" seklinde konustu.

Yilmazer, mesleginden hiç pisman olmadigini ve bu meslegi sevgi ve tutkuyla sürdürdügünü belirterek, "Belki ileride altin gibi olacaklar ama simdi altin degiliz biz, simdi altinliktan çiktik" dedi.

Kaynak: İHA