Çocuklarin Okula Mutlu Baslamalari Tüm Hayatlarini Olumlu Etkiliyor

Uzmanlar, çocuklarin motive bir sekilde okul hayatina baslamalarinin hayatlarinin geri kalanini da etkiledigini söyledi.

Çocuklarin Okula Mutlu Baslamalari Tüm Hayatlarini Olumlu Etkiliyor
Medicana Sivas Hastanesi Uzman Psikologu Begüm Özkaya, çocuklarin okula saglikli ve mutlu bir baslangiç yapmalarinin tüm hayatlarini olumlu yönde etkiledigini ifade etti.

Özkaya, okul zamani geldiginde çogu çocugun sosyal, akademik, duygusal stres altina girdigini ifade ederek, “Stres kisinin üzerinde hissettigi baski ve gerginlik durumudur. Bu anlamda günlük yasamin bir parçasi sayilabilir. Ister çocuk olsun, ister yetiskin fark etmez stresi büyük ölçüde yasarlar. Fakat özellikle çocuklar stresle nasil mücadele edeceklerini bilemedikleri için daha zor bir sürecin içine girerler. Yaz tatili, stresli ve anksiyeteli çocuklar için büyük bir rahatlama dönemidir. Okul zamani geldigi zaman çogu çocuk sosyal, akademik, duygusal stres altina girer. Ailesine bagli ve evde vakit geçirmeyi seven çocuklarda daha sik görülen stres ve kaygi, genellikle anne ve babadan ayrilmak istememenin sonucunda meydana gelmektedir. Bu strese neden olan diger faktörler ise çocugun okulda basarisiz olma korkusudur. Bu korku, çocugun okula karsi bakis açisini olumsuz yönde etkilemekte ve okula karsi bir korku ve kaygi beslemesine neden olmaktadir. Aksamdan baslayan mide bulantilari, halsizlikler, geçmek bilmeyen karin agrisi, bas agrisi ve bas dönmesi gibi bahaneler türetirler. Okula yeni baslamis çocuklarin yani sira lise çaginda dahi bu tip bahaneler üreten ögrencilere sikça rastlamaktayiz” dedi.



“Okula baslayacak çocuklarin stresi azaltilabilir”

Özkaya, okula baslayacak çocuklarin korkulari, stresleri ve kaygilarinin anlasilabilir ve azaltilabilir oldugunu söyleyerek, “Fakat ne yazik ki bunlarin çogu da aileleri tarafindan anlasilmiyor ve yardim edilemiyor. Okul kaygisi tasiyan çocuklar genellikle okulda bulunduklari saatler içinde anne veya babasinin da onlarla birlikte olmasini isterler. Anne veya babasinin gitmesi durumunda aglama krizine girerler ve okulda kalmayi kabul etmezler. Derse odaklanmakta güçlük çeken bu çocuklar, ögretmeninin anlattiklarina adapte olamazlar. Bunlarla birlikte çocugun saglik durumu da yasadigi bu streste, okula alisma sürecinde büyük önem tasimaktadir. Çünkü çocuklarin okula saglikli ve mutlu bir baslangiç yapmasi, tüm hayatlarini olumlu yönde etkilemektedir. Basarili bir okul sezonu için çocuklarin yeni döneme saglikli bir baslangiç yapmasi gerekmektedir. Okul öncesi yapilacak genel taramalar çocuklarin verimli bir okul dönemi geçirmesine katkida bulunurken; eriskin dönemde karsilasilabilecek pek çok hastaligin önlenmesini saglamaktadir. Anne babalarin göz sagligindan kemik gelisimine, kan degerlerinden isitme durumlarina kadar çocuklarinin sagligindan emin olmalari çocuklari için büyük önem tasimaktadir” diye konustu.



“Bahanesi olan çocuklar okuldan alinip eve götürülmemeli”

Özkaya, bahanesi olan çocuklarin okuldan alinip eve götürülmemesi gerektigini belirterek, "Çocuklarin yasadiklari bu stres göz ardi edilmesi yerine ortadan kaldirmak için ona destek olmak gerekir. Özellikle bu destek ailesi ve ögretmeni tarafindan saglanmalidir. Okul çagindaki çocuklarin birçogunun ortak bahaneleri olarak kabul edilen bu durumda çocuk okuldan alinip eve götürülmemelidir. Aksi halde ileriki dönemlerde bu durumunu kullanmaya baslayan çocuk aglama krizlerine girer ve okulda kalmama konusunda asiri israrci tavirlarini sürdürmeye devam edebilir. Anne babalar çocuklarina okulun güzelliklerinden bahsetmeli ve gerekirse kendilerinin okula ilk basladiklari dönemdeki hatiralarini anlatmalilardir. Bazi ebeveynlerin çocuklarinin bu israrci davranislari konusunda kaygiya düsmeleri ve kendilerini suçlu hissederek çocuklarini okuldan aldiklari görülmektedir. Bu bir yillik erteleme sürecinde çocuk bu durumu kullanmaya devam eder ve aglayarak her istedigini yaptirabilecegi düsüncesine kapilabilir. Bu nedenle ebeveynlerin bu konuda oldukça tutarli ve disiplinli davranmalari önerilmektedir” ifadelerini kullandi.

“Aileler sürekli çocuklariyla okulun güzellikleri ve faydasi hakkinda konusmali”

Özkaya, ailelerin çocuklariyla sürekli okulun güzellikleri ve faydasi hakkinda konusmalari gerektigine deginerek, “Okula gitmemekte israrci olan çocuklari okuldan almanin yanlis oldugu kadar sürekli olarak ödüllendirmekte oldukça yanlis bir davranis olacaktir. Çünkü ceza ve ödül sisteminin sik sik kullanilmasi dogru degildir. Aksi halde çocuk okula her gidisinde elde ettigi ödülü rüsvet olarak algilayacak ve zamanla bu durumu kullanacaktir. Gerekli oldugunda çocugunuzu basit ve küçük seylerle ödüllendirebilirsiniz. Sorunlari konusarak halletmek, onun fikirlerini almak ve evde belirli bir denge olusturmak adina bir düzen olusturulmalidir. Onula sohbet etmek, onu anladiginizi göstererek çocugunuz okulun gerekli ve önemli bir yer oldugunu kavramakta güçlük çekmeyecektir. Ebeveynler olarak size düsen en önemli görev, bu süreç içinde oldukça sabirli davranmaktir. Çocugunuzla sürekli okulun güzellikleri ve faydasi hakkinda konusmali, gerekirse kendi okul fotograflarinizi göstermelisiniz. Birlikte okul alisverisine çikin ve alisveris sirasinda onun da fikirlerini almayi ihmal etmeyiniz. Okula gitmemek için üretilen hastalik bahaneleri karsisinda evde kaldigi zaman televizyon izleme ve oyun oynama sürelerinin kisitli olacagi konusunda uyarilarda bulunmak gerekir. Hasta oldugu için yatip dinlenecegini ve bu durumun onun için sikici olacagi belirtilmelidir. Okula gitmenin ve arkadaslari ile teneffüste birlikte vakit geçirmenin daha eglenceli olacagini belirtmeniz onu bu bahanelerden vazgeçirecektir. Ayrica okula baslamadan önce çocugunuzun saglik kontrollerini yaptirmayi unutmayin. Saglam arkadasliklar kurmak da okuldaki stresi azaltmada en önemli yöntemlerden biridir. Ayrica okul disi etkinliklerin sayisini artirmak, spor, egzersiz ve hobi etkinliklerini arttirmak okul stresi ile basa çikmayi saglar” seklinde konustu.

Kaynak: İHA