Yalova'nin Mahalle Afet Gönüllüleri Halki Depreme Karsi Hazirliyor

Dernek Baskani Sabri Karaçam, 1983 Erzurum, 1992 Erzincan ve 1999 Marmara depremlerini bir bir yasadi. 2006’da "Mahalle Afet Gönüllüsü" olduktan sonra dernegin baskanligina Karaçam ve ekibi gönüllülere arama kurtarma egitimi verirken okullarda afet bilinci egitimiyle deprem öncesi, sirasi ve sonrasinda yapilacak davranislar hakkinda bilgilendiriyor.

Erzincan depreminden sonra is yerlerinin yikilmasiyla Yalova’ya geldigini ve burada da depreme yakalandigini anlatan Karaçam, insanlara daha suurlu sekilde yardim etmek amaciyla egitimler aldigini kaydetti.

Karaçam, daha sonraki süreçte dernek olarak insanlari afetlere karsi bilgilendirmeyi ve onlari arama kurtarma egitimi vererek yasanacak can kayiplarini en aza indirgemeyi istediklerini söyledi.



“1999 depremi Türkiye için bir milat oldu”

Karaçam, 1999 Marmara Depremi öncesi insanlarin deprem hakkinda pek bir bilgisi olmadigini belirterek, “1999 depremi Türkiye için bir milat oldu. Daha sonra egitimler, çalismalar basladi ve bu noktaya kadar geldik. Insanlarimiza yilladir sunu söylemeye çalistik. Arkadaslar deprem olursa alan büyük, yardima gelecek hiç kimse bulunamayabilir. Çünkü alan büyük. 6 subatta yasadigimiz Kahramanmaras depremi o gerçegi gösterdi. Gerçekten kagit üzerinde ne kadar hazir olsak bile Kahramanmaras’ta gösterdi hazir degiliz. Bu toplanma alanlarindan tutun, kurtarmayla ilgili birimlerde kesinlikle hazir degiliz. Biz beklenen Marmara Depremi’ne daha iyi hazirlanmak için çalismalarimizi sürekli sürdürüyoruz” dedi.



Ilk yardima çikanlar mahalleli

Dünyada ve Türkiye’de olusan depremlerde ilk yardima çikanlarin her zaman mahalleliler olduguna vurgu yapan Karaçam, söyle konustu:

“Mahalleli çikiyor esine, dostuna yardim ediyor. Yani hiçbir sey bilmese dahi enkazin üstekileri çikarmaya çalisiyor. Buradan esinlenmis bir yapi sistemi. Biz o mahalleliye egitim vererek, kurtarmayi ögreterek, deprem anindaki davranis sekillerini ögreterek ekibin içine aliyoruz. Suanda 15 yerlesim biriminde Yalova’da görev yapiyoruz. Konteynerlerimiz var. Içinde arama-kurtarma ekipmanlari var. Gönüllüler çikis kendi mahallelerinde çalismalara basliyor. Biz daha önce hafif arama kurtarma seklinde çalisiyorduk ama bize hem Izmir’deki, hem Maras’taki deprem sunu gösterdi ki, hafif arama kurtarma degil, daha da agirina çalisabilme yetenegine sahip olmamiz gerekiyor. Biz 10-12 yil önce acil müdahale ekibi kurduk. Ekip normal gönüllülerin aldigi egitimin bir üst egitim almis grup.”

“Marmara gibi bir yerde herkese ihtiyacimiz var”

Gönüllülerin yetenegine göre herkese bir görev verdiklerini anlatan Karaçam, “Böyle büyük, Marmara gibi bir yerde herkese ihtiyacimiz var. Gönüllü sayimiz 500’ü geçkin vaziyette. Maras depreminden sonra 200 kisilik bir gruba egitim verdik. Simdi onlari tatbikatlarla afetler hazirlamaya çalisiyoruz. Merkezde 8 tane, ilçe ve beldelerle toplam 15 tane konteynerimiz var. Marmara Depremi’nde insanlarin nasil yardimci olacagimizin hesaplarini yapiyoruz. Keske deprem olmasa ama bu kaçinilmaz bir gerçek” dedi.