Delilden Suçluya Ulasip, Adalete Teslim Edilmesini Sagliyorlar

Suç teskil eden olaylarda elde edilen delillerle faillerin adalete teslim edilmesinde önemli rol oynayan olay yeri inceleme uzmanlari, ’Delile olan güven devlete olan güvendir’ ilkesi dogrultusunda görev yaparak, adaletin saglanmasina büyük katki sunuyor. Kayseri Il Emniyet Müdürlügü Olay Yeri Inceleme Sube Müdürlügü, bu yilin ilk 8 ayinda kan, kil, tükürük, izmarit, patlayici maddeler, toprak-cam parçalari, parmak izi, avuç izi, araç lastik izi ve alet izi gibi delilerle 579 olayi aydinlatarak, 739 süphelinin adalete teslim edilmesini sagladi.

Olay Yeri Inceleme birimleri, kanunlarda kendisine verilen yetkiler dogrultusunda meydana gelen bir olayin aydinlatilmasi için olay yerinde delil niteligi tasiyabilecek her türlü iz, eser ve emarenin bilimsel ve teknik yöntemler kullanilarak arastirilmasi, elde edilen bulgularin tespiti, kayit altina alinmasi ve dokümantasyonu, toplanmasi, muhafazasi ve ilgili yerlere gönderilmesi islemlerini yerine getiriyor. 17 yildir sahada görev yapan Kayseri Il Emniyet Müdürlügü Olay Yeri Inceleme Sube Müdürlügü Büro Amiri Komiser Abdullah Gökkaya, sehirde 1 milyonu askin bir nüfusa hizmet verdiklerini söyledi.

Suçun önlenmesinin önemli oldugu kadar islenmis olan bir suçun tahkikatinin yapilmasi, olayla alakali delillerin toplanmasi ve gerekli arastirma sorusturmanin da öneminin büyük oldugunu kaydeden Gökkaya, "Sube müdürlügümüz ilimiz merkezde 5 ilçede, 5 tane de dis ilçemizde olmak üzere 1 milyonun üzerinde bir nüfusa hizmet vermektedir. Kayseri, ülkemizin ortasinda bulunan ve diger illere geçis güzergahinda tarihi turistik altyapisi olan, sanayisi gelismis, 1 milyonun üzerinde nüfusu olan bir sehrimizdir. Bilindigi gibi insanin temel yasamsal ihtiyaçlarindan sonra ilk gereksinimi güvenlik ihtiyacidir. Emniyet Müdürlügümüze bagli genel asayis ve düzeni saglamakla sorumlu tüm personelimiz sehrimizin güvenligi ve huzuru için gece gündüz fedakârca çalismaktadir. Fakat tüm önleyici önlemlere ragmen suçun meydana geldigi andan itibaren adli polislik dedigimiz husus baslamaktadir. Suçun önlenmesi önemli oldugu kadar islenmis olan bir suçun tahkikatinin yapilmasi, olayla alakali delillerin toplanmasi ve gerekli arastirma sorusturmanin da önemi büyüktür. Olay yeri inceleme; adli niteligi olan bir olayin meydana geldigi yerde süpheli, müsteki veya suçtan zarar gören kisi ile olay yeri arasindaki iliskiyi kurmaya yarayan suçta kullanilan materyallerin ve bulgularin çagin gerektirdigi çerçevede bilimsel ve teknik yöntemleri kullanarak olayin çözümüne katki saglayan, uzman personel tarafindan olay yerinde tespiti, muhafazasi ve toplanmasini içeren bir çalisma alanidir. Olay yeri inceleme meydana gelen adli olaylara gider. Bunlar genelde asayis yönünden mala ve cana karsi islenen suçlar ile konularina göre organize, terör ve narkotik suçlar da olay yeri incelemenin gittigi ve inceleme yaptigi olaylar arasindadir" dedi.



"Elde edilen delillerle 579 olay aydinlatildi"

Olay Yeri Inceleme Sube Müdürlügü olarak yilin 8 ayinda yapilan çalismalarda 589 olayin aydinlatildigini ve bu olaylara karisan 739 süphelinin tespit edildigini aktaran Gökkaya, "2022 yilinda olay yeri inceleme alanina giren olaylardan elde edilen delillerden bin 167 olay aydinlatilmis, bin 600 süpheli tespit edilmistir. Ayrica 3 bin 558 kisinin parmak izi alinarak, 722 kisinin sahte kimlik kullandigi anlasilmis, konu adli birimlere intikal ettirilmistir. 2023 yilinin ilk sekiz ayinda olay yeri inceleme alanina giren olaylardan elde edilen delillerden 579 olay aydinlatilmis olup, 739 süpheli tespit edilmistir. Ayrica bin 352 kisinin parmak izi alinarak, 192 kisinin sahte kimlik kullandigi anlasilmis, konu adli birimlere intikal ettirilmistir" ifadelerini kullandi.

Olay yerinde bulunan her seyin delil olabilecegine dikkat çeken Komiser Abdullah Gökkaya, "Meydana gelen olaylarda zaten ilk ekip dedigimiz o bölgeye en yakin durumda bulunan arkadaslarimiz en hizli bir sekilde olay yerine intikal ederler. Eger bu olay çalisma alanimiza giriyorsa ilgili birimlere haber vererek ve hukuki altyapisini olusturarak bizlerden ekip talep ederler. Bizler için öncelikli olarak meydana gelen bir olayda inceleme yapilacak alanin yani olay yerinin güvenligi önemlidir. Personelimizin can güvenligini ön planda tutarak olay yerlerine yaklasiriz. Akabinde insan unsuru muhakkak çok önemlidir. Eger bir olayda mevzubahis bir insan hayati ise olaya ilk giden ekiplerimiz gerekli yerlere hizli bir sekilde haber vererek olayin durumuna göre yarali kisinin ilk saglik muayenesi ve sevkini gerçeklestirmek durumundadir. Daha sonra olay yerinde bulunan ve bizler için çok önemli olan delillerin güvenligi önemlidir. Olay yerinde her türlü delil bulunabilir. Olayin niteligine göre kan, kil, tükürük, izmarit gibi biyolojik deliller, patlayici maddeler, boyalar ve toprak-cam parçalari, uyusturucu maddeler ve yanici yakici maddeler kimyasal deliller, elle tutulup gözle görülebilen fiziksel deliller ve parmak izi avuç izi araç lastik izi ve alet izi gibi iz deliler bulunur. Olay yerine giden ilk ekiplerimiz olay yerini ve delilleri ne kadar iyi korur ve muhafaza altina alirsa yapilan çalismalar o denli basarili olur ve bizi sonuca ulastirir. Bu yüzden olay yerinin ilk hali ile ayni durumda kalmasi ve delillerin yerinin degismemesi büyük önem arz etmektedir. Zaten bizlerin vatandasa da tavsiyesi; meydana gelen adli bir olay ile karsilastiklarinda olay yerini bozacak davranislarda bulunmamalari ve süratle kolluk birimlerini olaydan haberdar etmeleridir" seklinde konustu.



"Delile olan güven devlete olan güvendir"

Olay yerinde elde edilen delillerin dilsiz birer tanik oldugunu ifade eden Gökkaya, bu delillerin hakim ve savcilara verecekleri kararlarda fayda sagladigini dile getirdi. Gerek personel tecrübesi, gerek kullanilan malzeme olarak dünyanin gelismis ülkelerinden daha ileride olduklarini da sözlerine ekleyen Gökkaya, "Hukuk sistemimizde serbest delil sistemi mevcuttur. Yani olay yerinde bulunan her sey gerçekçi ve mantikli, olayi temsil edici ve hukuka uygun olmasi durumunda delil niteligi tasiyabilir. Zaten mevzuatimizda da belirtildigi gibi hukuka aykiri olarak elde edilen deliller, delil niteligi tasimaz. Delilden süpheliye gitme ilkesi hukuk devleti anlayisiyla hukukun temel ilkelerine ve evrensel hukuk kurallarina uygun anayasal hak olan masumiyet karinesinin korunmasina fayda saglar. Masumiyet karinesi suçsuz bireyin hak ve hukukunu korur. Bir kimsenin suçlulugu ancak ortaya konacak maddi delillerin varligiyla tespit edilir. Olay yeri inceleme uzmani yaklasik üç ay teorik ve uygulamali egitimden geçerek uzmanlik kazanir. Teskilatimizin birimlerinde en uzun süre egitim alan birimlerimizden biridir olay yeri inceleme uzmanlik egitimi. Bir olay ekiplerimize intikal ettiginde çok seri bir sekilde olay yerine gideriz. Uzman arkadaslarimiz öncelikle olay yeri güvenligini ve kendi güvenliklerini kontrol ederek olay yerini gözlemlerler. Daha sonra aldiklari uzmanlik egitimleri ve tecrübeleri ile delillerin arastirilmasi tespiti ve toplanmasi ile olay yerinin incelemesini yaparlar. Subemize intikal ettirdigimiz bulgular niteliklerine göre ayrilarak biyolojik, kimyasal ve iz bulgular olarak ayrilarak ilgili laboratuvarlara sevkini saglariz. Subemizde getirdigimiz materyallerden laboratuvarimizda karanlik odada UV isikla çesitli dalgalarda isik kaynagi ile parmak izleri ve avuç izleri elde ederiz. Olay yerinde elde ettigimiz ve laboratuvarda elde ettigimiz parmak ve avuç izleri tüm Türkiye’de milyonlarca parmak izi ve avuç izi olan sistemimizde karsilastirmasi yapilir. Yerli ve milli olarak programlanan Biyometrik Veri Yönetim sistemimizin de devreye girmesi ile olay yerinde elde edilen delillerden daha da hizli süphelilere ulasilmasi saglanacaktir. Böylece ’Delile olan güven devlete olan güvendir’ ilkesi istikametinde adalet mekanizmasinin daha hizli etkin ve adil islemesi ile hukuk devletine olan güven ve baglilik artacak suçlularin hak ettigi cezayi almasi vicdanlari rahatlatacaktir. Olay yerinde elde edilen deliller dilsiz birer tanik gibidirler. Olayin çözümüne suçlarin gerçeklestirdigi suçlari ne sekilde isledigine yardimci olarak hakim ve savcilarimiza verecekleri kararlarda fayda saglayacaktir. Ülkemizin jeopolitik konumu dolayisiyla büyük olaylardaki olay yeri inceleme çalismalarinda gerek bilgi gerek tecrübe ve kullanilan malzeme anlaminda dünya ülkeleri ile ayni seviyede hatta bazi gelismis ülkelerden de ileri durumdayiz" dedi.

6 Subat’ta Kahramanmaras’ta meydana gelen ve 11 ilde yikima neden olan depremlerde hayatini kaybeden vatandaslarin kimlik tespitinin yapilarak cenazelerin ailelerine teslim edildigini de sözlerine ekleyen Gökkaya, "Ülkemizde meydana gelen Kahramanmaras merkezli depremlerde binlerce vatandasimiz hayatini kaybetmisti. Olayin duyulmasi ile birlikte Kriminal Daire Baskanligimiz organizesinde hizli bir sekilde tüm Türkiye’deki olay yeri inceleme uzmanlari bölgeye sevk edilmistir. Bu çerçevede da ilimizden Malatya, Kahramanmaras, Hatay ve Adiyaman illerine uzman personel görevlendirmesi yapilmistir. Depremde hayatini kaybeden vatandaslarimizin büyük çogunlugunun kimlik tespiti uzman personellerimizin azimli ve gayretli çalismalari neticesinde alinan parmak izlerinden yapilmis ve cenazeler ailelerine teslim edilmistir. Parmak izlerinden kimlik tespiti yapilamayan vatandaslarimizin ise parmak izlerinin yaninda ayrica DNA için örnekler alinmaktadir. Daha sonraki süreçte de bunlarin DNA eslesmeleri oldugunda kimlik tespitleri yapilmaktadir. Hayatini kaybeden vatandaslarimizin kimlik tespitlerinin yapilarak ailelerine teslim edilmesi ve dini vecibelere göre defin islemlerinin yapilmasi ailelerin acilarini bir nebze de olsa dindirmektedir. Ayrica kimlik tespiti insanlarin öldükten sonraki yasal haklarini da korumakta ve hukuki ihtilaflarin çözümüne katki saglamaktadir" diye konustu.



"Duygusal olarak en zorlandigimiz olaylar meslektaslarimizin sehit düstügü olaylardir"

Normal bir insanin duygusal ve ruhen etkilenebilecegi olaylarla karsilastiklarini ancak kendilerinin sogukkanliliklarini koruyarak gerekli profesyonellikle olaylari incelediklerini aktaran Olay Yeri Inceleme Sube Müdürlügü Büro Amiri Abdullah Gökkaya, duygusal olarak en çok zorlandiklari olaylarin ise vatandasin huzuru için birlikte görev yaptiklari meslektaslarinin sehit düstügü olaylar oldugunu belirtti.

Gökkaya, "Olay yeri inceleme olarak büyük veya küçük çapta mala ve cana karsi çok farkli nitelikle olaylari incelemekteyiz. Bazen bir patlama, bazen bir yaralama, adam öldürme, bogulma terör olaylari gibi. Fiziki ve psikolojik olarak çok zorlu sartlarda vakalarla karsilasmaktayiz. Normal bir insanin bedenen ve ruhen etkilenebilecegi olaylar bunlar. Bizler bu olaylarda sogukkanliligimizi koruyarak ve yaptigimiz çalismalarda bunu isimizin bir geregi olarak görmek durumundayiz. Aldigimiz egitimlerin karsiligini vermek durumundayiz. Kamuoyunun vicdanini da yaralayan yasanilan her aci ve üzüntü verici olaylarda empati yapmayarak gerekli profesyonellik ile olaylari inceliyoruz. Fakat 24 saat vatandaslarimizin huzuru için birlikte görev yaptigimiz arkadaslarimizin ve meslektaslarimizin yaralandigi veya hayatini kaybederek sehit düstügü olaylar da duygusal olarak zorlandigimiz olaylardir" ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA