Rektör Prof. Dr. Süleyman Kiziltoprak Açiklamasi 'Kütüphaneler Devletlerin Hafizasidir'

Kütahya Dumlupinar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kiziltoprak, kütüphanelerin devletlerin birer hafizasi oldugunu söyledi.

Rektör Prof. Dr. Süleyman Kiziltoprak Açiklamasi 'Kütüphaneler Devletlerin Hafizasidir'
Kiziltoprak, hayirseverlerin destegiyle olusturulan ve 7 yil önce Tunceli’nin Pülümür ilçesindeki helikopter kazasinda sehit olan polis memuru Ekrem Dereli’nin adinin verildigi kütüphanenin açilis törenine katildi.

Kziltoprak, burada yaptigi konusmada kütüphanelerin önemine dikkat çekti.

"Bizim medeniyetimiz kitap üzerine kuruludur" diyen Kiziltoprak, "Kitabimiz sükürle baslar, hayatimiz da sükürdür. Allah bize degisik nimetler veriyor. Bu kainat, güzel vatanimiz, ülkemiz, güzel baskanlarimiz, ögretmenlerimiz bu kütüphaneyi kuranlar, onlara tesekkür ederim. Biz bütün bu insanlik alemi içinde kagidi Orta Asya’dan Bagdat’a getirdik ve Bagdat’ta büyük bir ilim merkezi kurduk. Ama tabi ki bunun esasi Hz. Peygamberin Medine-i Münevvere’de mescidi kurdugundan sonra hemen yanina bir bir egitim kurumunu tesis etmesi ve ondan sonra Hz. Ebubekir ile baslayan Kuran-i Kerim’in bir Mushaf haline getirilmesi ve sonra hizli bir sekilde 700’lü yillara geldigimizde Türklerin Islam’la tanismasidir. Çin’de kagit yapimini biliyorlardi, kagidi daha büyük sekilde Islam dünyasina ve Avrupa’ya tasiyan Türk’lerdir. Kagidin tanitilmasi ile birlikte kitabin ve yüce kitabimizin da yayginlasmasi ayni döneme rastlar. Hz. Osman devrinde yüce kitabimiz önceleri ceylan derisi üzerine yaziliyor. Ondan sonra büyük sehirlerde o ceylan derisi üzerindeki yüce kitabimiz kagida naksedilmeye basliyor. Iste bu eserlerden birisi Hz. Osman devrinde kaleme alinan, yani hattat tarafindan yazilan eserlerden birisi Topkapi Sarayinda, birisi de bugün Taskent’te Özbekistan’da. Bu medeniyet yürüyüsümüzde önce kitabimiz, sonra Hz. Peygamberimizin sözlerinin tasnif edilmesi, bugün 6 hadis kitabindan 4’ü bizim atalarimiz Türkler tarafindan yapilmis, ondan sonra büyük tarihçiler bizim atalarimiz arasindan çikmis, büyük tabipler Ibn-i Sina, El Harizmi, El Biruni gibi büyük ilim adamlari bizim atalarimiz arasindan çikmistir. Iste bütün bu serüvende kitabin, kütüphanenin merkezi bir rolü var. Kütüphane olmazsa egitim olmaz, lise, üniversite olmaz, kütüphane olmazsa devletin, akademinin hafizasi olmaz. Iste biz atalarimiz çil çil kubbeler serperek Anadolu’dan Avrupa’nin içlerine giderken, o kubbelerin içini de kitapla ve bizim medeniyetimizin degerleriyle doldurdu. Bugün yine bu suurla olan ve bu mahallenin aydinlatilmasi için o yolda yürüyen bir çalisma ile karsi karsiyayiz. Raflara bakiyorum, orada iste Mehmet Akif Ersoy’un, Necip Fazil’in, Erol Güngör’ün kitaplari, tarihe ait romanlar, hikayeler, çocuklarimizin ilgi alanlarinda kitaplar var. Çok iyi düsünülmüs, çocuklarimiz, gençlerimiz bu kitaplari okudukça devletimiz, medeniyetimiz büyüyecek. Muasir medeniyet seviyesini asacagiz, yine dünyanin zirvesinde bir devlet, bir millet olarak varligimizi sürdürecegiz. Ben emegi geçenleri kutluyorum, tesekkür ediyorum. Böyle kutlu bir isi yaptiginiz için tebrik ediyorum. Tabi ki evlatlarimiz, buranin asil sahibi onlar, onlarin da buraya gelmesi beni çok mutlu etti. Sehidimizin ve bu yüce vatan için canini feda eden tüm sehitlerimiz ve istiklal harbimizin muzaffer komutani Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaslarinin ruhu sadolsun. " ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA