Murat Kurum Açiklamasi 'Öyle Bir Istanbul Hayal Ediyoruz Ki; Trafik Çile Olmaktan Çikacak Sokaklari Güvenle Dolacak'

Istanbul Büyüksehir Belediye Baskan Adayi Murat Kurum, Küçükçekmece’de düzenlenen Caferiler ile Sahur programina katildi.

Istanbul Büyüksehir Belediye Baskan Adayi Murat Kurum’a Cumhur Ittifaki Küçükçekmece Belediye Baskan Adayi Aziz Yeniay, TBMM Komisyon Baskani Cüneyt Yüksel, Caferiler Dernegi Baskani Hasan Babur ve Türkiye Caferiler Lideri Selahattin Özgündüz eslik etti. Burada bir konusma yapan Murat Kurum, “Bundan yaklasik 2 - 2 buçuk ay önce yine burada dostlarimizla, kardeslerimizle bir araya gelmistik ve o zaman da kardeslerimizin taleplerini, bizden beklentilerini tek tek not aldik. Aslinda tüm Istanbul’da, kiymetli milletvekillerimizle birlikte 22 yildir da bu isleri çözmek için gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandi.

“1 Nisan’dan itibaren vatandasimizin talebini karsilayacagiz”

Inanç özgürlügüne sahip çikacaklarinin altini çizen Kurum, “Istanbul Türkiye’nin özeti. Anadolu’nun, Trakya’nin özetidir. Burasi 72 milletten insanimizin baris ve huzur içerisinde yasadigi kadim bir sehir. Farkli kültürleri, farkli renkleri bünyesinde barindiran aziz bir sehrimizdir. Istanbul’umuzun bu çesitliligi aslinda ayni zamanda kültürümüzü daha da zenginlestiriyor. Toplumumuzu daha bereketli, daha hosgörülü hale getiriyor. Bu sehre baktiginizda hep söylüyoruz; bu sehir bize Sultan Fatih’in emanetidir. Ve Fatih Sultan Mehmet sehri fethettiginde herkesin inanç özgürlügünü koruma altina almis, bunun teminatini da çikardigi fermanlarla vermistir. Iste bu anlayisin mirasçisi olarak diyoruz ki; inançlara saygi duymak, inanç özgürlügüne sahip çikmak hepimizin sorumlulugu altindadir” dedi.

Istanbul’da kardeslik ve baris hukukunu koruyacagini belirten Kurum, “Bizler de 1 Nisan’dan itibaren bu sehirde yasayan her bir vatandasimizin talebini, istegini karsilayacagiz. Bizim hizmet anlayisimiz kimin nereli olduguna ve neye nasil inandigina göre degil, herkesin belediyecilik hizmetlerinden esit ve adil yararlanmasi esasina göre olacak. Bütün ilçeleri, semtleri, mahalleleri caddeleri ve sokaklari bir görecegiz. Hiçbir yeri bir digerinin üzerinde görmeyecegiz. Herkes bizim biricigimizdir, özümüzdür, canimizdir. Ve herkesi kardes olarak görecegiz. Bu sehirde kardeslik hukukunu ve baris iklimini daha fazla koruyacak ve daha da güçlendirecegiz” seklinde konustu.



“Öyle bir Istanbul hayal ediyoruz ki; trafik çile olmaktan çikacak sokaklari güvenle dolacak”

Istanbul’un kendi halina terk edilemeyecegini vurgulayan Kurum, “90 gündür sahadayiz. Askla, sevkle, büyük bir heyecanla Istanbul’umuzu ayaga kaldirmak için çalisiyoruz. Simdi bu askla, bu suurla Istanbul’umuzu ayaga kaldirmak için, Istanbul’un bes yillik fetret devrini bitirmek için sahadayiz. Istanbul’umuza, hayallerimizin oldugu bu aziz sehre hizmetkar olmak için yollardayiz. Biz biliyoruz ki, ancak samimi hayaller muradina kavusur. Simdi bu kardesinizin, Murat Kurum’un da bir hayali var. Öyle bir Istanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endisesi kalmayacak, bütün yuvalarimiz güvenli hale gelecek. Öyle bir Istanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çikacak. Öyle bir Istanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarinin huzur ve güvenle doldugu, gençlerin gelecege umutla baktigi, kimsenin kendini yalniz hissetmedigi bir Istanbul. Size söz veriyoruz; biz Istanbul’umuzu asla ve asla kendi haline terk etmeyecegiz. Milletimizin her aninda hep yaninda olacagiz. Bu söz, onlarin verip de tutmadiklari sözlere benzemez. Bu söz, eser adamlarinin sözüdür, bu söz saglam adamlarin sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür” diye konustu.



“Ayni acilar bir daha yasanmasin diye Istanbul’u depreme hazir hale getirmeliyiz”

Murat Kurum, 5 yillik bakanlik döneminde kimseyi ötekilestirmeden milletin taleplerini yerine getirdigini belirtti.

Istanbul’da deprem acisinin yasanmamasi için gece gündüz çalisacagini söyleyen Kurum, “Hayalimizi, ‘Istanbul Vizyonu’ projemizle paylastik. Istiyoruz ki; Istanbul’da deprem çilesi olmasin. Biz bir deprem sehriyiz, deprem sehrinde depremle mücadele ederek vatandasimizin canini, mali korunsun. Yasadigimiz su son bir asirdaki depremlerde 153 bin canimizi kaybettik. Ben o acilari bizzat yasamis bir kardesinizim. Oraya gittigimizde inanin o acilari, o feryatlari duydugumuzda artik her seyin bittigi an oluyor. Hiçbir seyin kiymeti yok, hiçbir seyin önemi yok. Orada hatiralariniz, yakinlariniz kayboluyor. Hani kizinizi gelin edersiniz o evde bir hatiramiz vardir degil mi, büyüdügünüz, çocuklugunuzu yasadiginiz mahallede bir hatiramiz vardir. Oradaki agaç size bir sey anlatir, sokak sizin gençlik yillarinizda arkadaslarinizla vakit geçirdiginiz sokaktir. Oglumuzu askere göndeririz gururla ama o gün geldiginde maalesef o hatiralarin yok oldugu bir manzarayla karsilasiyoruz. Istiyoruz ki; bu acilar bir daha yasanmasin. Yasanmamasi adina da çalisip çabalayip Istanbul’u depreme hazir hale getirmemiz lazim. Burada yapilmasi gereken tek sey, depremle mücadele etmektir. Gerçekten bir milli güvenlik meselesidir, beka sorunudur. Bu sorunu halletmek için de çalismak gerekir, çabalamak gerekir. Milletiyle el ele verip nasil asrin felaketinde tüm kardeslerimiz, 85 milyon depremzede illerimiz için mücadele ettiyse, ayni anlayisla Istanbul’u da ayaga kaldirmak için mücadele etmek durumundayiz. Ben 5 yillik bakanlik görevinde, 9 yillik genel müdürlük görevimde bu anlayisla çalistim. Kimseyi ötekilestirmeden, kimseyi ayristirmadan milletimizin bizden beklentisi neyse o beklentiyi gerçeklestirebilmek için gece gündüz mücadele ettim. Buradaki liyakatli kadrolarla yaptik” ifadelerini kullandi.

“Asrin felaketini yasayan kardeslerimizin evleri 1 yil sonra teslim edilmeye baslandi”

11 ili etkileyen 6 Subat depremlerinde yasadiklarini anlatan Murat Kurum, vatandasa verdigi sözleri tuttugunun altini çizdi. Muhalefetin, ‘yapamazsiniz, bitiremezsiniz’ dedigini hatirlatan Kurum, “Göreve basladiktan 6 ay sonra Elazig’da, Malatya’da depremde biz sokakta vatandasimizla birlikteydik. Birileri o günlerde kayaga gittiginde, biz Elazig’in, Malatya’nin konutlarini yapiyorduk. Ardindan Kastamonu’da, Bartin’da, Rize’de seller oldu ve biz yine oradaydik. Milletimize bir söz verdik, hamdolsun o sözü tuttuk, gerçeklestirdik. En son asrin felaketinde de 6 Subat’ta çok aci bir güne uyandik. 11 ilde hep beraber üzüldügümüz, hep beraber agladigimiz ama o az önce anlattigim hayatin yeni resmini çizerek bir taraftan da mücadele verdik. Birileri o zaman agiz dolusu vaatler verdiler, ‘bu isleri yapamazsiniz, bitiremezsiniz’ dediler ama biz milletimizle el ele verdik. 3 ayda 180 bin konutun insasini baslattik. Bir yil geçti, oradaki afetzede kardeslerimiz yeni evlerine kavustu. Huzurla, güvenle simdi yeni evlerinde yasiyorlar. Çaresizlik kadar zor bir durum yok. O yüzden biz gelecegimizi hep birlikte çizmek zorundayiz, mücadele edecegiz. Üstümüze düsen vazifeyi yapacagiz, takdir Rabbimizindir. Bekleyip duramayiz, burada mücadeleyi 31 Mart’ta sandiga gittigimizde birlikte verecegiz. Sandiga gittigimizde Istanbul’da deprem çilesi bitsin mi, trafikte yasadigimiz o sorun artik Istanbul’un gündeminden tamamen kalksin mi, bunun kararini verecegiz. Burada mesele Istanbul, mesele Istanbul’un gelecegi. Biz istiyoruz ki; Istanbul’da yasayan her bir kardesimiz huzur içerisinde, güven içerisinde yasasin. Bu sehir hepimizin, paylasilmayacak hiçbir seyimiz yok. Her seyi paylasiriz yeter ki o samimiyeti, o içtenligi hep birlikte gösterin. Be Istanbul’umuzu, ne de 81 ilimizi asla ve asla kendi haline terk etmedik. Milletimizin her aninda hep yaninda olduk ve milletimize bir söz verdik. Dedik ki; ‘Gazi Mustafa Kemal’in hayal ettigi o muasir medeniyetler seviyesine ülkemizi çikarmak için gece gündüz çalisacagiz.’ 22 yildir da bu sözleri tutmak için çalisip, çabaliyoruz. Bu söz, açik söylüyorum 81 ile gitmis, 550’yi askin ziyaret gerçeklestirmis ve her afette milletin yaninda olmus bir kardesinizin sözü. Millete söz vermis; ‘bir yil içerisinde saglam, güvenlikli konutlarinizi yapacagiz’ deyip o konutlari teslim etmis, 5 yillik süreçte 365 bin sosyal konutu baslatmis, Istanbul’da 173 bin kentsel dönüsüm projesini 39 ilçede vatandaslarimizin rizasi çerçevesinde yürütmüs bir kardesinizin sözü. 81 ile hizmeti olan, eseri olan bir kardesiniz olarak ifade ediyorum ve o yüzden bugün Istanbul’a bir söz veriyorum; bu söz Murat Kurum sözü, bu söz eser adamlarinin sözü, bu söz saglam adamlarin sözü” dedi.



“Verilen vaatler bile hatirlanmiyor, verilen sözlerin unutuldugu bir Istanbul sürecini yasiyoruz”

Istanbul’un hakkinin Istanbul’a verilmesi gerektigini, vurgulayan Kurum, “Biz hep sözlerimizi tutarak, eserlerimizle milletimizin karsisina çiktik. Bundan sonraki süreçte de biz hiçbir zaman alginin, polemiklerin içerisinde olmayacagiz. Dedikodularin tarafinda olmayacagiz. Hep is yapan, eser yapan tarafta olacagiz. Bugün buraya gelip sizlere bir söz veriyorsak, o sözü tutmak için gece gündüz sokakta olacagiz, milletimizin yaninda olacagiz. Biz böyle çalistik ve 1 Nisan’dan sonra da bu kardesiniz bu anlayisla çalisacak. Herkesi kucaklayan, herkese o samimiyeti, sevgiyi gösteren, söz verip o sözleri unutmayan, sözleri gerçeklestirmek için tüm arkadaslariyla çalisan anlayista olacak. Her gün sunu duyacaksiniz; ‘acaba Murat Kurum ve arkadaslari bugün nerenin temelini atiyorlar?’, ‘Murat Kurum ve arkadaslari bugün nerenin açilisini yapiyorlar.’ 5 yillik fetret dönemini sizlerle birlikte bitirecegiz. Bugün verilen vaatler bile hatirlanmiyor, verilen sözlerin unutuldugu bir Istanbul sürecini yasiyoruz. Istanbul sevgi bekler, sefkat bekler, ilgi bekler, alaka bekler. Istanbul hiç kimsenin bir rant araci olamaz, Istanbul bir basamak olarak görülemez, Istanbul’un kaynaklari Cumhuriyet Halk Partili Belediye’nin yaptigi gibi, kendi geleceginiz için harcanmaz. Istanbul’un hakkini Istanbul’a vereceksiniz, Istanbullulara vereceksiniz. 5 yillik süreçte Istanbul Büyüksehir Belediyesi buradaki meydani yapsaydi kötü mü olurdu? Biz bugün derdik ki; ‘geldik hakikaten adamlar çalismis, yapmislar.’ Halbuki bugün burada neyi konusuyoruz; Aziz Yeniay Baskan’im zamaninda baslatilan camimizin, külliyemizin insaatinin niye yarim kaldigini konusuyoruz. Ne zaman baslamis temeli; 2009’da. Burada Büyüksehir Belediyesi’nin destegi olsa, çok daha güzel bir sekilde bu ihtiyaçlarimizi gidersek, ibadetlerimizi yapsak kötü mü olacak?” dedi.

Murat Kurum, 2019’da verdigi vaatleri unutan mevcut IBB Baskani Ekrem Imamoglu’nu elestirdi.

Kurum, “Hani her sey güzel olacakti? Hani herkes mutlu olacakti, huzurlu olacakti? Nerede bu sözler, hepsi unutuldu. Bugünü unutmayin, ben buraya geldim ve hocam diyor ki; avlunun yapilmasi lazim. Hocam diyor ki; bizim gençlerimizin, çocuklarimizin spor tesisinde huzurla vakit geçirmesi lazim. Ben de diyorum ki; ‘ben Murat Kurum’sam, Istanbul Büyüksehir Belediyesi Baskanligina oturdugumda burada Caferi kardeslerimizin hiçbir endisesi olmayacak. Sizlerle birlikte eyleme geçecegiz. Ne eksigimiz varsa, ne sorunumuz varsa masada oturacagiz birlikte karar verecegiz. Birlikte o icraatlarimizi yapacagiz. Bizim çalisma anlayisimiz bu. Ki; bir önceki ziyaretimizde de ayni anlayisla buraya geldik. Bundan sonra da 1 Nisan sabahi biz bu anlayistan hiç ama hiç uzaklasacagiz. Mesele Murat Kurum meselesi degil, mesele evlatlarimizin, çocuklarimizin gelecek meselesi. Bu ülkenin huzuru, bu ülkenin güvenligi, bu sehirde yasayan her bir insanimizin gelecege güvenle bakmasi. Biz bunun için çalisiyoruz, çabaliyoruz.” seklinde konustu.



“Sel oldugunda ne ilçe Belediyesi vardi ne de Büyüksehir Belediyesi”

Küçükçekmecelilerin selde mevcut IBB yönetimi tarafindan yalniz birakildigini söyleyen Murat Kurum, “31 Mart geldiginde, bir tarafta 5 yillik süreçte Istanbul’a unutanlar olacak, diger tarafta 5 yillik süreçte 81 ile gitmis ve hizmet yapmis bu kardesiniz olacak. Bir tarafta 230 km metro sözü verip 17,88 km metro yapanlar, bir tarafta da Istanbul’un trafik çilesini bitirecek bu kardesiniz olacak. Bir tarafta Istanbul’un kaynaklarini israf edenler olacak, diger tarafta Istanbul’un kaynaklari ‘yetimin hakkidir’ diyerek kendi mali gibi koruyacak, kollayacak olan bu kardesiniz olacak. Küçükçekmece’nin hali ortada, 5 yillik süreçte maalesef bizim biraktigimiz dönemden geriye gitmis. Halbuki ne ugraslar verdik. Ben burada yasadim, burada çalistim. Birçok sokakta emegim var, alin terim var. Okullar yaptim, hastaneler yaptik, konutlar yaptim, parklar yaptim. Üstüne sen de bir sey koy. Sel oldugunda buraya geldim, milletvekili vatandaslarimizin ne ihtiyaci var diye geldim, baktim ne ilçe Belediyesi var, ne de Büyüksehir Belediyesi var. Sen selde gelmeyeceksin, karda balikçida büyükelçiyle yemek yiyeceksin, vatandasin zor gününde tatilde olacaksin, sen ne zaman Belediye Baskanligi yapacaksin. Böyle bir anlayisla Istanbul yönetilebilir mi? Böylesi aziz bir sehre hizmet edilebilir mi?” ifadelerini kullandi.

“31 Mart’ta gelin, saglam Istanbul’dan yana olun”

Istanbullu seçmene, ‘sehrine oy ver ki; hizmet bulsun’ diyerek seslenen Kurum, “Buradan Istanbul’umuzun güzel insanlarina sesleniyorum. 31 Mart’ta gelin, Gerçek Belediyecilikten yana olun. 31 Mart’ta gelin, Istanbul’un geleceginden yana olun. 31 Mart’ta gelin, saglam Istanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Hizmet görürse yeserir, emek verilirse fidan olur, karsilik bulursa orman olur. Haydi Istanbul sehrine oy ver. Sehrine oy ver ki, Istanbul; hizmet bulsun, huzur bulsun, mutluluk bulsun. Sen yaparsin, sen cesursun. Çünkü sen Istanbul’sun. Istanbul’un gelecegine sahip çikalim. Belediye baskanina ulasamama, hizmetleri alamama veya bu hizmetleri alamadigindan dolayi hiçbir Caferi kardesimizin boynu öne edilmeyecek. Hep birlikte kazanacagiz” diye konustu.